'Gitme'

3K 100 12
                                    

Selamm!..

Yeni bir bölümle yine karşınızdayım canlarım...

Yorumlarınızı gerçekten merak ediyorum. Birkaç kelime de olsa yorum bekliyorum sizden..

Umarım beğenerek okursunuz yeni bölümü. Ben yine heyecanla yazdım  ve umarım sizde heyecanla okursunuz...

Neyse lafı uzatmayayım. Ve sizi yeni bölümle başbaşa bırakayım...

KEYİFLİ OKUMALAR...

*****

"Geldim okyanus gözlüm! Buldum artık seni! Buldum Asya'm!"

Genç adam hızlı adımlarla kuyuyu terkederken arkasında şaşkın bakışlar bırakmıştı. Faruk ve Asaf hemen peşinden çıkarken arabayı Faruk kullanmış, Melih ise genç kızla birlikte arka koltukta oturmuştu. Daha doğrusu Melih oturmuş,genç kız kucağında baygın bir şekilde yatıyordu.

*****

"Engin abi durumu nasıl?"dedi genç adam bir çırpıda.

"Fazla yıpranmış Melih! Aç ve neredeyse susuz kalmış bünyesi. Vücudunda ezikler ve bazı kesikler var. Sırtındaki kesik ve batın bölgesindeki (karın bölgesi) kesiklere dikiş attım. Pansuman sart onlara. Birde kan kaybetmiş kız! Kan grubunu belirleyip takviye yapmak gerekiyor. Serumu biterse kapatın ama damar yolu açık kalsın. Hayatî tehlikesi yok merak etmeyin!"dedi bilgi verirken.

Doktor genç kız hakkında bilgi verirken adam can kulağıyla dinlemeye çalışıyordu. Ama aklı başka yerdeydi. Kız bu kadar hasar alırken o serseri kardeşi bu olanlara seyirci mi kalmıştı yani? Tanıdığı kardeşi bunları yapmış olamazdı değil mi? Bir kadını aç bırakmayı geçin bu kadar hırpalanmasına nasıl müsade ederdi ki? Bunun bir açıklaması olmalıydı. Evet evet! Bunun hesabını soracaktı kardeşine!..

"Tamam abi sağol! Bizim yapmamız gereken birşey varmı? Pansuman dışında!"

"Uyanınca karnını doyurun ama ağır yemekler vermeyin. Çorba gibi hafif yiyeceklerle başlayın. Bol bol sıvı tüketsin. Ben tekrar gelirim zaten! Ha birde ani hareketler yasak! Dinlensin iyice!"

" Sağol Engin abi! Bu iyiliğini unutmayacağım!"

"Geçmiş olsun Melih! Acil birşey olursa haber verirsiniz!"dedi adam.

*****

Salonun ortasında volta atan Melih:

"Faruk!"diye bağırdı.

Saniyesinde kapıda beliren adam kalkık kaşlarıyla genç adama doğru ilerledi.

"Buyur abi!"dedi ciddi ses tonuyla.

"Bana Semih'i ve o iki itini bul! Hemen!"dedi otoriter bir şekilde.

Faruk sadece başını olumlu olarak sallayıp çıktı odadan. Dış kapının önünde bekleyen adamlara göz ucuyla bakıp ilerdeki arabaya yaslanmış elinde sigarası bulunan Asaf'a doğru yürümeye başladı.

"Abi çok sinirli birader! Semih'i ve itlerini istedi."derken sesi çok sıkılmış gibiydi.

"Haksız mı birader? Tamam kızın Asya Sancaktar olduğunu bilmiyor olabilir ama karşısındaki düşman dahi olsa bir kadın sonuçta. Kızı ne hale getirmişler görmedin mi yaa?"dedi öfkeli bir şekilde.

TUTSAK KALPLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin