Annemin söylediği sözlerden sonra anneme başımı çevirip gözlerimi irileştirerek baktığımda bana değil Jungkook'un arkası dönük bedenine sevecen bir şekilde baktığını gördüm.
Tabi eğer bana baksaydı gözlerimden ateş fışkırdığını iyi bilirdi ve böyle bir şeyi yapmazdı.
Kalbimin gereğinden fazla kulaklarımda uğuldamasıyla bakışlarımı annemden çekip aceleci bir tavırla Jungkook'un geniş omuzlarına baktım. Şimdi kendimi sakin tutmam gerekiyordu.
Arkası dönüktü ama asla hareket etmiyordu. O da benim gibi annemin sözlerine şaşırmış olmalıydı.
Bize yavaşça dönüp elini sakince ensesine attığında yüzünde buruk bir tebessüm gördüm ama neden yüzündeki o acı gülümseme benim kalbimi ağrıtmıştı ki?
Annemin karşısına gelip saygıyla eğildiğinde ensesindeki elinide indirmişti. Bana bakarken yüzündeki buruk gülümsemeyi silmiş yerini düz, suratsız bir ifade almıştı.
Eğer Jungkook'u tanıyorsam bu teklifi hemen kabul ederdi. Kabul etmez ise onu daha tanımamışım demekti.
"Efendim..." deyip anneme hitaben saygıyla konuştuğunda bakışlarımı Jungkook'dan kaçırdım. Neden bu adam benim kalbimi bu kadar hızlı attırıyordu?
Kafamı sağa sola sallayıp bu cevabını vermek istemediğim sorudan kaçtım ve bütün dikkatimi konuşmaya devam eden ikiliye çevirdim.
Annem büyük bir ihtimalle 'dinliyorum' demiş olmalı ki Jungkook konuşmasına devam etti.
"Ben... Burada kalamam." dediğinde gözlerim şaşkınlıkla irice açılmıştı. Cidden Jungkook benimle aynı odada kalmak istememişti ve bu bile benim şaşırma nedenim olabilirdi.
"Neden?"
Annem sakin ama bir o kadar da endişeli bir ses tonuyla konuştuğunda Jungkook'a baktım başını yere eğmiş bize bakmıyordu.
Tepemizdeki sokak lambası karanlık olan kapımızın önünü aydınlatırken Jungkook'un sarı ışıkta aydınlanan saçlarına bakakaldım. Işık vurunca saçları daha yumuşak görünmüştü gözüme.
"Eve bu saatte gitmem benim ve ailem için sorun olacağını düşünmüyorum. Hatta yokluğumu fark etmemişlerdir bile. Üzgünüm efendim ama eve gitsem herkes için daha iyi olacak."
Herkes dediğinde kast ettiği kişi kesinlikle bendim. Çünkü cümlesinin sonlarına doru gözlerimin içine bakarak konuşmasının benim gözümde başka bir anlamı yoktu.
Ailesi... Onun ailesi neyin nesiydi? Kimdi? Ve neden oğullarına karşı bu kadar umursamazlardı? Ben şaşkınlıktan çıkamadan annem konuşmaya devam etti.
"Tamam oğlum sen-" diyeceği sırada ani bir kararlılıkla annemin sözünü kestim.
"İçeri gel Jungkook... Senin ve ailen için sorun olmayacağını düşündüğün şey benim ve ailem için büyük bir sorun olur."
Jungkook'a dikkatle bakmaya devam ettim, hala ayağım alçıdaydı ama bu bir sorun değildi. sorun şu anda yanımda duran koca, iri varlığın neden böylesine dalgın olduğuydu.
Yüzünde minikte olsa bir gülümseme belirdiğinde neden onun gülümsemesiyle onun gözlerinin içine bakarak içten bir şekilde gülümsediğimi bilmiyordum ama gözlerim kısılarak gülmeye devam ediyordum. Küçük gülümsemesi benim ona içten gülümseyişime karşılık olarak büyümüştü.
Cidden... Ona karşı gülümsememi seviyor olmalıydı ya da bu da sadece bir oyundu. Beni elde etmek için kurulan sahte bir oyun. İşte bu düşünce içten gülümsememin solması için yeterliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dance Partner «KookMin» [✓]
Fanfic❝Jimin Jungkook'un sahte gülücüklerini alt etti ve yüzünde gerçek gülümsemeler oluşmasına sebep oldu.❞ -Küfür ve rahatsız edici argo kelimeler bulunabilir.- Başlangıç: 10.07.2018 Bitiş; 10.05.2019 Dance etiketinde #1. Sırada (29.04.2022)