KÖRDÜĞÜM

BÖLÜM 17

Arabaya binip Mert'in evine doğru sürdü Muhammed Emin. Şimdi Asi' yi görmek iyi olmayacaktı. Mert gecenin yarısı çalan kapıyı endişeyle açtı.

- Hoşgeldin abi hayırdır? Dedi şaşkınlıkla.

- Sıpa ne kadar ayıp misafire böyle mi denir? Diye arkadan kızdı Elif Hanım.

- İyi geceler Elif sultan. Asi'yle biraz tartıştık da.

- Tamam oğlum açıklama yapmana ne gerek var bende senin annenim. Hadi içeri geç.  Dedi Elif Hanım gülümseyerek.

Mert' in odasına bir yatak serip ikisine de iyi geceler dileyerek çıktı odadan Elif Hanım.

- Abi ne oldu?

- Boşver be Meto. Dedi Muhammed Emin sıkıntıyla.

- Anlatmayacak mısın abi? Diye sordu Mert.

- Ne anlatayım oğlum. Bir çukura düştüm. Çıkmak için uğraştıkça daha dibe batıyorum. Boşver hadi uyuyalım sabaha konuşuruz. Dedi Muhammed Emin.

Aşk öfkeyi dindirir mi? Aşk yıkılmış bir adamı tekrar ayağa kaldırabilir mi? Aşk nefretle dolu bir kalbe girebilir mi? Pınar' la buluşmaya giderken aklından bu sorular geçiyordu Muhammed Emin'in. Bu yapacağı plandan sonra kuyunun en dibine düşeceğinin farkındaydı ama en azından Asi' yi çıkaracaktı o kuyudan. Asi' nin kendisinden uzak mutlu bir hayat sürmesi için bir fırsat verecekti. Beraber mutlu olmaları mümkün değil diye beraber mutsuzluğa mahkum olmaları da gerekmezdi.

Sabah planını Mert' le konuşmuş o ne kadar itiraz etsede "Başka çarem yok" deyip yola çıkmıştı Muhammed Emin. Mekana geldiğinde Pınar henüz gelmemişti. Boş bir masaya oturup bekliyordu ki telefonu çaldı. Tanımadığı bir numara arıyordu.

- Merhaba Muhammed ben Kenan... Dedi telefonun diğer ucunda ki ses.

- Kenan? Diye sorgular ses tonuyla sordu Muhammed Emin.

- Hani depoda sizi kurtaran Kenan Baba. Hiç düşündün Muhammed neden bu adam bizi kurtardı diye? Sordu Kenan.

- İnan bunu düşünecek vaktim yok. Uzatma da ne söyleyeceksen söyle.

- Benim sana çok önemli şeyler anlatmam lazım ama telefonda olmaz. Buluşmamız lazım. Dedi Kenan.

- Anlatacakların benimle mi ilgili? Diye sordu Muhammed Emin.

- Evet. Seninle buluşmamız lazım. Dedi Kenan.

- Yoksa beni öldürecek misin? Hemen konum atayım da gel.

- Hayır , hayır sadece konuşacağım.

- Benimle ilgili ve sadece konuşacaksın öyle mi? Bak Kemal

- Kenan. Diye düzelti adam.

- Bak Kenan inan şu an en son düşüneceğim şey bile değil kendi hayatım. Deyip kapattı telefonu Muhammed Emin. O sırada Pınar yaklaştı masaya selamlaşıp oturdu.

- Kusura bakma Muhammed Emin patron ancak izin verdi.

- Sorun değil kardeşim. Pınar senden birşey isteyeceğim? Dedi Muhammed Emin lafı hiç uzatmadan.

- Tabi ki ne istersen. Dedi Pınar.

- Asi' yle olan durumu biliyorsun zaten. Ben... Ben Asi' ye yaptıklarım için pişman oldum Pınar. Masum bir kızın hayatını mahvettim ben. Şimdide bana aşık olduğunu söylüyor. Onu kendimden uzaklaştırmam lazım. Bensiz mutlu bir hayat kurmasını istiyorum Pınar. Dedi Muhammed Emin. Ve aklındaki planı anlattı Pınar'a.