Teneffüs zili çaldığında bartunun ayağa kalkmasını bekledim ama beyefendi uyuşuk uyuşuk eşyalarını topluyordu.
"Eşya toplamanızı bozuyorum. Ama lütfen çekilir misiniz? " nazik ses tonumla söylediğim cümleye karşılık dik dik bana bakmaya başladı. Sonra birşey demeden kenara çekildi. Özgeyle beraber sınıftan çıktık. Okul bahçesine geldiğimizde yavaş adımlar ile yürüyorduk. Karşıdan lüks bir arabanın okul bahçesine girdiğini gördüm. Arabadan takım elbiseli ve gayet yakışıklı bizim yaşlarımızda bir çocuk çıktı. Bahçeye göz attığımda fazla kişi yoktu. Çocuk bize doğru yürümeye başlayınca birden ürperdim. Gelip tam önümde durdu.
"Merhaba kızlar size birşey sorabilir miyim?" Özge benden önce davranıp konuştu.
"Tabii buyrun."
"Bu okula yeni gelen çete hangi sınıfta biliyor musunuz?"
"Evet biz-" Özge tam sınıfı söyleyecekken arkadan bartunun sesini duyup okul kapısına döndüm.
"Kağannn" hiddetle bağırmıştı. Ve gelip tam önümüzde durmuştu.
"Aaa yerde ararken gökte buldum. Görmeyeli nasılsın bartucuğum."
"Sanane lan it ne işin var burada"
"Bartu yapma böyle bak burda kızlar var. Sence de ayıp olmuyor mu?"
Bartuya baktığımda elini sıkmış sabır dileniyordu. Ne oluyordu hiç anlamıyordum? Bu çocuk kimdi? Bartuyu nerden tanıyordu? Hiçbir fikrim yoktu.
"Lan bin arabana git buradan elimden bir kaza çıkacak yoksa."
"Ben o kazalara alıştım bartu."
Burada pek iyi şeyler olmayacak gibiydi. Sanırım artık konuşmam gerekecekti.
"Yeter! Burası okul gidin başka yerde tartışın."
"Bak Bartu güzel kız çok iyi söyledi."
"Kağan sana git buradan dedim."
"Tabii gideceğim. Ama sende benimle geleceksin."
"O seninle hiçbir yere gelmiyor." Okul bahce kapısının ordan gelen sesle herkes oraya bakarken bu çocuğun çetenin okula ilk geldiği gün arabanın arkasından indiğini görmüştüm.
"Vayyy Demir bey sizin ne işiniz var burda."
"Bende bu okulda okuyorum. Ama senin gibi itlerin bu okulda öğrenecek birşeyleri yok diye biliyorum."
"Ben zaten buraya birşeyler öğrenmeye gelmedim demircim bartuyu almaya geldim. Onunla konuşmam gereken çok şey var biliyorsun."
"Ama alamayacaksın o yüzden siktir git buradan "
Ben onları dinlerken Özgenin de en az benim kadar şaşkın olduğunu gördüm. Oda birşey anlamamıştı. Bende hemen lafa atladım.
"Ya sizin birbiriniz ile derdiniz ne?" dediğimde herkes bana baktı. Ve Bartu konuştu.
"Bu sizi ilgilendirmez. Gidin buradan"
"Burası okul ve benim ne zaman gideceğime sen karar veremezsin."
"Veririm şimdi gideceksiniz." Beni omzumun biraz daha aşağısından tutup hızla ittiginde sendeledim. Kendimi son anda tutmuştum.
"Sen ne yaptığının farkında mısın?"
"Kızım çekil git şuradan birde senle uğraşmayayım."
O kadar sinirlenmiştim ki kolumu sıkmıştı. Sanki onun kölesiyim o git deyince gideceğimi sanıyor.
"Hayır hiçbir yere gitmiyorum."
"Gideceksin."
"Gitmeyeceğim."
İnat etmiştim. Gitmeyecektim inat etmemin sebebi her istediğini yapmayacağımı düşünmesi olacaktı. Bu sefer Özge kolumdan tuttu.
"Hadi Asena gidelim."
"Hayır Özge ben onun kölesi değilim. Her istediğini yapmayacağım burası okul ve benim ne zaman çıkacağıma o karar veremez."
"Vayyy amma cesur kızmış. Baksana bartu sana karşı çıkıyor." Kağan denen çocuğun söylediği şey ile ona bakarken Özge kolumu çekiştirmeye başladı.
"Asena hadi lütfen gidelim lütfen."
Özgenin ısrarcı bakışlarına dayanamayıp önüme döndüm hızlı ve sinirli bir şekilde okul bahçesinin kapısına doğru yürüdüm."Asena napıyosun sen ya."
"Ne yapmışım Özge"
"Çocuk sana git diyor sen hala orda duruyorsun."
"İlk geldiği günde banle emir verir gibi konuşmuştu 'kalk' şimdi de emir verdi 'git' kendini ne sanıyor. Onun karşısında kölesi yok."
"Sende haklısın ama onlar çete bunu biliyorsun Asena."
"Ne olmuş çetelerse."
"Kötü insanlar ve sana zarar verebilirler. Lütfen birdaha ona kafa tutma."
"Oda bana emir vermesin"
"Yapma böyle lütfen Asena benim için yap ona kafa tutma katlan onlar kötüler."
Biraz düşündüm ve göz ucuyla Özgeye baktım. Benim için endişelenmişti. Bana zarar verecekler diye korkmuştu. Biraz düşününce bana zarar verecek olmaları benide korkutmuştu.
"Tamam tamam birdaha onunla kafa tutmayacağım."
"Söz mü?"
"Söz"
Yolda hep bu konu hakkında konuşarak eve vardığımızda vedalaştık. Hemen eve çıkıtım. Babam bugünde yoktu. Odama girip okul üniformamı çıkarıp üzerime rahat şeyler geçirip kendimi yatağa attım.Ve düşünmeye başladım acaba o çocuk kimdi ? Bartuyu nerden tanıyordu? Onunla sorunu neydi? Amannn banane ya ayağa kalkıp mutfağa girip kendime makarna yaptım. Makarnamı yiyip bulaşıkları makineye attıktan sonra odama geçtim. Babam saat kaçta gelirdi bilmiyordum. Duşa girip güzel bir duş aldıktan sonra odama girip üzerime birşeyler geçirip oturma odasına gittim O sırada çalan telefonuma baktım. Arayan Özgeydi.
"Alo efendim Özge."
"Asena napıyorsun?"
"Oturuyorum evde sen?"
"Bende oturuyorum da sana bişey söylemek için aradım."
"Ne oldu Özge kötü birşey mi oldu?"
"Hayır hayır kötü birşey degil."
"Yarın bizim sınıf bara gidecekmiş baban izin verirse sende gelir misin?"
" Özge babamı az çok tanıyosun katiyen izin vermez."
"O zaman bizde kalacağını söyleriz."
"Hayır Özge babama yalan söyleyemem."
"Yaaaa lütfen Asena sadece bir kere sen olmasan Canım çok sıkılır naparım tek orda"
Gitsem mi? gitmesem mi? diye düşünüyordum. Eğer gidersem kafamı dağıtabilirdim belki biraz eğlence iyi olurdu.
"Peki ama geç saate gelmeyeceğiz. Ben şimdi uyuyacağım yarın daha ayrıntılı konuşuruz."
"Tamam görüşürüz."
"Görüşürüz."
Telefonu kapatıp koltuğa attım. Babam henüz gelmemişti uyursam iyi olacaktı odama gidip yatağıma uzandım. Alarmımı da ayarlayıp uykuya daldım.