Kitaplarımı düzenlerken aklımda bir çok şey vardı. Mezuniyet yaklaşıyordu ve bir elbisem hala yoktu. Sınavlardan başımı kaşıyacak zamanım bile kalmamışken yanaklarımın kızardığını hissettim. Aniden gelen,bütün vücudumu saran ve beni etkisi altına alan o duygu. Kendime saçmalama Ha-Neul dedim. Kafanı topla ve derslerini çalış.
Sabah erkenden kalkmış okul için hazırlanıyordum. Duşa girdim,kahvaltımı yapıp kendime kombin seçtim.
Sırt çantamı da son bir kez kontrol ettikten sonra okulun yolunu tuttum. Şehir dışında okuyordum bu yüzden ailemi çok özlüyordum ama arada yanlarına gidebiliyordum en azından.
Ah hayır yine mi sen? Her sabah karşıma çıkmak zorunda mısın sen! Seni görünce iyi hissedemiyorum Felix. Kalbim bütün vücudumu ele geçiriyor. Lütfen gelme buraya,hayır.
Günaydın Ha-Neul! Niye beni görmezlikten geliyorsun? sorabilir miyim acaba.(Ah tabiki sorabilirsin. Seni görünce elim ayağım dolanıyor,beynimi ele geçiriyorsun da ondan.)
Günaydın dedim kısık bir sesle. Seni mi? Oh Hayır ben sadece... Gel buraya araba çarpacak yoksa dedi ve beni kolumdan tutup kendine çekti. Sersemlemiş şekilde ne yapacağımı bilemedim. Çünkü kokusu beni mayıştırmaya yetmişti. Yakından çilleri o kadar güzel gözüküyordu ki!
ııııı yani şey ''teşekkür ederim'' diyip kendimi ondan uzaklaştırdım. Okula gelmiştik. Ders için ayrılmıştık. Bana çıkışta birlikte eve yürürüz, görüşürüz demişti. Niye bana bunu yapıyorsun Felix? Neler hissediyorum biliyor musun sen? demiştim içimden.Görüşürüz diyerek cevap verdim.
Okul çıkışı beni görmüş ve yanıma gelmişti. Tatlı gülümsemesini de yüzüne yerleştirmişti.Ah! çok güzel gülüyordu. ''Eee akşam için planların neler?'' demişti bana. Akşam mı? ımm şey ders çalışırım heralde.'' Senin planların neler?'' demeyle yetinebildim. 'Bilmem ki yemek falan yaparım belki. Ama çok iyi değilim. Keşke biri yardıma gelse. ' İçimden keşke ben gelebilsem ama kalbim buna dayanır mı bilmiyorum derken.!
Ha-Neul birlikte yemek yapmak ister misin? Hem kitaplarını da getir sonra birlikte çalışırız. Yani bölümünden çok anlamam ama bana anlatabilirsen belki anlarım diyerek gülmüştü.
Rüya mı yoksa gerçek mi olduğunu anlayamadığım bir ruh haliyle ne cevap vereceğimi bilemedim. Hadi ama aç mı kalayım demesiyle yüzü o bebeksi hale dönüştü.'' Peki gelirim.''
Harika o zaman bekliyorum demişti. Evlerimiz çok yakındı. Bana el sallayıp evine doğru gitti. Akşam güneşi üstüme düşerken rüzgarla biraz üşümüştüm. Ama şu an üşümek umrumda bile değildi. Kalbim ne yapacağını şaşırmış bir şekilde atıyordu.
Ne giysem? Makyajım abartı mı olmuş? Ne makyajı? Ha-Neul sakin ol dedim kendi kendime. Ellerimin titremesini bastırarak bir t-shirt, bir etek ve üstüne üşümemek için hırka almıştım. Hafif de bir makyaj yapmıştım. Kitaplarımı alarak Felix'in evine doğru yola çıktım. Acaba diyerek kendi kafamdaki hayallerden birine dalmıştım. Ama her zaman ki gibi saçmalama Ha-Neul diyerek bu hayali bastırmıştım.
Kapıyı çalmıştım ve Felix in kapıyı açmasıyla kalbim bir kez daha deli gibi çarpmaya başlamıştı. Belli etmek istemiyordum. Sakince ''İyi akşamlar, içeri girebilir miyim?'' dedim. Felix ''tabiki bende seni bekliyordum açlıktan ölüyorum'' demişti.
'O zaman sana ramen yapıyorum.' 'Harika olur,ben malzemeleri getireyim' demişti derin sesiyle.Yemek yaparken bile sesiyle beni büyülüyordu. Derin sesi iliklerime işliyor,tüylerimi diken diken yapıyordu.
EVETTT! İLK BÖLÜMÜM BU ŞEKİLDEYDİ. UMARIM SEVEREK OKUMUŞSUNUZDUR. YORUMLARDA FİKİRLERİNİZİ BELİRTMEYİ UNUTMAYIN. SEVGİYLE KALIN.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZLARA BAKARKEN
FanfictionDeniz çok berrak ve sakindi bu gece. Gökyüzündeki bütün yıldızları sayabilirdim. Annem de gökyüzünü çok sevdiği için adımı gökyüzü anlamında ki Ha Neul koymuştu.