YILDIZLARA BAKARKEN

JISUNG HASTANEDE

Felix in dudakları dudaklarımdaydı. Bir süre öyle kaldık ve dudaklarını geri çektiğinde bu sefer ben kendimi ona yaklaştırıp,dudaklarını tekrar öptüm.

Kendimi dudaklarından çektiğimde, gözlerinin içine baktım bir süre. O an zamanın durmasını istedim. Bana sarılmıştı. Ellerimi boynuna geçirip omzunda gözlerimi kapattım. Ve kokusunu içime çektim. Belime sarılı ellerinin beni kucakladığını hissettim. Ne yapıyorsun Felix dedim gülerek. Sevgilimi evime götürüyorum dedi hain bir gülüşle. Beni gülüşüyle öldürmeyi mi planlıyordu acaba? Arabaya geldiğimizde beni yanına oturttu ve alnıma küçük bir öpücük kondurdu. Kapımı kapatıp şoför koltuğuna geçti. Hızlı bir şekilde sürmeye başladı. Evine geldiğimizde arabadan inip,kapımı açtı ve beni tekrar kucaklayarak kapıya doğru götürdü. İçeri girdiğimizde her yer karanlıktı. Felix in ışıkları açmasıyla her yerde küçük parlak yıldız şeklinde ışıklar yandı. Hem loş hemde çok romantik bir ortamdı. Gülleri çok sevdiğimi biliyor muydu? Her yerde güller vardı. Yaprakları yerlerde... Ortada kocaman tatlı bir peluş ayıcık vardı. Her şeyi önceden ayarlamış mıydı yani! Felix e daha kaç kere aşık olucaktım. O anda Taeyeon dan'' All with you'' çalmaya başladı. (MULTİMEDYA) 

Felix elimden tutup beni kendine doğru çekti. Benimle dans eder misin Ha-Neul? diye sordu. Nazikçe kafamı salladım. O kadar mutluydum ki! Eğer bu bir rüyaysa asla uyanmak istemiyordum. Bir süre birbirimizin gözlerine dalarak dans ettik. Felix bir anda durdu ve yüzümü elleri arasına tekrar aldı. Dudaklarını dudaklarıma yaklaştırdı. Nefesini duyabiliyordum. Bütün vücudum uyuşmuştu. Bu sefer dudaklarımı daha uzun öpüyordu. Her seferinde nefesini hissediyordum. Bir an dudaklarını boynumda hissettim. Boynumu koklayarak öptüğünde bayılmamak için zor tuttum kendimi. Bütün vücudumu ele geçiren bu duygunun tarifi yoktu. 

Sonra beni kucağına alıp odasına çıkardı. Kapının önüne geldiğimizde bu gece yanımda uyur musun? diye sormuştu. Her zaman ve her saniye yanında uyuyabilirim Felix dedim ince ve utangaç bir sesle. Sana kıyafetlerimden vereyim o zaman diyerek dolabına gitti. O güzel kokulu kıyafetlerinden bir daha giyecektim. Üstüme elbise gibi bol gelen bir sweatshirt giydim. Ve kapıdaki Felix e seslendim. Yanıma gelip parmaklarımı parmakları arasına geçirdi. ''Seni seviyorum Felix ''dedim bütün cesaretimle. Uzun zamandır bunu söylemeyi bekliyordum. Şaşırmış ve mutlu bir bakışla ''bende seni Ha-Neul'' dedi. Ve saçlarımı kokladı. Beni yatağa yavaş yavaş ittirdi. Dizlerim kırıldı ve yavaşça yatağa düştüm. Felix üstümde gözlerimin içine bakıyordu. Yanıma geçti ve göğsünü işaret etti. Kafamı göğsüne koydum. Sanırım kokusu beni iyice mayıştırmıştı. Çok sürmeden uyuyakalmışım. 

Sabah uyandığımda Felix i yanımda göremedim,hızlıca yataktan kalkarak aşağı koştum. Mutfaktan harika kokular geliyordu. Felix e şaşkın ve korkmuş gözlerimle baktım. Günaydın yıldızım. İyi misin diye sordu. Seni göremeyince bir an korktum ama şu an iyiyim dedim utangaç,kızarmış bir suratla. Sabahları ilk ve tek görmek istediğim kişi yanımdaydı. O kadar tatlıydı ki! Mahmur gözleri ve dağılmış saçlarıyla bile  beni kendine aşık edebiliyordu.  Ne demişti o bana yıldızım mı! Ölmüş ve cennete falan mı gelmiştim acaba. Felix artık sevgilimdi. Biri öldüğümü söylese inanacaktım. Ama her şey gerçekti. Bütün hayallerim gerçek oluyordu. 

Kahvaltımızı yaptık ve üstüne kahve içerken muhabbet ediyorduk. Tam o sırada çalan telefon sesini duydum. Tanıdık değildi ama sabah sabah kim olabilir diye merakımdan açtım. 

-ALO

-ALO Ha-Neul Hanım siz misiniz? Jısung Bey hastanemizde. Onu baygın bir şekilde bulduk. Yakını için telefonuna baktığımızda sizin numaranızı gördük. Sevgilisi misiniz? Yanına gelseniz iyi olur dedi.

- Neee! Jısung iyi mi? Bir şeyi var mı? Uyandı mı? Hangi hastane diye bağırdım telaşla. 

Adresi aldıktan sonra Felix le hemen hastaneye gittik. Koşarak Jısung un odasına gittim. Kolunda serumla,uyanık bir şekilde yatıyordu. Yanına gittim hemen. Jısung iyi misin? Ne oldu? Merak etme ben burdayım dedim telaşlı sesimle. Felix i gören Jısung burdan çıkmasını istedi. Felix e bakarak başımı onayladım. Anlayışlı bir şekilde dışarı çıktı. Anlat Jısung noldu? Akşamdan beri buradaymışsın, neden haber vermedin dedim. Ha-Neul ben gece seni ortalıkta göremeyince merak ettim. Dışarı çıktığımda Felix in arabasını sürerken seni gördüm. Çok merak ettim ve sizi takip ettim. Ben sizi o şekilde görmeye dayanamadım Ha-Neul! Sonrasını hatırlamıyorum. Burdaydım işte dedi. Ama Jısung neden? Neden dayanamadın anlamadım ki! 

''Seni Seviyorum'' da ondan diye bağırdı bana. Çok sinirlenmişti. Söylediği şey karşısında ne yapacağımı ne söyleyeceğimi bilemedim. Ama artık bir önemi kalmadı tabii dedi üzgün bir sesle. Sesinin yüksek çıkmasıyla Felix onu duymuş içeri gelmişti. Şaşkın gözlerle ne dedin sen diyerek Jısung a baktı. 

7.BÖLÜM SONU...