Mertti. Çok şükür Özge düşmeden onu tutmuştu. Ben onlara şaşkınlıkla bakarken Mert kollarını Özge'nin üzerinden çekti.
"Teşekkürler tuttuğun için."
Özge'nin söylediği söze Mert
"Dikkat et biraz." deyip yanımızdan uzaklaştı. Cidden artık Merti tanıyamıyordum. Nasıl böyle değişmişti anlayamıyordum. Hızla Özge'nin yanına giderek korkuyla ona baktım.
"Özgee iyi misin?"
"İyiyim merak etme."
Kolunu omzuma attığında yine kötü espirilerine başladı ne zaman üzülse gülmek için saçma sapan espiriler yapardı şimdi de öyle yapmıştı. Her ne kadar saçma bulsam da beni güldürmeyi başarırdı. Eve gelene kadar bana espiri yapıp birazda anılarını anlattı. Kapının önüne geldiğimizde vedalaştık. Hemen merdivenlerden çıkıp kapıyı açıp eve girdiğim gibi çantamı yere fırlattım.
Duş almam gerekti. Bugün her zamanki gibi yeterince yorulmuştum. Banyoya girip kısa bir duş aldığımda çıkıp üzerime eşofman ve bir tişört geçirdim. Babam saat kaçta gelirdi bilmiyordum. Laptopumu odamdaki masanın üzerine koyup okulun instagram sitesine girip yorumlara bakmaya başladım.
"Bugün okula gelenler kimlerdi?"
"Bugün okula bir çete geldi. Sınıflarını bilen var mı?"
"Şu yeni gelen çetede şoför koltuğundan inen çocuk taştı."
"Çeteye gelen arabanın arkasından inen kızı çok beğendim."
"Yeni gelen kızın adı Miraymış. Cidden çok güzel bir kız."
Aman ne çeteymiş be görende okula Cumhurbaşkanı geldi sanacak. Leptopumu kapatıp odama girdim. Babam hala gelmediğine göre gecikecekti. Hemen kendimi yatağıma attım. Ve düşünmeye başladım.
Eda bizden ne istiyordu? Neden yalan atıp bu yalanı üzerimize atmaya çalıştı? Neden Mertin aklına bizim hakkımızda kötü şeyler sokuyor? Bunları düşünürken kafamın bu sorular ile boğuştuğunu ama cevap alamadığınıda biliyordum. Alarmımı ayarlayıp gözlerimi kapattım ve derin bir uykuya daldım..
******
"Asena kızım kalk.... Asena.. kızım... Alarm kaç kere çalmış ama kapatmışsın geç kaldın okula "
Babam başımın ucunda dikilmiş beni uyandırmaya çalışırken yanımdaki komidinin üzerinden telefonu alıp saate baktım. Allah kahretsin geç kalmışım.
Özge' de kaç kere aramış kesin geç kaldığımı anlamıştır. Hemen ayağa kalkıp elimi yüzümü yıkayıp okul üniformamı giyip kahvaltı etmeden evden çıktım. Babam evden çıktığımı anladığında bana seslenip
"Kızım kahvaltı yapsaydın "
Merdivenlerden hızla inerken cevap verdim.
"Geç kaldım baba. Sıkıntı yok okulda yerim birşeyler."
Kapıyı açıp dışarı çıktığımda koşa koşa okula gittim fazla uzak değildi okul bu yüzden uzun sürmedi. Hemen okulun içine girdim. Ders başlamıştı. Hemen sınıfın kapısının önüne gidip kapıyı tıkladım. Öğretmenin "Gel" demesi ile içeri girdim.
"Geç kaldığım için özür dilerim öğretmenim."
Hemen hızla sırama gidip oturdum. Yanımdaki çocuk yine başını sıraya koymuştu. Ben en azından bazen ders dinlerdim. Ama bu çocuk herhalde okula sadece uyumaya geliyor. Çantamı çıkarıp sandalyeme koydum. Eda gıcığı da buradaydı. Gözü telefonda biri ile mesajlaşıyordu. Özge de başını sıraya koymuştu. Merte bakayım dedim. Ama yoktu. Acaba oda mı geç kaldı?
Ben böyle düşüncelere dalmışken teneffüs zilinin çalması ile ayağa kalktım.
