Dance Partner «KookMin» [✓]

•31•

Söylemeyi unutmuşum, diğer bölüm final olabilir :')
🥀

1 Hafta Sonra-

Karşımda beyaz kendine bir beden büyük ve biraz da uzun gelen gömlek giyen, altında ise siyah tayt olan Jungkook'a bakarken saçlarımı karıştırdım. Sadece benim düşüncelerim kirliydi.

Başımı iki yana sallayarak kendime kısa bir bakış attığımda üzerimde kendime bir beden büyük gelen beyaz ince bir gömlek altımda ise dizimin bir karış üstünde olan bacaklarıma ikinci bir deri gibi yapışan tayt vardı.

Yüzümüzdeki makyajlara kadar her şeyimiz hazır ve bir kişiden sonra geleceğimiz sıramızı bekliyorduk.

"Senin taytların veya şortların neden hep bu kadar kısa oluyor?"

Şaşkınlıkla yüzüne bakakaldığımda o kıskandığını belli etmemek için çenesini sıkıyor gözlerini ise bacaklarıma yoğunlaştırıyordu.

Pürüzsüz olan bacaklarıma dikkatle bakarken Jungkook adımlarını yavaşça bana yaklaştırmaya başladı.

"Jungkook yaklaşma, bir sonraki biziz zaten." dediğimde adımlarını durdurarak yüzüme baktı.

"Bebeğim sana ne yapacağımı zannediyorsun?"

Alaycı sesini duyduğum anda tedirgin bakışlarım sinirli bakışlarla yer değiştirmişti.

"Salak, aç kurtlar gibi gözlerini bacaklarıma dikersen yanlış anlarım tabi." dediğimde gülerek sandalyede oturan bedenimin yanına oturdu ve yanağıma küçük bir öpücük kondurarak kulağıma doğru küçük bir kıkırtı bıraktı.

"Senin bu arsız hallerini seviyorum." dediğinde sağ elimle omzuna yavaşça vurdum. Gider ayak sert vurarak sakat kalmasını istemiyordum.

Karşıdan gelen Hoseok ve Taehyung'u konuşarak bizim olduğumuz tarafa doğru gelirlerken gördüğümde Jungkook başını omzuma gömmüş ve derin nefesler alıp verirken kalbimin hızlanmasını umursamamaya çalışarak Hoseok'a el salladım.

Hoseok beni gördüğünde yüzündeki gülümseme ile bize bakmış Jungkook ise beni rahat bırakmayarak elleriyle belimi sıkıca sarmıştı.

Annem ve babam hatta kardeşim bile bize izin verdiği için sergilediği bu rahat tavırlara gülesim geliyordu. Halbuki geçen haftaya kadar babamın karşısında titriyordu.

Yanımıza gelen çift ile Jungkook'un başını boynumdan ayırmış ve Hoseok'a tedirgince gülümsemiştim.

"Nasılsınız çocuklar?" dediğimde Jungkook sızlanarak bana bakmıştı. Hoseok, Jungkook'un bu haline gülmemek için kendini sıkarken Tae bana cevap vermişti.

"Ben daha iyiyim ama Hoseok nasıl onu kendin sor bakalım."

Taehyung yüzündeki alaycı sırıtış ile bakışlarını Hoseok'a çıkardığında ben anlamaz bakışlarımı ona gönderiyordum.

"İ-iyiyim ben."

Hoseok aniden kekelediğinde gözlerimi irice açtım. Neler oluyordu lan burada?!

"Aaaa... Hoseok, olur mu hiç öyle şey, dün gece çok yoruldun sen."

Taehyung'un sözleri üzerine Jungkook olabildiğince kendisini tutmaya çalışıp daha sonra başarısız olduğunda dudaklarının arasından kaçan bir kıkırdamaya izin verdiğinde kaşlarımı çattım. Siz ciddi misiniz ya?

"Yoksa altta olan sen miydin?"

Jungkook'un fesatlık algıları her zaman açık olduğu için hemen olayı anlamasıyla yüzümün kızarmaya başladığını hissettim. Onlar sevişmiş miydi? Hem de Hoseok alttaydı. Bunun olacağını az çok biliyordum ama yine de garip hissettirmişti.