Ormanda,evimdeydim.oradan oraya süzülüyordum.yere ayaklarımı bastım.yerde yuvarlandım ve bir süre kostum.bir tepe boyunca asagi koştuktan sonra botlarımı surterek durdum.botlarimin üstünde biriken toprağı temizlemek için eğildim.tam sırtımı diklestirecek iken bir çift siyah cizmenin benim botlarimla birleştiğini gördüm.kafamı kaldirinca bir çift mavi gözün beni izlediğini gördüm.
Sırtımı dondüm ancak bu defa da kızıl saçlı kısa bir kadının bana yaklaştığını gördüm.altimdaki toprak bir anda binbir parçaya ayrıldı ve boşluğa yuvarlandım.
Asiri hızlı yataktan firlayisim basımın dönmesine
neden oldu.İste,yine evimde,yatak niyetine kullanılan saman balyasının üzerinde yatıyordum.susan üzerime eğilmiş,alnimdaki nereden geldigini anlamadığım bezi değiştiriyordu.birkaç gündür hastaydim ama grip gibi bir hastalık degildi bu,açlıktan bayılmış ve iki gündür de uyanamamistim.
Bu iki gün icinde de Jonathan adlı iki yaşındaki kardesim sadece akasya yapragiyla beslenebilmisti.Jonathana karsi hala icimde bir nefret vardı ancak yavaş yavaş ona alışmaya başlamıştım.annemizden kalan minik villayı ona olan saygımızdan dolayı bir türlü satamiyor,karinlarimizi bir türlü doyuramiyorduk.sevgili babacigim çalışıyordu sabahtan aksama kadar,bütün mal varlığımızı satsak da alamayacağımız çörekler,pastalarla dolu kafede.ilk defa orada gormustu annemi.annemin arkadaşıyla olan diyalogu sırasında öğrenmişti o gunden sonra her saat bası önünden geçtiği durağın önünde çiçek sattığını.bir gün sonunda bir demet çiçek almak için cesaret topladığında resmen tanışmıştı annemle.aldığı demetin parasını odeyecekken bes kurusun eksik olduğunu fark etmiş.annem de"cuma gunü öğle vaktinde bana bir kahve ismarlarsiniz beyfendi"demiş.
babam neredeyse otuz yıldır o kafede çalışıyor.basta çırak olarak,şimdi de kafenin sahibi.gecenin bir vakti hamur yogurmaktan sertlesmis elleri titreye titreye kapının kolunu çeker ve iter,beni kabuslarımdan çekip kurtarirdi.onun için kalkar ve yumurtalı ekmegini ateşin önünde kizartirdim.şimdi o yumurtalı ekmegi bulabilmek için hayatımızı tehlikeye atıyoruz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Yokum
Teen FictionAndrea ve Andrew asla birbirlerini görmemesi gereken iki gençtir.Bir tarafta hayatı için savaşan bir fakir kız,diğer tarafta ise bir prens... Andrea Labirent oyununda erkek kardeşini kaybedince bahsini hayatı ve kazanmak üzerine yarı yarıya yatırır...