Dance Partner «KookMin» [✓]

•28•

SMUT VARDIR, RAHATSIZ OLANLAR LÜTFEN BU BÖLÜMÜ OKUMASIN!

3500 kelimeyle 3 hafta sonra karşınıza çıktım. Umarım beğenirsiniz. Kontrol etmeden attım, çünkü tekrar okumaya utanıyorum onun için yazım yanlışları varsa mazur görün lütfen 🙈.

Lütfen bölümü okuyup beğendiyseniz oy verir misiniz ve bir tane de olsa yorum yapar mısınız?    :')

🥀

İri bedeni bedenimin üzerinde, ince dudakları ise dolgun dudaklarımdaydı. Gözlerim irice açılmış bir şekilde onun kapalı gözlerine bakarken ne düşüneceğimi bilmiyordum. Beni sevdiğini söylemişti, onu sevdiğimi ilk kez dile getirmiştim.

Peki onun bana 'Seni seviyorum.' deyişine güvenebilir miydim? Belki de benimle birlikte olduktan sonra beni bırakacak ve benimle bir daha görüşmek istemeyecekti.

Peki ben o zaman bu aşk gibi acımasız duyguyla nasıl baş edecektim?

İlk kez bunları düşünmek istemedim. Hayatımda ilk kez geleceğimi siktir ettim ve anı yaşamak istedim.

Benim istediğim ise şu anda beni sevdiğini söyleyen bu adamla birlikte olmaktı.

Gözlerimi kapattığımda hareketsiz kalan dudaklarımızı ilk önce ben kıpırdattım. Dudaklarını oynatmayışının nedeninin ben olduğumu düşünmek beni daha iyi hissettirirken alt dudağını yavaş bir şekilde dudaklarımın arasına alıp emdim ve kalbimin üzerinde duran elimi ve zeminde hareketsizce duran elimi havaya kaldırıp Jungkook'un geniş omuzlarına koydum.

Ben onun alt dudağını emip bir santim geri çekilerek büyük bir yavaşlıkla nefesimi onun dudaklarına bırakırken dudaklarının arasından küçük bir inleme kaçmasına neden olmuştu.

Gözlerimi açıp onun kapalı gözlerine baktığımda hala devam eden 'Close' şarkısı arka planda çalmaya devam ederken Jungkook gözlerini yavaşça açıp dikkatle bana bakmaya başlamıştı.

"Beni tahrik etmeyi kes, yoksa duramam Jimin." dediğinde kendime gelip gözlerimi gözlerinden çekip onun ince dudaklarına diktim.

"Durmanı isteyen kim, Jungkook?"

Sözlerim onu daha çok tahrik etmiş ve onu cesaretlendirmiş olacak ki yavaşça dudaklarını dudaklarıma sürtmüş ve derin bir nefesi dudaklarıma üfleyerek ona yaptığımın aynısını yapmıştı bana.

Dudaklarımızın arasında sadece bir santim vardı ama Jungkook bir türlü dudaklarımızı birleştirmiyor dudaklarımızı birbirine sürtmeye devam ederken nefes alıp veriyordu. Dudaklarım uyuşmuş, beynim işlevini yavaş yavaş kaybetmeye başlarken Jungkook'la sevişmekten başka bir şeyi düşünemez olmuştum.

Yavaşça bedenimi zeminden kaldırırken ellerim Jungkoo'un omzundan düşmüş yerden destek alırkenJungkook ile dudaklarımızı birleştirmek için kalkıyordum ama Jungkook'a her yaklaştığımda kendini benimle birlikte geriye çekiyordu. Benimle resmen oyun oynaması sinirlerimi bozarken o yüzündeki sırıtışını yüzünden eksik etmiyordu.

Bu oyun açıkça ve çok fazla sinirlerimi bozarken en sonunda tam anlamıyla kalkarak ellerimi onun geniş omuzlarına koydum ve üstündeki gri renkteki kazağı avuçlarımda toplayarak onu hızlıca kendime çektim.

Bu hareketim onu fazlasıyla şaşırtırken biz uzandığımız zeminde oturur pozisyona gelmiştik bile Jungkook sayesinde.

Şaşkınlığı yüzünden yüzündeki sırıtma yok olurken dudakları normal bir şekilde dudaklarıma çarpmış ve sakince beklemeye başlamıştı.