6. BÖLÜM

79 11 0
                                    

Hazırlıklar devam ediyordu. İrem abla çok heyecanlıydı. Bizimkiler kuaförü eve çağırmışlardı. Kıuafetimi giydim ve aynanın önüne oturdum. Çok tatlı bir bayan ne model istediğimi sordu. Bende istediğim modeli söyledim ve yapmaya başladı. Saçım bittiğinde makyaja geçti. Kıyafetime uygun makyaj yaptırdım ve İrem abla'nın yanına gittim . Gerçekten çok güzel olmuştu. Beni görünce
- Oha kızım sen evlenmiyosun ben evleniyorum.
- Hadi canım o kadar mi abartılı olmuş
- Yok canım çok güzel olmuşsun
- Biliyorum
Diyince bir kahkaha patlattı akla zarar yeminle. İrem abla böyleydi işte her zaman neşeli her zaman sakin. Onu bu yüzden çok seviyordum. En zor günlerimde yanımda olmuştu. Kuşkusuz hala öyle yapar. Korna sesleri gelmeye başladı. Dayımlar geliyordu. Bu arada dayi neden şimdi evleniyo falan yaşlı dersiniz ama öyle değil. Dayımla aramda sadece 4 yaş var. 😉 bu yüzden onunla herseyimi bir arkadaş gibi paylaşabiliyordum.
Hepimiz aşağı indik . İrem abla son hazırlıklarıni yapıyordu. Berk beni gördü ve sinirlendi.
- Abla bu ne ya herkes sana bakıcak peşine düşücekler şimdi yaa
- Ay Berk abartma istersen . İstanbul'da böyle giyiyordum burda da giydim. Hem dayımın düğünü böyle hazırlanmasam bir daha ne zaman hazırlancam.
- Abla birisi sana bakarsa öldürürüm.
- Merak etme senin karşında savcı var ben neyi halledemedim şu zamana kadar😒
- Neyse tamam dayımların yanına bi git seni sordular
- Tamam
Dedim ve oraya doğru yürüdüm. Dayım gülümsedi ve
- Çok güzel olmuşsun canım benim.
- Teşekkürler
- Şahin dayı beni çağırmışsınız noldu.
- Bişe yok canim biz hallettik
- Tamam o zaman ben annemlerin yanına gideyim.
Dedim ve annemin yanına gittim . Beni birinin yanına götüreceğini söyledi.
- Anne ben bu kişileri tanıyo muyum
- Tanıyosun ama hatirlar mısın
Dedi ve bir masaya doğru yürüdük. Bir kadın bizi görünce gülümsedi ve ayağa kalktı. Tanıdik geliyodu ama nerden hatırlıycam canım. Bende gülümsedim ve kadına elimi uzattım
-Merhaba efendim ben Aslı
- Bende Hatice
Kadın önce beni bi süzdü. Beğeniyle bakıyordu. Yanındakilere de baktığımda Emre abi ve Hüseyin abiyle karşılaştım. Tabii yaa şimdi hatırladım . Malatya'da yaşarken sürekli olarak onlarla görüşürdük ama yanlarındaki yaklaşık benim yaşlarımda olan erkeği ve kızı tanıyamadım. Hatice Hanım onları da tanittı
- Bu oğlum Ferhat, bu da kızım Dicle
- Memnun oldum
Dedim ve elimi Dice'ye uzattım. Elimi sıktı ve gülümsedi. Ama Ferhat elini bile uzatmadı. Aman ya ne egoist! Dedim kendi kendime. Telefonum çalınca masadan ayrıldım. Bahar arıyordu.
"Efendim Bahar"
- Aslıcım  napıyosun
- İyiyim de noldu neden aradın?
- Birşey yok ya niye arıycam canım seni sormak istedim.
- Aman aman yesinler noldu söyle
-Tamam ama kızmak yok
- söyle
-Yakışıklı erkekler var mı
Dediği saniye telefonu suratına kapattım. Manyak mıdır nedir yaaa 😁
Masaya geri döndüm . Annem :
-Kim aradı Aslı
-Bahar anne ama önemli birşey değil.
Dedim ve işte o an geldi. İrem ablanın babası onu merdivenlerden indiriyodu. Daha sonra dayım oraya yaklaştı ve irem abla onu koluna girdi. Ortaya geldiklerinde davulcu güzel bir çiftetelli çaldı ve oynamaya başladılar. Hepimiz gülümseyerek izliyorduk. Şarkı bitince yerlerine oturdular. Kıyafetimin böyle oluşundan mıdır nedir sanki bi rahatsız oldum. Sanki herkes bana bakıyordu. Ama bir tek ben böyle değildim ki kardeşim Sude hatta ve hatta Dicle...

 Ama bir tek ben böyle değildim ki kardeşim Sude hatta ve hatta Dicle

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hani burda herkes birer tık daha kapalı.. Aman neyse uzattık.
Ben böyle kendi kendime düşünürken Hatice Hanım bana sorular sormaya başladı:
- E güzel kızım söyle bakalım ne iş yaparsın. Okumuşsun öyle diyorlar.
- Evet efendim ortaokuldan sonra İstanbul'da yaşadım. Orada okudum . Savcı oldum.
- Maşaallah . Ee düğünden sonra buralarda mısın?
-Hayır . Maalefek ki gitmem lazım . Benim hayatım orada kurulu.

Ferhat'ın ağzından...
Annem kıza sorular sormaya devam ediyordu. En son ki sorduğu soruyla kızın gözleri doldu ve izin isteyip masadan kalktı. Sorduğu soru
- Peki sevdiğin biri
Kız bu soruyla izin istedi ve kalktı. Makbule Hanım açıklama gereği duydu.
-Kusura bakmayasın Hatice . Aslı nişanlıydı. Ama kötü birşey oldu. Nişanlısı Ahmet tarfik kazasında öldü. O ondan böyle yaptı.
Annem de hüzünle kafa salladı. Evet yaşadıkları ağırdı.

Yazar'ın ağzından...
Kına eğlenceli bir şekilde devam ediyordu. Halaylar çekilip türküler söyleniyordu. Ama nasıl söyleniyordu?
Erkeklerin hepsi bir tarafa oturtuldu kızlar va kadınlar bir tarafa yani karşı karşıya. Aslı oturmak istemedi ama annesi ve İrem zorlayınca oturdu. Ne hikmetse Ferhat ağa ile karşı karşıya oturdular. Aslı kafasını yere eğdi. Türkü söylenirken sadece yere bakıyordu. Türkü o kadar anlamlıydı ki Aslı'nın gerçekten gözünden yaş akıyordu.

Sen gündüzdün gecem oldun hayatıma sevdiğim
Bir umuttun hayal oldun yüreğime sevdiğim
Geçer aylar geçer yıllar yürek parça parça yanar
Acı oldun keder oldun
Zindan oldum sevdiğim...

Gerçekten Aslı açısından çok acıklı geliyordu. Daha fazla ağlayıp dikkat çekmemek adına kalktı ve tuvalete gitti. Gözyaşlarini güzelce sildi. Makyajını tekrar yaptı. Aşağı indiğinde İrem ve Osman halaya girmişlerdi. Aslı halay çekmeye bayılırdı. Çokta güzel oynardı. İrem bunu fırsat bilerek Aslı'nın kolundan tuttu ve halay başına koydu. Hatice Hanım da bunu fırsat bilerek Ferhat'ı halaya gönderdi. O da güzel oynuyordu şimdi yani . Allah için 😍
Aslı kafasını çevirdiğinde Ferhat'ı yanında gördü. Ama Irem'e kötü kötü bakmayı da ihmal etmedi.
Hatice Hanım o dakika Albirkez daha Aslı'nın ne kadar güzel olduğu kanısına vardı. Oğluna da yakışıyordu.
Gece böyle devam ederken bir müddet sonra herkes dağıldı. Aslı'da odasına çıktü. Kıyafterini çıkardı ve kendini duşa attı. Daha sonra kendini uykunun güzel kollarına bıraktı...

Arkadaşlar yorumları unutmayalım . Yazım yanlışları olabilir . Bundan dolayı özür dilerim . Kendinize iyi bakın 😚

PARAMPARÇAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin