"Natsu! Telefonuma daha yeni kavuşmuşken yine nereye sakladın gerizekalı?! " Evet yeni kavuşmuşken. Çünkü çok akıllı, mükemmel ötesi zekaya sahip olan ben, tuvalette pubg oynarken sinirden telefonu tuvalete düşürdüm. Hayır yani keşke telefon yerine ben düşseydim demeden edemiyorum. 1 ay telefonsuz kalmak cehenneme eşdeğerdi çünkü. Ne de olsa telefonsuzluk demek, Levi olmayan koca bir ay demekti benim için.
Ve şimdi daha yeni kavuşmuşken, Natsu'nun yine saçma şakalarına maruz kalıyorum iyi mi...
"Gajeel, biraz uğraş, canım sıkıldı diyorum anlasana sen de beni. " Çocuksu ses tonuyla söylediği cümleye sadece gözüm seğirerek karşılık verdim. Kendime hakim olmalıyım. Sakura saçlı, baş belası kanka katili olmak istemiyorum. Özellikle de hayatım yeni yeni düzene girmeye başlamışken.
"Lan senin de başka işin mi yok şömine beyinli? Hayır yani anlamadığım şey Gajeel Lucy'ye de benzemiyor ne diye uğraşıyorsun. Git Laxus'a sataş en azından bi işe yarar. " Ben Gray'in söylediklerini beni övdü mü yoksa, gömdü mü diye kafamda tartarken Laxus çoktan elindeki gece lambasını Gray'a fırlatmıştı bile.
Odada kısa çaplı bir inleme yankılanırken, devamını havada uçuşan Gray'in kıyafetleri tamamladı. Bu çocuğa cidden kıyafet alışkanlığı aşılamanın vakti geldi yani kaç kere olur olmadık yerlerde soyundu, mekandan atılan biz olduk. Bizi kabul edebilecek en fazla üç kafe kalmıştır, onlarında sayısı yakında sıfıra iner merak etmeyin.
Ben hala telefonumun derdine düşmüşken, bu beyinsizler odanın ortasında kavgaya devam ediyordu. Her ne kadar kendine uğraşacak bir şey bulduğu için tek keyif alan Natsu olsa da, diğerleri de pek şikayet eder gibi görünmüyordu. Ne de olsa kavga etmek en büyük hobimizdi.
Onları büyük bir zevk ile izlerken, aklıma gelen küçük beden ile sırıtışıma bir süreliğine son verdim. Bir ay yeterince uzun sürmüştü zaten ve ben hala burda zaman kaybediyorum. Kaşlarımı çatarak dikkati üzerime toplayacak bir ses tonuyla araya girdim.
"Kavganıza beşinci dünya savaşından sonra devam etseniz de, ben de telefonuma kavuşsam artık? " Ben ciddi bir ortam beklerken, bulduğum manzara ise kreşten farksızdı. Laxus'un dişleri Natsu'nun bacağında, Gray elleriyle Laxus'un kafasını attığı lambanın abajurunun içine sokmaya çalışıyor, ve Natsu ise... Nasıl yaptığını anlayamadığım bir şekilde Gray'in üstünde çeşitli işkence taktikleri deniyordu. Sanırım gözlerimi yıkayıp gelsem iyi olacak...
Yüzüme uzaylı görmüş masum köylü gibi bakarlarken, sessizliği Natsu'nun kahkahaları bozmuştu.
"Aaa ben onu unutmuştum. Şey de o. Eee... Juvia'nın Gray'e yaptığı Juvia bebeklerinden birinin içinde. Hangisi ben de unuttum ara bul artık. " Şok olmuş şekilde ona bakarken o ise gözlerini kaçırarak sırıtmaya devam ediyordu. Hayır yani anlamadığım, o bebeklerden en az 30 tane vardır. Gray'a sorsam o bile saysını bilemez. Ve bu çocuk benden hepsini tek tek açıp, telefonu bulmamı bekliyor. Şaka mı bu çocuk?!
"Sen benim odama ne zaman girdin lan?! " Gray'in ani çıkışmasıyla Laxus'un kafası serbest kalmıştı. O da bu fırsatı Gray'a kafa atarak değerlendi ve geri tepki beklemeden kalkıp odasına gitti. Bütün bunlar kaç saniye içinde oldu inanın ben de bilmiyorum.
"Hızımı Laxus'tan öğrendim diyelim. " Natsu yine araya girince yeni kavgayı izleme zahmetine girmeden, koşarak soluğu Gray'in odasında aldım. Önümde uzunca telefonsuz geçecek dakikalar vardı.
2 saat sonra
30 mu?! 30 diye mi söylemiştim. Tam tamına 64 tane bebek açtım lan ben az önce. Bununla beraber daha açmadığım bir yığın bebek var. Juvia nasıl bir işsizsin de üşenmedin bunları yaptın aklım almıyor. Gray bunları bu küçükcük odaya nasıl sığdırıyor onu da anlamış değilim ama umurumda bile değil.
Gözlerimi, yüzümdeki zafer sırıtışıyla telefonuma çevirdim ve hiç vakit kaybetmeden açtım.
Yaklaşık bir 20 saniye sonra açılan telefona hızla 1 aylık mesajlar yüklenirken, gözüm yalnızca bir tanesinde takılı kaldı.
Bücür: özledim...
Wattpadi geri yüklemenin mutluluğu ile hemen yeni bölüm yazdım. Ayrıca pek hak etmediğimi düşünsem de attığınız yorumlar beni gerçekten çok mutlu etti. Sorumsuzluğuma rağmen yanımda olduğunuz için çok teşekkür ederim. İyiki varsınız. (*´︶'*)♡Thanks!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Öfkenin Sevgisi ~Gale Texting
Fanfic"Beni bırakıp gitmenden nefret ediyorum. " "Bana acımandan nefret ediyorum. " "Ben...Senden nefret etmekten bile nefret ederken seni seviyor olmaktan... Nefret ediyorum! "