Deniz çok berrak ve sakindi bu gece. Gökyüzündeki bütün yıldızları sayabilirdim. Annem de gökyüzünü çok sevdiği için adımı gökyüzü anlamında ki Ha Neul koymuştu.
'O zaman sana ramen yapıyorum.' 'Harika olur,ben malzemeleri getireyim' demişti derin sesiyle.Yemek yaparken bile sesiyle beni büyülüyordu. Derin sesi iliklerime işliyor,tüylerimi diken diken yapıyordu.
Malzemeleri getirirken o güzel,derin sesiyle şarkı mırıldanıyordu. Onu sonsuza kadar oturup dinleyebilirmişim gibi hissettim. Bebeksi suratı ve o güzel saçlarına dalmayı çok seviyordum. Aniden sesiyle kendime geldim. Ha-Neul hadi ama! açlıktan ölüyorum. Orda durup beni mi izliyeceksin? dediğinde çok utanmıştım. Yanaklarımın kızardığını hissettim. Ah ben sadece dalmışım Felix. Seni izlemiyordum diyip ramen i yapmaya koyuldum. Bir yandan tabak,chopstick ve bardakları hazırlıyordum. İstemsizce kendime hakim olamadım ve aklımda evlendiğimiz düşünceleri geçti. Her sabah ve akşam asla usanmadan sana yemek hazırlayabilirdim. O güzel yüzünü her gün görmek, kokunla uyanmak isterdim.
Evet ramenler hazır,dememle yüzündeki tatlı gülümsemeyi yine gördüm.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Afiyet olsun Felix dememle birlikte Ha-Neul harikasın sesini işittim. ımm çok lezzetli olmuş Ha-Neul keşke her gün yemeğimi sen yapsan demişti. Arada yardım ediceksen olur diyerek gülmüştüm.Rüya mı yoksa gerçek mi olduğunu anlamlandıramadığım dakikalar çok güzel geçiyordu. Yanında kimse bana zarar veremezmiş gibi hissediyordum.
Hadi ama artık yediysen ders çalışmamız lazım dedim aniden. Felix adeta bir kedi yavrusu gibi o tatlı dudaklarını büzmüş,kocaman çekik gözleriyle bana bakarak ''ders mi ama çok eğleniyordum dedi''. Ders çalışırken de eğlenebilirsin Felix dedim. Hem söz verdin. Ah haklısın diyerek beni kolumdan çekip evin bahçesine çıkarttı. Felix napıyorsun ders çalışıcaktık derken...
Tamam çalışıcaz ama önce sana bir şey sormak istiyorum dedi. Ve beni de çekiştirerek güzel gökyüzünün altındaki çimlere oturttu. Yıldızları ve ayı çok sevdiğin için burda sormak istedim,dedi. Meraktan çatlamak üzereydim. Kalbim göğsümden çıkmak üzereymiş gibi atmaya başlamıştı. Yüzünü yüzüme yaklaştırmıştı ve biraz da üstüme eğilmişti. Meraklı çocukların bakışı gibi gözlerime bakıp; biliyorsun mezuniyet yaklaşıyor ve hala dansa götürücek bir eşim yok dedi.
Acaba benimle dansa gelmek ister misin? dediğinde neye uğradığımı şaşırmıştım. O kadar kız varken ve etrafında dört dönüyorken niye beni istiyordu? O kadar heyecanlanmıştım ki! Hayallerimden birinde dans ediyorduk ama gerçek olabileceğini hayal edemezdim. AH Tabi eğer istersen gelmeyi çok isterim dedim utanarak. Harika! diyip kolumdan tekrar tutarak beni kaldırdı. O zaman derse dönebiliriz,demişti. Gülümsüyordu. Sanki gözlerinin içi de gülüyor gibiydi. İçeri girdik ve kitap, kalemleri masaya yerleştirdik. Felix ikimize kahve getirmişti.
Anlamasada beni dinliyor ve hoşuna gidiyor gibi gözüküyordu. Yanımdaydı ve ben Dünya nın en mutlu insanıymış gibi hissediyordum. Aniden kafamda şimşek çaktı. Felix beni davet etmişti ve giyicek bir mezuniyet elbisem yoktu. Ne yapıcaktım? Sanırım elbisem yok kısmını sesli söylemişim ki! Felix bana bakıp; derse odaklanamayan bir tek ben değilmişim diyip güldü. İstersen bugünlük bu kadar yeter,yeterince ikimizde yorulduk dedi. Nasıl istersen diyip eşyalarımı toplamaya başladım. Bugün için çok teşekkür ederim dediğimde asıl ben teşekkür ederim sen olmasan aç kalıcaktım diyip tebessüm etti. El sallayıp dışarı çıktım. Kendime hala inanamıyordum. Felix beni dansa davet etmişti. Yüzümde aptal bir gülümsemeyle yürümeye devam ediyordum. Aniden beni tutan bir el hissettim ve korkuyla çığlık attım. Toz dumanı gibi kaybolduğunu hissettim çığlığımla birlikte. Felix çığlığımı duymuş olucak ki yanıma koştu. Ha-Neul iyi misin? Bir şey mi oldu dedi. Biri,birisi beni tuttu ,hissettim çok korktum Felix dedim. Tamam geçti diyerek beni kendine çekip sarıldı. Bundan sonra bu saatte dışarı tek başına çıkmak yok, düşünemedim özür dilerim dedi. Bende saçmalama Felix özür dilenicek bir şey yok. Ben her zaman gece yola çıkarım. İlk defa böyle oldu dedim. Ama titriyordum,ellerim buz kesmişti. Hadi bana gidiyoruz diyip elimden tutup beni evine götürdü. Bu gece burda kal, evde korkabilirsin. Hem güvenliğin için daha iyi, ben yarın bu işle ilgileneceğim. Mutlaka sokakta kamera vardır,dedi. Buz gibi olmuşsun istersen sıcak bir duş al ben sana giyicek bir şeyler veririm demişti. Ne diyiceğimi bilemedim. Hem ihtiyacım vardı hem de evinde yeterince rahatsız etmiştim. Al bakalım diyerek bana giyecek bir şeyler getirmişti ve banyonun yerini gösterdi.
Sıcak bir duşun ardından Felix in güzel kokulu kıyafetlerini giymiştim. Bu bile beni yeterince sakinleştirmeye yetmişti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bana sıcak bir sakinleştirici çay yapmıştı. Ve üstüme battaniye getirmişti. Benimle o kadar güzel ilgileniyordu ki! Teşekkür etmekle yetinebildim.
2. bölüm sonu... Umarım hoşunuza gitmiştir. Sevgiyle kalın.
