13.BÖLÜM

58 6 0
                                    

Babam istemnin bugün olmasını istedi. Bizde Aykut Ağa'yı arayıp haber verdik. Tamam gelin ama Aslı istanbula gitti demiş. Ne işi varsa. Daha sonra bizi tekrar aradı. Aslı döndü dedi . Şuan hazırlanıyordum. Beyaz gömleğimi giydim , altına lacivert tonlarında pantolon ve takım elbisemin ceketini üstüme aldıktan sonra hazırdım. Parfümümü sıktım ve aşağı indim. Annemler hazırdı. Abimi bekliyorduk o da gelince Dicle'yi alıp gidicektik. Yani bu akşam iki isteme olucaktı. Berk ve Dicle Ben ve Savcı Hanım...
#######
Duştan çıktıktan sonra saçlarımı kuruladım. Bana kalsa karşılarına geceliklerimle çıkardım. O derece umursamıyorum. Sonra annem odama geldi. Tutturdu beyaz giyiceksin diye . Odama bir kıyafet getirdi. Güzeldi yaninda bir de ayakkabı hazırlanmami söyledi

 Güzeldi yaninda bir de ayakkabı hazırlanmami söyledi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aslı'nın kıyafeti ve saç modeli

Saçlarımı da yaptım. Tabi yol yorgunuyum öldüm resmen kolumu kaldıracak halim yoktu. Aynaya baktığımda gayet güzel olmuştum. Bir ilk yaptım ve parfüm sıktım. Hafif ama farkedilir bi kokuydu. Güzelce makyaj da yaptığımda hazırdım. Aşağı indim. Annem babam ve Berk beni beğeniyle süzüyorlardı. Yanlarına gittim ve oturdum. Babam konuştu:
- Maşaallah benim güzelime. Prensesler gibisin
-Teşekkürler baba
Dedikten sonra kapı çaldı. Geldiklerini anladık . Hepimiz kapiya gittik. Kapıyı ben açtım. İlk Adnan Ağa girdi. Elini öptüm, sonra Hatice Hanım'ın elini öptüm. Ardından Ferhat girdi. Başımı öne eğdim. Sinirli gibiydi. O da geçti arkasından Dicel girdi. Ona sarıldım nedense bu kızı sevmiştim. Tam Berk'e layıktı. Kapıyı kapattıktan sonra içeri geçtim. Herkes büyük salondaydı. Babam kahve yapmamı istedi. Mutfağa indim ve kahve yapmaya başladım. Dicle de geldi. Berk'in kahvesinin içine tuz doldurdu. Ne şanslıydı.
Bana da uzattı. Anlamaz gözlerle baktım
-Ne bakıypsun sende atsana
-Saçmalama istersen sen Berk'in kahvesini ayrı götür
Dedim ve kahveri aldım. Salona çıktım, önce Adnan Ağa'ya sonra babama sonra Hatice Hanım'a ve anneme verdim. En son Ferhat'a verecekken kafasıyla işaret yaptı. Önümü gösteriyordu. Baktığımda kıyafetimin yakası hafif açılmıştı. Hayır yani bunun için miydi?
Neyse herkes kahvesini içti. Sıra isteme faslın geçti. Önce babam Dicle'yi istedi sonra Adnan Ağa beni istedi. Babam döndü bana baktıktı ama ben kafamı yere eğdim. Ayaktaydım ama oturmaya ihtiyacım vardı. Çünkü kendimi bugün aşırı yorgun hissediyordum. Gözümden yaş geldi sonra babam verdim gitti dedi. Yüzükler için ayağa kalktı herkes. Önce bizim yüzüklerimiz takıldı ve dua edildi. Sonra Berk ve Dicle'ninki.
Akşam böyle devam ederken ben Ferhat'ın oturduğu koltuğun karşısına oturmuştum. Başımı ona çevirdiğimde bana bakıyordu. Gözleriyle teras tarafını işaret etti. Yani kısacası beni terasa çağırıyordu. Ama  ben tabiki de gitmeyecektim. Omuz silktim. Sonra ayağa kalktı ve konuştu :
- Biz Aslı 'yla biraz konuşabilir miyiz
Adamdaki cesarete bak ya babamın yanında ne diyo. Babam da izin verdi Allahım yaa
Bende kalktım ve terasa ilerledik. Terasın demirlerine yaslandı. Eliyle yanina gelmemi işaret etti. El mecbur yanına gittim ama biraz uzağına. Sonra bana döndü ve
- Niye uzağa gittin gelsene yanıma
- Gerek yok ben böyle iyiyim. Ne konuşacaksan konuş gidelim
- Acelemiz yok. Konuşuruz.
Bunu söyleeken o bana doğru yaklaştı. Yerimden kıpırdamadım. Konuşmaya başladı
- Savcı Hanım seninle şunu baştan konuşalım. İşime devam edeyim diye tutturmayacaksın. Bir daha Ahmet denilen o herifin mezarına gitmeyeceksin ki zaten gidemezsin Mardin'de yaşayacağımız için. Benim söylediklerimin dışına çıkmayacaksın. Hatta benden habersiz konaktan dışarı bile çıkmayacaksın.
Ne diyordu bu Allah aşkına. Sanki hapis yatıcam.
- Peki bu kuralları koymandaki sebep ne Ferhat Ağa
- Bir daha bana ismimle de hitap etme zaten ateşim yüksek sinirliyim daha fazla germe beni.
- Allah Allah naparsın bi de döver misin?
Dedim ama demez olsaydım. Bunu dememle beni kendi ile demir arasına alması bir oldu. Gözlerine bakmıyordum. Korkmuştum bu adamdan valla değişik ya
Aramızda bir nefeslik mesafe vardı. Ve konuşmaya başladı
-Dövmem ama daha güzel yöntemlerim var savcı hanım bence denemeyelim.
-Bence de denemeyelim . Şimdi çıkarsan içeri gitmek istiyorum.
Ne diyordum ben böyle. Ben ki kimseden korkmayan Aslı bir adamdan nasıl olurda korktum onu anlamadım. Ama resmen ateş püskürüyordu.
Önümden çekildi ve bende koşarak içeri geçtim. Babamlar düğünün bu haftasonu olmasını konuştular. Diğerleri tarafından onaylandı ve evlerine gitmek üzere ayağa kalktılar. Hepsini geçirdik. Amam Ferhat çıkarken çok sinirli bakmıştı. En son kıyafeerimi çıkardım ve uyudum...

BÖLÜM SONU

ACABA FERHAT'A NE OLDU DA BÖYLE OLDU???

PARAMPARÇAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin