14.BÖLÜM: ONUN GÜLMESİ BENİM GÜLME KAYNAĞIM

58 49 10
                                    

Bu şarkıyla birlikte kendinizi karanlığın sessizliğine bırakın..

Burcu-Yana Yana

14.Bölüm:Onun Gülmesi Benim Gülme Kaynağım
*Tut Ki Düşmesin Bedenim.*

"Güneş söylesene kim o adam?"
Aras ,Güneş'in kolunu tutarak bir şeyler söylemesini bekliyordu.
Gözlerinin içinde çaresizlik kadar bir umut vardı. Umudunu ne kadar kaybetmemeye çalışsa da korkuyordu.
"Aras buldum onu kaçıran adamı araştırıp buldum ve o adam öldü."

Güneş ,Aras'ın başına bir şey gelmemesi için ona yalan söylüyordu.
Gecelerdir uğraşıp o kişiyi bulmuştu. İlay'ı kaçıran kişinin bütün bilgileri tek tek elindeydi ama eğer söylerse o adam ölecek Aras hapise girecekti. Her ne olursa olsun onu bu ateşe atamazdı.
Aras bıkkın bir şekilde ayağa kalkıp camın önüne gitti.
Gözünden birkaç damla yaş düştükten sonra önünde duran cama sertçe bir yumruk attı. Güneş çığlıkla ayağa kalkıp elini yüzüne kapattı. Tolga ve Ömer Yağız hızlıca kalkıp Aras'ın yanına koştular.
Aras eli kanlar içinde yere yığılırken Tolga hemen Aras'ın elini tutup kesilen yere baktı. Ömer Yağız masadaki peçeteleri eline alıp Tolga'ya uzattı.
Tolga ve Ömer Yağız , Aras'ın elini temizlerken Aras yanında oturan Ömer Yağız'ın üstüne yıkıldı. Hepsi korkar bi şekilde Aras'ın kendine gelmesi için çabalıyordu. Tolga hemen ayağa kalktıktan sonra arabanın yanına gidip arabayı kapının önüne getirdi. Arabadan inip hemen Aras'ın yanına koştu. Tolga, Ömer Yağız'la birlikte Aras'ı kucaklayıp arabaya götürdüler.
Güneş şok içinde Aras'ın bayıldığı yerde yıkılmış bir şekilde oturuyordu . Ömer Yağız Güneş'in dona kaldığını görünce hemen yanına gelip Güneş'in kolunu tuttu.

"Kendini dik tut Güneş. Seninle Aras hastaneye vardıktan sonra konuşacağız ama ikimizinde senin dik durmana ihtiyacımız var. Lütfen şimdi bin arabana ve bizi takip et."

Dedikten sonra Güneş başını sallayıp ayağa kalktı.
Hemen çantasını alıp arabasına hızla koştu.
Ömer Yağız, Güneş'in arkasından gidip hemen Tolga'nın yanına bindi.

"Oğlum bu çocuk iyi değil. Hemde hiç iyi değil. Korkuyorum İlay'a bir şey olursa Aras'ı tutamayız biz. İlay onun için çok değerli."

Ömer Yağız kafasını yavaşça cama vurarak konuşmaya başladı.

"İlay hepimiz için çok değerli ama Aras için daha çok. Annesinin emaneti abi o ona. Eğer ona bir şey olursa Aras kafayı yer."

Tolga hızlıca hastanenin önüne varmıştı. Arabadan aşağı inip "sedye sedye getirin." diye bağırıyordu hastanenin içine doğru.
Güneş arabadan aşağı inip hemen Aras'ın başının ucuna geldi. Eliyle Aras'ın kanayan elini tuttu.
Doktor ve birkaç hemşireyle birlikte sedyeyi getirdiler.
Tolga ve Ömer Yağız , Aras'ı arabadan indirip hemen sedyeyle içeriye götürdüler.
Aras'ı hemen odaya alıp Tolga , Ömer Yağız ve Güneş'i dışarı çıkardılar. Güneş ağlar bir halde yere çöküp ağlamaya başladı.

Ömer Yağız hemen Güneş'in yanına gidip konuşmaya başladı.
"Gel hadi seninle dışarı çıkalım. Biraz hava al. Konuşalım biraz."
Güneş ,Ömer Yağız'a dönüp başını salladı.
Ömer Yağız Tolga'ya dönüp;
"Biz biraz dışarı çıkalım kardeşim. Bi haber gelirse bana haber ver."
"Tamam kardeşim. Bir şey olursa haber ederim sana."
Ömer Yağız , Güneş'in omzuna elini koyup dışarı doğru yürüdüler. Bir bank bulup oturduklarında Ömer Yağız hemen konuya girdi.

"Şimdi doğruca konuşacağız seninle. Sen Aras'a karşı bir şeyler mi hissediyorsun kuzen. Bak varsa bunu ilk bana söylemen gerek."

Güneş başını öne eğerek konuşmaya başladı.

HER ZAMAN YANINDAYIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin