Bölüm 6

116 11 3
                                    

Vee tekrardan geldiiim.umarim bölümü beğenirsiniz.

Feyzullahtan :

Nerdeydim ben? Neresiydi burası? Kendime yeni yeni gelmeye başlıyordum ama her geçen saniye ağrılarım artıyordu ama su korkmasın diye ses etmiyordum. O gün suyun ordan düşüşü geldi gözlerimin önüne. Ve gözümden bir kaç damla yaş süzüldü. Su hemen yanıma geldi ve elimi tuttu.

S: ağrın mı var feyzullah noldu?
F: yyok. Iyiyim.
Dedim demesine  ama yalan söylemiş oldum. O gün o an o saniye belki de acıdan ölecektim ama sevdiğim kız , sevdiceğim korkmasın diye ses etmiyordum. Sadece elini tutmakla yetindim. Ona öylesine aşıktım ki aşkımı dağlar yazmaya kalksam dünyada dağ kalmazdı herhalde. Benim boncuk gözlümün yanında o şeyma denen sürtük de kim oluyormuş ha? Ama o sürtük ve abdullah ağa cezasını eninde sonunda çekecekti. Ablamı düşünmeye başladım. Kim bilir beni öldü sandığında ne yapmıştı. Dünyadaki en sevdiğiydim bunu biliyordum. Onun tek bir göz yaşı için ben dünyayı bile yakmaya hazırdım. Meleğimi ağlatmaya cesaret eden o şerefsiz itleri de yakacaktım zaten. Belki günlerce gecelerce ağladı. Odama girip belki eşyalarıma sarıldı uyudu. Çok özlemiştim onu. Ayağa ilk kalktığım  an koşa koşa ona sarilacaktım. Böyle bir ablam olduğu için çok şanslıydım gerçekten. O benim ilk ve son baharımdı. Aniden suyun elini tuttum ve gözlerime bakmasını sağladım.

F: kalk hadi su yardım et bana da gidiyoruz hazır ortalıkta kimse yokken.
S: ne? Feyzullah bu halde nasıl gideceksin? Yaralısın feyzullah olmaz.
F: eğer kalkmazsan kucagima alıcam bak.
S: tamam tamam. Gel hadi ama bak çok zorlama kendini anlaştık mı?
F: tamam anlaştık.

Elimden tuttu ve yavaşça kalktım. Canımın acıdığını belli etmeden kapıya doğru yürüdüm ve kimse varmı diye kontrol ettim. Kimse yoktu. Yani şimdi kaçmanın tam zamanıydı. Kapıdan çıktık ve yürümeye başladık. Evimizin yakınlarına geldiğimizde biraz ötede arabasının yanında yavuz komutanla konuşan ablamı gördüm. O an dünyalar benim oldu. " abla " diye bağırdım . döndü ve bana baktı. bir anda elindeki telefonu yere düşürdü. yavuz komutan ise şaşkın şaşkın bakıyordu. ablam adımı bağırdı ve koşarak yanımıza geldi. yavuz komutan da koştu ve kardeşine sarıldı. ablam neredeyse ağlayacaktı mutluluktan. sımsıkı sarıldı bana. kokumu içine çekti. o an su onu durdurdu.

s: bahar abla dikkat et feyzullah yaralı. yarası kötüydü. sırtında 2 tane kurşun izi vardı.                                           b: ssen düştüğünde  vurulmuştu. feyzullah ablacım nerdeydiniz siz çok özledim sizi. ben her gece senin kokunla uyudum bitanem. hem sen iyi misin ağrın var mı?                                                         gözüm karardı o an. gözlerimi kapatmamak için zor tutuyordum zaten kendimi. benden ses çıkmayınca paniklediler. sırtımda bir sıcaklık hissediyordum. su kaniyooo diye bağırınca tamamen gözlerm kapanmıştı ve kendimi çoktan boşluğa bırakmıştım. yavuz komutan beni kucaklamış ve hastaneye götürmüştü. gözlerimi açtığımda yoğun bakımda serumlar ve hava maskeleri ile yatıyordum. gözümü açar açmaz ablamı görmüştüm ve hemen yanında suyu. yorma kendini dedi ablam. bende kafa salladım. ellerimi tutmuş nabzıma bakıyordu. yorgun yorgun etrafı izledim. suyun gözlerine daldım sonra. uzun uzun suyun gözlerini izledim. o kadar güzeldi ki onu böyle izlemek. bir ömür onu böyle izleyebilirdim. ablamın sesiyle suyu izlemeyi bıraktım. odaya yavuz komutanım girmişti ve ablam ona hoşgeldin demişti. yavuz komutan önce karısına sarıldı ve sonra da kardeşine sımsıkı sarıldı. sonra da ablamın yanına oturdu ve feyzullah nasıl diye sordu. ablam da sonra konuşalım bakışı attı. bu bakışın üzerine bi terslik olduğunu anlamıştım. birden bir uyku bastırdı ve uyuyakaldım.                                                                                                                                                                                                                                                                                                                .                 sudan:                                                                                                                                                                       onu bu halde görmeye dayanamıyordum. canının yandığını belli etmemeye çalışıyordu hemde sırf ben üzülmeyeyim diye. ama ben biliyordum canının nasıl yandığını.şimdi ona nasıl diyecektik 1 yıl boyunca askerlik yapamayacağını. yıkılacaktı feyzullah. zaten iyileşmesi 2 ay sürecekti ama kendini zorlamaması gerekiyordu çünkü yarası derindi ve enfeksiyon kapmıştı. uyurken bile öyle bebeksiydi ki ona kıyamıyordum. bu acıyı ona yaşatanları boğmak istiyordum. eğer ona bişey olsaydı yaşayamazdım. abdullah ağa kaçtığımız için bize zarar vermesin diye yoğun bakımın önünde birsürü koruma vardı. bahar abla feyzullahın başından bir an bile ayrılmıyordu. çok özlemiş kardeşini belliydi. feyzullahın ellerini hiç bırakmadı. anlına bir öpücük kondurdum. ama dudaklarımın kavrulur gibi olmasıyla geri çekildim. ateşler içinde yanıyordu. bahar ablayla birbirimize baktık. bahar abla beni odadan çıkardı ve müdahale etti. tekrar girdiğimde feyzullah o bebeksi suratıyla bana bakıyordu. o kadar bebeksiydi ki onu yemeyi bile düşünmedim değildi hani... yanına oturdum ve ellerini sımsıkı tuttum. ikimizde öylece uyuyakalmıştık....

Sen benim ilkimdin! ( Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin