'Benim Yüzümden!..'

2K 65 3
                                    

Selam millet!

Nasılsınız bakalım?

Yepyeni bir bölümle yine sizinleyim!

Heyecanla yazdığım bölümü umarım sizde aynı heyecanla okursunuz canlar!

Bu arada ufak bir hatırlatma yapmak istiyorum. Bu sayfada yayınlanan bir hikaye daha var. Farklı bir konu ve daha naif bir sevda! ARAFTA AŞK ' ı okumanızı tavsiye ederim! Umarım onuda beğenirsiniz!

Her neyse! Lafı fazla uzatmadan sizi yeni bölümle başbaşa bırakayım.

Yorumlarınızı ve özellikle oylarınızı bekliyorum canlar!

Bölüm şarkısı;
Kazım Koyuncu-İşte Gidiyorum
(Bölümün sonunda dinlemenizi tavsiye ederim!)

KEYİFLİ OKUMALAR

*****

' Asya'dan'

Ne zaman öleceğimizi, nerde ve ne şekilde olacağını kimse bilemez... Yada kimin uğruna hayattan koyacağımızı da...

Ölüm!..

İsmi kadar soğuk...İsmi kadar ürpertici... Ve bir o kadar da gerçek olan tek şey!..

Bedenimdeki soğukluk ölüme mi ait yoksa üzerinde yattığım buz gibi zemine mi bilmiyorum?.. Bedenimdeki acı yediğim kurşundan mı yoksa benim için kendini siper eden adamın vicdan azabından mı bilemiyorum?..

Hayat ve ölüm arasındaki ince çizgi bu olsa gerek! Bir adım ötesi sonsuzlukken, bir adım gerisi acılarla dolu bir yasam! Anlık gelişen bir olayda bile herşey gözümün önünden film şeridi gibi geçmeyi başarmıştı. Bu kadar kısa zamanda nasıl oluyor bilmiyorum ama herşey gözlerimin önündeydi.

Hatırladığım, ilk doğum günüm...
Okula gittiğim ilk gün...
Annem!..
Her gece sarhoş babamdan yediğimiz dayaklar...
Annemin hastalanması ve onu kaybedişimiz...
Sonsuza kadar...
Yetimhaneye ilk girişimiz...
Abimi benden ayırmaları...
İlk tacizim!..
Evlatlık verilişimiz...
Gittiğim okullar...
Abim!
Ayşe Sultan!
Suat babam!
Nihal annem!
Vee!..
Melih!..
Herşey saniyeler içinde gözlerimin önünden akıp geçti.

Bir dakika! Melih! Hayır! Hayır! Bu doğru olamaz! Benim yüzümden birini kaybedemem! O sadece beni korumak için önüme geçmişti. İyi de neden yaptı bunu? Neden kendini feda etti ki?

*****

Gözlerimi açamıyordum ama etraftaki sesleri uğultu şeklinde duyuyordum. Çoğu yabancı seslerdi. Ve çoğunu anlamıyordum. Beni birisinin hareket ettirdiğini ve birşey söylediğini duydum. Ama net değildi! Kulaklarımda halen silah sesleri yankılanıyordu. Cevap vermek istiyordum ama şokun etkisinden konuşamıyordum. Bir süre sonra dudaklarımdan dökülen tek kelime vardı.

"Melih!"

Yavaşça gözlerimi araladım ve başımdaki kalabalığa odaklanmaya çalıştım. Beni sarsan kişi sanırım Ömer 'di. İlk onu gördüm çünkü. Başımı yana doğru çevirdiğimde gördüğüm manzara kanımın donmasına neden olmuştu.

TUTSAK KALPLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin