DÖRDÜNCÜ BÖLÜM ~GERİ GELECEĞİM!...~

11 0 0
                                    

Aradan üç gün ve üç gece daha geçti...

Thorwald, Sigrid'e yaklaşmak bile istemiyordu.

İki geceden beri, Clara'yı odasında ziyaret etmemişti.

Doğudan esen sert rüzgârlar, şöminelerde uğulduyor, ateşi söndürüyor, her tarafı duman kaplıyordu. Amalstad'daki doktor tekrar gelmiş, Sigrid'i gözden geçirdikten sonra, Thorwald'a:

- Biliyor musunuz... Demişti; Hastanın bu durumu, altı ay, hatta bir yıl sürebilir... Onu, boşamanızın daha uygun olacağını düşünüyorum...

Thorwald, buna taraftar olmadığını söyledi: Akıl hastası bir kadını boşamanın mümkün olmayacağını düşündüğü içindi bu... Sigrid'den uzak kalmak istemediği için değil...

Yaşlı doktor, aynı zamanda, arada bir, Sigrid'in açık havada gezdirilmesi gerektiğini de söylemişti... Thorwald, mezarcı Gumborg'un arabasıyla, Amalien'e gitti ve tekerlekli bir sandalye satın aldı.

Sabahları, yaşlı doktorun tavsiyesine uyarak, Sigrid'i sıkıca sarıp, sarmaladıktan sonra, kucaklayarak, aşağı indiriyor, tekerlekli koltuğuna oturtup park yolunda veya dik kayalıklı sahilde gezdiriyordu...

Bu arada, Sigrid'in krizleri, daha şiddetlenmişti; uzun sessizliklerini, kimi hedef tuttuğu belli olmayan hakaret dolu sözler, küfürler takip ediyordu.

Bir sabah, Thorwald, Sigrid'in odasına girdiği vakit, peşi sıra gelen kedisi, Amigo, Sigrid'in dizlerine sıçrayınca, Sigrid adeta insanüstü bir güç sarf ederek, ellerini uzattı, ve kediyi yakaladı. Thorwald, onun kediyi okşamak istediğini sanmıştı ama, parmaklarını hayvanın boğazına geçirince, asıl maksadını anladı: Amigo'yu boğmak istiyordu...

Neye uğradığını şaşıran Thorwald, acı acı bağıran hayvanı, ulur gibi sesler çıkararak boğmaya çalışan Sigrid'in ellerinden güçlükle kurtardı... Dehşete düşmüştü:

- Sigrid!... Ne yapıyorsun?...

Gözleri yerlerinden uğrayan Sigrid, korkunç çığlıklarla ileri atılmak istiyor, parmakları hırsla açılıp kapanıyordu... O esnada yemek hazırlamakla meşgul olan Clara, mutfaktan çıkarak yanlarına geldi:

- Ne oldu Thorwald?... Ne var?...

Clara, bacaklarının arasından geçip, can havliyle uzaklaşan kediye, şaşkın şaşkın, bakarken Thorwald:

- Onu... Boğmak istiyordu!... Dedi.

- Ne?...

- Sigrid, kediyi boğmak istedi!...

- Fakat... İmkânsız bu!... Sigrid!... Oh!...

- Dizlerine atladı!... Diye, Thorwald, bomboş gözlerle devam etti; Sigrid parmaklarını boğazına geçirdi boğacaktı!...

Sigrid'e bakmadan konuşuyordu...

Hiçbir yere bakmıyor, hiçbir şey görmüyor gibiydi... Bakışları bomboş ve manasızdı...

- Belki de onu, kucağına almak, okşamak istemiştir... Dedi. Clara, hafif bir sesle...

Thorwald, "Hayır..." mânâsında bir baş işaretiyle, Sigrid'in kediyi boğmak istediğini tekrarladı.

- Emin misiniz?... Gerçekten emin misiniz?...

Thorwald, durgun, "Evet... " Anlamında, kafasını salladı... Ve, ikisi de, aynı anda, bakışlarını Sigrid'e çevirdiler: Sigrid'in solgun yüzünde, tikler belirmişti... Onları görmüyor gibiydi. Sinsi bir kötülük okunan bakışlarında, dehşet uyandıran, memnun bir ifade vardı...

ÖLÜM ŞATOSUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin