~6~

12 2 0
                                    

Sabah kalkıp her zamanki rutin işlerimi yaptıktan sonra çantamı da sırtıma takıp mutfağa girdim. Babam yoktu nerdeydi ki dün hiç eve gelmemiş miydi? Odama gidip telefonumu sarjdan çıkarıp babamı aradım. Bir süre bekledim ama telefonu açmadı. Gitgide endişeleniyordum. Ben ayakta düşünceli bir şekilde dururken telefonumun çalması ile hemen ekrana baktım. Ama arayan babam değil Özgeydi. Sanırım beni bekliyordu. Telefonu açıp kulağıma koydum.

"Asena nerdesin? Uyuya kaldın sandım."

"Yok uyuya kalmadım. Geliyorum."

Telefonu kapatıp anahtarımı da alıp evden çıktım. Merdivenlerden hızla inip Özgenin yanına geldiğimde yine sigara içiyordu. Beni gördüğünde bir nefes daha çekip sigarayı yere atıp ayakkabısı ile ezdi.

"Özge daha kaç ke-"

"Sanada günaydın Asena"

Sözümü yarıda kesmişti anlaşılan bu konuyu konuşamak istemiyordu. Çünkü hep onu azarlıyordum. Ve tartışıyorduk. Umarım onunda kendince haklı nedenleri vardı. Ama sigara ona zarar veriyordu. Derdini geçirmiyordu. Yolda yürürken ikimizde konuşmuyorduk. Sinirlendigimi anlamıştı. Ama kendi konuşmaya başladı.

"Eee akşam gidiyoruz değil mi?"

"Evet"

"Sen mi eşyalarını alıp bize gelirsin? Ben mi size geleyim?"

"Ben size gelirim."

"Tamam"

Akşam Özgelere gidecektim. Ve bara gitmek için hazırlanacaktık. Ama benim aklım hala babamdaydı. Bir yere giderse beni mutlaka arardı. Ama aramamıştı. İnşallah başına birşey gelmemiştir.

Sonunda okula vardığımızda sıramıza geçip oturduk. Öğretmende sınıfa girince Eda ve Bartunun olmadıklarını gördüm. Yine neyin peşindeydiler kim bilir? Dün acaba o adam bartuyu götürdü mü? Hiçbir fikrim yoktu. Kafamı sıraya koyup gözlerimi kapattım.

*****
Teneffüs zili çaldığında bahçeye inmiş Özge ile bankta oturuyorduk. Akşam bana ne giyecegini anlatıyordu. Ama ben onu dinlemiyordum. Çünkü aklım babamdaydı. Ben babamı düşünürken bahçe kapısından çetenin arabasının girdiğini gördüm. Gelmişlerdi. Şu Eda'nın yüzünü göreceğim için yine sinirlenmeye başlamıştım. Hepsi arabadan inerken eda bana sinsi bir sırıtış ile bakıyordu.
Yanımıza doğru yürüyüp tam önümüzde durduğunda kollarını göğsünde birleştirdi.

"Asena derse geç kaldıkta hoca ne anlattı? Ha bide ödev falan verdi mi ? Malum çok çalışkanım derslerime odaklanıyorum."

Yine dudağını bebek gibi bükerek konuşmuştu. Saçını yolmamak için kendimi zor tutuyordum.

"Eda sen ne ara bu kadar çalışkan oldun?"

"Ben hep çalışkandım. Hadi ama ödev var mı ?"

"Var"

"Ne?"

"Çakalları araştıracaksın. Ama pek gerek yok öğretmene kendini örnek verebilirsin."

Söylediğim cümle üzerine çetedekiler de arabanın yanındayken bizim yanımıza geldiler. Sanırım duymuşlardı. Eda sinirden ne diyeceğini bilemezken Özge de ayağa kalktı. Önüme dönüp tam gidecekken birinin kolumdan tutması ile arkama baktım. Edaydı tabii bunu yanıma bırakmayacaktı.

"Sen benimle nasıl böyle konuşursun? Sana çok yüz vermişim."

Ben ona sinirle bakarken elini kaldırdı. Tam bana vuracakken Özge kolunu tuttu.

"Sakın bidaha o elini bu kıza kaldırma anlaşılan sende bizi çok alçakta görmüşsün."

"Sen ne yaptığını sanıyorsun... Çek elini"

SABIR ( Düzenlemede)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin