Bana sıcak bir sakinleştirici çay yapmıştı. Ve üstüme battaniye getirmişti. Benimle o kadar güzel ilgileniyordu ki! Teşekkür etmekle yetinebildim.
Ertesi gün camdan üzerime yansıyan güneş ışığıyla gözümü açtım. Ve birde mis gibi pankek kokusuyla. Felix bana kahvaltı hazırlıyordu. Günaydın Ha-Neul! İyi uyudun mu? demesiyle gözlerimi daha büyüterek açtım. Günaydın, çok güzel uyudum teşekkür ederim dedim. O zaman kahvaltını getireyim diyerek yatağıma tepsi getirmişti. Süt,pankek,ve meyve vardı. Birde bahçesinden kopardığı güzel bir çiçek. Hala rüya mı görüyordum yoksa Felix bana kahvaltı mı getirmişti. Kendimi cimcikledim ve gerçek dünyada olduğumun farkına vardım.
Lezzetli kahvaltımı yapıp yataktan kalktım ve bir kez daha teşekkür ettim. Cumartesi olduğu için acele etmiyordum. Ben artık evime gideyim, her şey için teşekkürler. Kendine iyi bak Ha-Neul diyip beni uğurladı. Evime giderken gece olanlar aklıma gelmişti. Kimdi o? Gecenin bir saati kim beni tutar? Adımlarımı hızlandırıp evime girdim. Kapının altından atılmış bir not vardı. Merakla notu alıp okudum. Selam Ha-Neul, dün gece seni korkutmak istememiştim. Ben Jisung. Sadece benimle dansa gelir misin diye sormak için yanına gelmek istemiştim. Sonra birisinin geldiğini gördüm ve ordan kaçtım. Seni korkuttuğum için çok üzgünüm. Umarım beni affedersin.
Not üzerine ne yapıcağımı bilemedim. Hemen telefonumu bulup Felix i aramak için acele ettim. Ama böyle bir şey söylenir miydi? Bence söylenir, sonuçta onu da korkuttum. Telefonun tuşlarına hızlıca basıp Felix i aradım. Ha-Neul noldu bir şey mi unuttun? demesiyle;Hayır Felix sana bir şey söylemek için aradım dedim. Hiç bekletmeden, dün gece bana dokunan kişi Jisung muş. Kötü bir amacı yokmuş. Sadece bir şey söylemek istemiş,dedim. Felix in kızdığını hissetmiştim. Madem bir şey söyliyicek bundan sonra seni korkutmadan yapsın, ayrıca gecenin bir saati sana ne sorcakmış dedi.
Ne cevap versem, doğruyu mu söylesem? diye düşünürken gerçeği söylemek istedim. Şey bana dans için teklif edicekmiş de dedim. Felix peki madem ama bunu daha düzgün yapabilirdi dedi. Haklısın Felix ama yapıcak bir şey yok . Kötü bir şey olmadığı için mutluyum dedim. Çalan kapının sesiyle Felix e kapı çalıyor sonra görüşürüz diyip kapattım. Kapıyı açtığımda karşımdaki kişi Han Jisung du. Ve elinde bir buket çiçek vardı. Özür dilerim Ha-Neul çok özür dilerim seni korkuttuğum için. Beni affedebilir misin? dediğinde öylece kalmıştım. Jısung sakin ol, tabiki seni affederim,affettim bile. Ama lütfen bir daha o şekilde beni korkutma olur mu? dedim. Tabiki Ha-Neul,seni bir daha korkutmıyıcam.Umarım çiçeklerimi kabul edersin diyip bana uzattı. Teşekkür edip, yavaşca çiçekleri aldım. Çok güzel kokuyorlardı. Sonra kafamda şimşekler çaktıran bir soru sordu. Peki benimle dansa gelir misin? dediğinde ne diyeceğimi bilemedim. Onu üzmek istemiyordum. Titrek bir cevapla. Çok isterdim ama başkasına söz verdim Jisung diyebildim. Jısung un suratı düşmüştü. Pekala ,görüşürüz Ha-Neul diyip gitti. Üzülmüştüm ama yapabileceğim bir şey yoktu. Uzun bir süredir Felix e aşıktım. Sonunda bunu kendime kabul ettirmiştim. Ve bu benim için çok önemliydi. Hayallerimi yaşıyor gibiydim.
Öğlen bir şeyler yemek için mutfağa gittim. Malzemelerim azalmıştı. Markete gitmek için üstümü değiştirip, vans larımı giyip çıktım.
Sokakta esen tatlı rüzgarla yürürken kulaklığımı takıp müzik dinlemeye başladım. Stray Kids yine harika parçalar yapmıştı. Kendimi dans etmemek için zor tutuyordum. Sonunda markete gelmiştim. İhtiyacım olan şeyleri büyük bir keyifle aldıktan sonra evime doğru yola çıktım. Kafamda hayaller kulağımda müzik yürüyordum. Sonunda eve geldiğimde elimdekileri mutfağa bırakıp hızlıca odama çıktım. Yatağımın üstünde kocaman bir paket ve not mu? Bugünlerde daha ne kadar şaşırıcaktım. Büyük bir merakla yatağıma yaklaşıp notu okudum.
Sana çok yakışacağını düşündüm. Umarım beğenirsin.
-FELİX-
İnanamıyordum buda neydi böyle şimdi. Felix bana hediye almıştı. Hızlıca paketi açtım. Hayatımda gördüğüm en güzel elbise. Bunu bana mı almıştı. Çok hızlı bir şekilde kendi kendime yüksek sesle konuşuyordum. Çığlık atmamak için zor duruyordum. Hemen elbiseyi denemek istedim.
Gözlerime inanamıyordum. Felix bir elbisemin olmadığını biliyordu ve bana elbise almıştı. Hemde bu fazla güzeldi. Mutluluktan ağlamamak için zor tuttum kendimi. Şu an gidip Felix e sarılmak istiyordum.
3.BÖLÜM SONU... UMARIM BEĞENMİŞSİNİZDİR. SEVGİYLE KALIN.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZLARA BAKARKEN
FanficDeniz çok berrak ve sakindi bu gece. Gökyüzündeki bütün yıldızları sayabilirdim. Annem de gökyüzünü çok sevdiği için adımı gökyüzü anlamında ki Ha Neul koymuştu.