SENİ SEVİYORUM

57 9 5
                                    

Duştan çıktığımda dolaptaki kıyafetler beni daha da duygulandırmıştı .Felix in güzel kokulu kıyafetleri bende kalmıştı. Elime alıp kokusunu içime çektim. Yatağın üzerine uzanarak koklamaya devam ettim.


Bornozumla o şekilde uyuyakalmışım. Gözüme çarpan güneş ışığıyla uyandım. Kendime gelmeliydim. Okul için çantamı ve giyeceklerimi hazırladım.

 Okul için çantamı ve giyeceklerimi hazırladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu günlerde derslerimi çok boşlamıştım. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra üstümü giyindim. Geç kaldığım için hemen kendime smoothie hazırlayıp içtim. Kulaklıklarımı takıp kapıdan çıktım. Gelen posta kutumu kontrol ettikten sonra okula doğru yürümeye başladım. Bu sokaklarda yürürken Felix in yanıma geldiğini hatırladım. Sabahları birlikte yürümemizi... Ama yapabilceğim bir şey yoktu. Kafamı sallayıp kendime gelmeye çalıştım. Yalnız başıma yürümeye devam ettim. Okula geldiğimde bahçede Felix i gördüm. Yanına gitmek istiyordum ama yapamıyordum. Beni gördü ve oradan uzaklaştı. Bu canımı daha çok yakmıştı. Yüzümde üzüldüğümü göstermemeye çalışarak sınıfıma doğru gittim. Ders sonu,

Eveet gençler! Mezuniyette görüşürüz kendinize iyi bakın diyen öğretmenimin yüzüne üzgün bir şekilde baktım. Mezuniyet için bu kadar heyecanlıyken şimdi gitmeyi bile istemiyordum. Felix siz iğrenç bir balo olucaktı. Aklımdan geçen Jısung düşüncesiyle saçmalama Ha-Neul dedim kendime. Felix benimle gelmiyor diye başkasıyla gidemezdim. Okul çıkışında Jısung yanıma geldi. Her zaman yaptığı gibi beni güldürmeye çalıştı. Kendimi zorlasamda bu sefer gülemiyordum. Evin ayrımına kadar birlikte yürüdük. Felix i görmüştüm. Gözlerimiz buluşunca aniden çekti ve evine girdi. Onu böyle görmek beni çok üzüyordu. Utanmasam kapısında yatıcaktım. Ama yüzüme bile bakmıyordu. Derin sesi aklıma geliyor iliklerime kadar işliyordu. Jısung un sesiyle kendime geldim. Ha-Neul iyi misin? Neyin var? Esprilerime hep gülerdin. Yoksa artık komik değiller mi diyerek tatlı köpek ifadesini yaptı bana. Biraz canım sıkkın Jısung. Senle alakası yok,lütfen kusuruma bakma dedim. Ben her zaman yanındayım biliyorsun,anlatabilirsin demesiyle biliyorum Jısung ,teşekkür ederim her şey için ama bazı şeyleri anlatmaya gücüm yetmiyor diyebildim. Asıl üzgün olması gereken benim Ha-Neul zaten baloya benimle gelmiyorsun ben şimdi ne yapıcam dedi şakayla karışık. Beni güldürmeye çalışması çok hoştu. Ona Felix in benimle konuşmadığını söylemeli miydim? Boğazıma takılan bir yumru ile konuşamadım. Jısung... Ben  diyerek kendimi tutamadım ve ağlamaya başladım. Jısung un hemen bana sarıldığını hissettim. Burda istediğin kadar ağlayabilirsin. Anlatmana gerek yok sadece iyi ol Ha-Neul dediğini işittim. Evime gitsem iyi olucak Jısung diyerek ondan ayrıldım ve koşarak kapıdan içeri girdim. Yere çöküp ağlamaya devam ettim. Ne yapıyordum ben,niye bu haldeydim, bana ne yapmıştın Felix! Sensiz ne yapacağımı bilmiyordum. Uzun bir rüyanın içinden kabusa dönüşmüştü hayatım. Ona uzaktan baktığım günleri özlemiştim. Belki de öylesi daha iyiydi. 

Kapımın altından atılan bir not ile gözlerimi sildim. ''Mezuniyet gecesi saat 20.00 de beni yıldızların altında bahçede bekle'' yazıyordu. Ne bir isim ne bir ipucu hiçbir şey yoktu. Felix olmadığı kesindi. Bana anlayamadığım bir siniri varken niye bunu yazsın? Büyük ihtimalle bizim sınıftakilerin şakası falandı. 

Sonunda mezun oluyordum, ne kadar üzgün de olsam içimde bir heyecan vardı. Elbisemi giydim ve saçımı maşalayarak topladım. Makyajımı güzelce yapıp ayakkabılarımı giydim. Artık hazırdım.

Aynada kendime bakıp gülümsedim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aynada kendime bakıp gülümsedim. Ve bu gecenin güzel geçmesini umdum. Üstüme bir şal aldım, çantamı hazırlayıp içine rujumu da koydum. Felix in sevdiği renkte bir rujdu. Evet hala onu düşünüyordum. Canımı acıtan bu duyguyu hala seviyordum. Evden çıkmak için hazırlandım. Yalnız başıma okulun yanındaki balo yerine doğru yürüdüm. Bahçeye doğru geldiğimde saat 20.00 sularıydı. İstemeden notta yazan şeylere uymuştum şu an. Yıldızlar o kadar güzeldi ki! Küçüklüğümden beri onları izlemeye bayılırdım. Kendimi yıldızlara bakmaktan alıkoyamamıştım. O an Felix in burda benimle olmasını diledim sadece. Özlediğim sesini duymak istedim. Kokusunun beni mayıştırmasını... 

Kulağıma gelen ve bütün iliklerime işleyen,kalbimin çarpmasına neden olan o sesi duydum. Ha-Neul dedi güzel ve derin sesiyle. Kafamı gökyüzünden indirirken bir yıldızın kaydığını gördüm. Ve yavaşça kafamı çevirdim. Felix bana seslenmişti. Adımı öyle güzel söylemişti ki! İsmimin Ha-Neul olması hoşuma gitmişti. Bana notu gönderen Felix miydi yani? Neler oluyordu?

Sadece gözlerinin içine bakabildim. Dilim tutulmuştu sanki. O kadar yakışıklı gözüküyordu ki! Bana doğru koştu ve yaklaştı. Elimi tuttu ve sana söylemem gereken şeyler var. Bu geceyi seninle geçirmeme izin verir misin? dedi utangaç bir sesle. Sarhoş olduğum kokusu burnuma gelince sadece kafamı sallayabildim. Beni alıp arabasına götürdü. O an mezuniyet umrumda bile değildi. Felix leydim. Ve bundan daha güzel ne olabilirdi! Yanına oturduğumda nereye gidiyoruz diye sordum. Hoşuna gidecek bir yer cevabıyla yüzü gülümsedi. Gülümsemeyeli o kadar gün olmuştu ki! Kendimi tekrar bir rüyanın içinde gibi hissettim. Ona kızmam ve onunla bir yere gitmemem gerekirken bütün merakım ve özlemimle karşı koymadan ne isterse yapabilirdim.

Sonunda gelmiştik. Burası gökyüzünü çok net görebildiğim, ay ışığının denize harika bir şekilde yansıdığı muhteşem bir yerdi. Arabadan inip ayakkabılarımı çıkardım ve çıplak ayakla denizin kenarına doğru yürüdüm. Kafamı kaldırıp tekrar yıldızları izlemeye koyuldum. Yıldızlara bakarken arkamdan Felix in ellerini belime sardığını hissettim. Kafası saçlarımın üstünde kokluyordu. Kalbim yerinden çıkacak gibi atmaya başladı ama onun kokusuyla tekrar sakinleşti. 

Şimdi sadece beni dinle olur mu? Ha-Neul dedi. Ve konuşmaya başladı. Sana kızdım çünkü seni çok kıskandım. Jısung un sana dokunmasını senin yanında oluşunu kaldıramadım. Seni her gördüğümde kaçtım çünkü seni görünce yanına gelip sarılmak istiyordum. Nasıl özür dileyeceğimi bilemedim. Çok utandım ve kaçtım senden. Ama sensiz olmak canımı çok acıttı.

Bütün bunları söylerken hala bana sarılı duruyordu. Ve ben mutluluktan ağlamamak için kendimi tutuyordum,asla ona kızamıyordum. Beni günlerce ağlatışına kızamıyordum. 

Ben sana hep söylemek istedim ama asla söyleyemedim Ha-Neul. Seni kaybetmekten çok korktum ama artık söylemek zorundayım, daha fazla dayanamıyorum demesiyle daha çok heyecanlandım. Lütfen şu an yapacağım şey için bana kızma Ha-Neul diyip ellerini belimden çekti. Ve hızlıca kendine döndürdü, yüzümü elleri arasına alıp gözlerimin içine baktı. Bana daha çok yaklaşmıştı. Nefesi suratıma çarpıyordu. Ben ''seni seviyorum'' Ha-Neul, seni çok seviyorum... dediğinde yüzüme çarpan nefesinden sonra dudaklarımda bir baskı hissettim. Felix in dudakları dudaklarımdaydı. Bir süre öyle kaldık ve dudaklarını geri çektiğinde bu sefer ben kendimi ona yaklaştırıp, dudaklarını tekrar öptüm. 


6.BÖLÜM SONU... 


YILDIZLARA BAKARKENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin