Yaz tatiline yeni girmiştik. Polisler hâlâ abimi arıyorlardı. Deniz ve kızlarla tatil için Bodrum'a gidecektik. O yüzden eşyalarımı hazırlamaya başladım. Bir kaç güne kadar giderdik herhalde. Salona gidecektim ki annemle babamın konuşmasına kulak misafiri oldum. Duvarın arkasına geçip annemgili dinlemeye başladım.
"Geçen gün Ateş geldi."
"Ne dedi?"
"Dikkat etmemizi söyledi. Derin'e zarar vereceğini, intikam alacağını da. Derin güvende değil. Bodrum'a gönderemeyiz onu."
"Peki nedenini sorunca ne cevap vereceğiz? Hem Deniz var onu korur."
"Ben kızımı bir daha tehlikenin içine sokmak istemiyorum! Anlamıyor musun? Bizim peşimizi bırakmayacak." duyduklarımla sanki kanım çekilmiş gibi hissettim. Gerçek miydi duyduklarım? Kendimi toparlayıp yeni gelmiş gibi içeri girdim.
"Anne yemek yaptın mı?"
"Daha yapmadım kızım. Ne oldu?"
"Bugün yemeği ben yapabilir miyim lütfen." yavru köpek bakışları atarak. İnşallah zehirlenmeyiz. Annem başıyla onayladı. Mutfağa girip yemeği yaptım.
Masayıda hazırlayıp Deniz'in yanına gittim. Kapıyı tıklatmadan içeri daldım. Bir anda Deniz'i altında sadece eşofmanla, üstünde tişörtsüz görünce ellerimle gözlerimi kapatıp çığlık attım.
"Aman Derin sende sanki hiç tatile gittiğimizde görmedin?"
"Off, Deniz bir anda görünce ondan şey ettim yani. Hadi daha fazla konuşmada yemeğe gel."
"İyide sen konuşuyordun sanki ben mi konuşuyordum?" sinirle inleyip ayağımı yere vurarak dışarı çıktım.
Masaya geldiğinde "Bak hastaneye falan gitmeyiz değil mi?" göz devirdim. Ben bu çocuğun saçını başını yolarım.
Yemeğin ardından masayıda toplayıp odama gittim. Yarım saat 45 dakika sonra kapının tıklatılmasıyla kendime geldim. Deniz kapıyı yavaşça açarak
"Gelebilir miyim prenses?""Gel." içeri girerek yatağıma oturdu.
"Yengemgil tehlike de olabileceğin için tatile gitmemizi sakıncalı buluyorlar."
"Her şeyi duydum Deniz merak etme."
"Eğer seni koruyabileceğimi düşünürlerse belki izin verirler ha ne dersin?"
"Eminim ki sana güvenleri sonsuz ama korkuyorlar aynı şeylerin bir daha olmasından çok korkuyorlar."
"Hadi dışarı çıkalım."
"Tamam giyinip yanına gelirim." başıyla onaylayıp odadan çıktı. Bir kot tişört giyip çıktım. Yürümeye başladık.
"Eğer Bodrum'a gidersek seni sevgilimle tanıştıracağım."
"O zaman kesin gitmem lazım desene." dedim sırıtarak. Biraz daha yürüyerek eve geldik. Annemgili biraz zor ikna etmiştim ama yine de gitmeme izin verdiler.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Dün Bodrum'a geldik. Bugün Deniz beni sevgilisiyle tanıştıracaktı. Beste'yle Alya da kaldığımız otelin havuzunda takılacaklardı. Denizle, sevgilisiyle bir diğer tabirle yengeciğimle tanışacağımız cafeye geldik. Deniz gözleriyle cafeyi tararken
"Deniz!" diye seslendi. Bakışlarım seslenen kişiye kilitlendiğinde yüzümdeki tebessüm gitti. Ayaklarım yere sabitlendi, başım dönmeye başladı.Dudaklarımdan çıkan kelimeye engel olamadım.
"C-Ceyda."Bu kişi Ceyda'dan başkası olamazdı. Alnının kenarında olan jilet izi. Ama o benim gözlerimin önünde son nefesini vermemiş miydi? Deniz'in seslenişiyle hayata döndüm. Yanlarına gittiğimde hâlâ inanamıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞ'İN SOĞUK GÖLGESİ
أدب المراهقين"Ben aslında 6 yıldır seni tanıyorum Derin." dediğimde kaşları çatılmıştı.Onun bir şey demesine izin vermeden devam ettim. "5.sınıfta kilolu bir çocuk vardı hatırlıyor musun?O çocuğun arkadaşlarından biri,o çocuk seni seviyor demişti sana.Anlattıkta...