HER ZAMAN YANINDAYIM

4.BÖLÜM: KORKUYORUM

Bu şarkıyla birlikte kendinizi karanlığın sessizliğine bırakın..

Deniz Tekin - Kendine İyi Bak

4. Bölüm:Korkuyorum
*Kendine İyi Bak*

"Uyandı,uyandı Doktor Bey. Hastamız uyandı."
"Neyim var benim, noldu bana,çıkarın şunu kolumdakini, bırakın beni gitmem gerek. "
Aras kendi kendine konuşurken odaya Doktor girdi ve zorla içerideki herkesi dışarı çıkardı.
"Aras seninle açık konuşacağım, sende benden bir şey saklamayacaksın."
"Kötü bir şey mi var bilmediğim, bir şey mi oldu?"
Doktor Aras'ın sorularına cevap vermeden hemen devam etti.
"Burnun ne zamandır kanıyor?"
"Dört, beş yıldır yaklaşık bir, iki haftada bir kanıyor."
"Peki burnun kanadıktan sonra ne hissediyorsun ve ya günlük yaşadığın bir olay oluyor mu?"
"Kendimi bir boşluğun ortasında buluyorum, böyle her sabah kalktığımda kafamın içinde taşıyamayacağım bir ağrı oluyor,bazen de midem bulanıyor. Kötü bir şey mi var bilmem gereken?"
Doktor bir süre duraksadıktan sonra;
"Hayır , hayır kötü bir şey değil. Düzenli kontroller sadece. Sana bir, iki tane ilaç vereceğim ve bu sorunlarını yaşadığın an omlardan kullanacaksın. Bir de iki hafta sonra hastaneye geleceksin sana emar çekeceğiz. O zamana kadar kendine iyi bak. Şimdi hastaneden çıkış yapabilirsin."
Teşekkür ederim. İki hafta sonra görüşmek üzere. "
Aras serumunu çıkarttıktan sonra üstünü giyinip dışarı babasının yanına gitti.
"Bir şey bulabildiniz mi? Var mı yeni bir şey?Polisler bir şey bulmuş mu?"
"Hayır oğlum hiçbir iz yok ama bulacağız. "
"Arabanın anahtarını ver bana baba. İşim var."
"Daha yeni kalktın ayağa ne işi Aras?"
Aras babasından zorla anahtarı aldıktan sonra
kendinden emin bir şekilde babasının ikazlarını dinlemeden arabasına doğru gitti.
Arabasına binerek Holding'e doğru sürdü.
Tek isteği o arşiv odasından bir şeyler bulabilmekti. Aradığı şey 10.2016 tarihinde işle ilişiği kesilmiş, dövmeli birisi var mı onu bulabilmekti.Bir yandan da da korkuyordu İlay'ın başına bir şey gelmesinden. Holding'e varıp arşiv odasında araştırma yapmaya başladı.
Tek tek dosyaların içine bakarken o tarihte aradığı ölçülere göre üç kişi buldu.
"Demek sadece üç şüphelimiz var. Hadi bakalım. Sizden biri mi kardeşime zarar veren.."
"Kimmiş bakalım bu Orhan;
Otuz sekiz yaşında , üç çocuk babası, altı yıl boyunca bu şirkette çalışmış ama iş içerisinde sürekli kavga çıkarttığı için işle ilişiği kesilmiş. Demek bir de hapis yattın. Bütün oklar seni gösteriyor bakalım sen misin benim kardeşimi kaçıran. Elime düştün."
"İkinci isim Mesut;
Yedi yıl boyunca çalışmış , hastalandığı için işten çıkmış. İki çocuk babası, kırk yaşında.
Bu adamdan beklemiyorum.  Yapacak kapasite yok."
"Ve son isim Hasan;
İki yıl boyunca çalışmış,işi sürekli aldattığı için işten çıkarıldı. Bir çocuk babası, yirmi yedi yaşında. Bu adam da zarar veremez. Geriye tek bir yol kaldı o da Orhan. Kardeşimi sen mi kaçırdın? Seni biraz araştıralım bakalım."

Aras arabasına binip bu adamın kim olduğunu öğrenmek için giderken bir mesaj gelir;
"Bu güzel kız seni çok özlemiş. Sende onu çok özledin değil mi?  Ama büyük bir sorun var. Bu tarafta hasret gideremeyeceksiniz anca öteki tarafta."
Bu mesajla birlikte kardeşini bu halde gören Aras, sinirlerine hakim olamamaya başladı.
Sinirle arabayı kenara çekip indiği sırada arabayı yumruklamaya başladı.
"Ne istiyorsun lan kardeşimden. Ne istiyorsun bizden. Rahat bırakın onu."
Aras sinirlerine hakim olamazken burnundan kan damlamaya başladı ve hemen doktorun verdiği ilaçlardan içti. Bir süre geçti ve sakinleştikten sonra arabasına binip yalnızlık tepesine doğru sürdü. Tepeye vardıktan sonra gözlerini kapatıp düşünmeye başladı. O an hiçbir şeyi umursamayarak sadece düşünmeye başladı.
Gözlerini açtığında vaktin geç olduğunu fark etti ve o an sadece annesinin yanına gitmek istedi.
——
(23.37)
Yolda bulduğu çiçekçiden bir buket Sardunya alıp yola koyuldu. Mezarlığa geldiğinde bir süre arabanın içinde oturdu. Arabadan aşağı indiğinde bir kaç adım geriledi. Annesinin yanına gidip gidememek arasında kalmıştı o an. Etrafında içini açacağı kimse yoktu ama annesinin yanına gidecek yüzü de yoktu kardeşini koruyamadığı için, ona sahip çıkamadığı için, annesinin verdiği emanete sahip çıkamadığı için...