Çünkü bende siyahım. Melanie...

14.2K 243 90
                                    

Merhabalar. Yeni hikayemi sizlerle paylaştığım için mutluyum.

Şarkı : OSCAR AND THE WOLF - YOU'RE MİNE tavsiye ederim aslında rihanna hastasıyım ama değişiklik lazım fakat size rihannayı dinlemenizi tavsiye ederim. Sadece rihanna çılgını olan ben miyim ?

Neyse lafı fazla uzatmayacağım.

Vote  ve yorumlarınızı bekliyorum.
İyi okumalar.

A A A A A A A A A A A A A A A A A A A A A A A A A

Yetişmem gereken bir toplantı vardı. Ve lanet olası 2 saat kadar sürecek fotoğraf çekimleri... Ama ben hala evde dolabın önünde ne giyeceğimi düşünmekle meşgulüm.
Sonunda buldum.

       Az zamanım var ve kahvaltı yapmaya zamanım hiç yoktu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


      
Az zamanım var ve kahvaltı yapmaya zamanım hiç yoktu. Holdinge gitmeden yoldan bir şeyler almalıydım yoksa düşüp bir yerlerde bayılmak istemiyorum.
Telefonum, cüzdanım, çantam, Ipad'im, not defterim. Her şey tamam. Hepsini yanıma almıştım. Unuttuğum bir şey yoktu. Zorlu bir güne hazırım.

Holdinge bugün Barlas Holdingin sahibi Arslan Baran BARLAS gelecekti. Adamı araştırmıştım işim görevi patronum sekreteriydim sonuçta. Adam işinde başarılı ve iş konusu olunca çok ciddi oluyormuş. Ve itiraf etmeliyim ki çok yakışıklı ve bakımlı birisi gibi görünüyordu. Sosyal mecralardan, gazete ve dergilerden öyle gözüküyordu. Bugün ilk defa yakından görecektim. Galiba bu beni biraz heyecanlandırıyor.

Holdingin otoparkına sonunda giriş yapmıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Holdingin otoparkına sonunda giriş yapmıştım. Mucizeydi bu. Çünkü tam 15 dakika da holdinge gelmiştim. Normalde şans benden yana olmazdı ve arabam gıcır gıcır olsa da hep trafik hep trafik beni buluyordu. Bu gerçekten mucizeydi.
Eşyalarımı alıp arabadan çıktım. Şirketin karşısındaki kahve dükkanından atıştırmalık bir şeyler alıp Mert beye belli etmeden yerime geçmeliydim. Umarım erkenden şirkete gelmemiştir.

Herkesin günaydın seremonisi bittiğinde sonunda 10. kata geçiş yapmıştım. Mert beyin kapısının önünde bulunan şirin ama lüks mü lüks masa ve sandalyeden oluşan yerime ilerledim. Bugün yoğun bir gün olacağı kesindi.
Eşyalarımı bırakıp kapıyı tıklattım.

- Gel.

Demek ki Mert bey bugün erkenciydi umarım kızmazdı. İçeri girdiğimde Mert beyin yanında bir adam vardı. Bu sima bana tanıdık geliyordu...
Hah! evet o bu işte.

Arslan Baran Barlas.

Barlas Holdingin sahibi. Ve yeni bir iş için şirketimizin ortağıydı.

- Tam zamanında geldin. Seni yeni bir iş için yeni ortağımız Arslan Baran bey ile tanışmanı isterim çünkü uzun bir süre beraber yüz yüze geleceğiz bundan sonra daha fazla iletişim halinde olacağız. Bu yüzden şimdiden Baran beye alışsan iyi olur.

- Baran ismimle hitap etmeniz yeterli.

- Ah evet. Merhaba Baran bey. Ben Azra Efsun.

- Adını biliyorum Azra...

- Immm. Anladım. Şey benden bir isteğiniz var mı Mert bey ?

- Hayır yok Azra az sonra çekimler için alt kattaki stüdyoya gideceğiz.

- Peki Mert bey. İstediğiniz bir şey varsa ben yerimdeyim.

Benim adımı daha önceden nerden biliyordu Baran bey. Daha önceden bildiğini şuradan anlamıştım. Mert beyin ağzından ismim çıkmamıştı. Şaşırtıcı. Çekimler başlayacaktı ve benimde her şey için eksiksiz bir şekilde patronuma özetleri ve çalışmaları sunmam lazımdı.
Stüdyo katını indiğimde her şey görüşüne göre eksiksizdi. Ama yine de burayı koordine eden bilir kişiye sormam lazım.

- Necla Hanım?

- Buyurun Azra Hanım.

- Her şey hazır mı? Az sonra Mert bey ve Baran beyler gelecekler. Eksikleri tamamlayın ve çalışanların başında bekleyin lütfen Necla Hanım.

- Azra hanım size bir şey söylemem gerek.
- Buyurun Necla hanım bir şey mi oldu?

- Azra hanım şimdi olacak çekimlerin mankeni ortalarda yok. Ulaşamıyoruz.

- Of. Neyse Necla hanım. Siz işinizin başına dönün ben bunu Mert beye bildireceğim.

Ben bunu nasıl anlatacaktım. Zaten geç kaldığım için göze batmıştım. Şimdi tamamen dibe inecektim. Adam yakında beni gömecek.

***

Yarım saat içinde mankene ulaşılmış, o zaman aralığında Mert beye gerekli finansal evrakları inceleyip imzalatmıştım. Mert beye manken olayını anlatmadan hallolmuştu. Artık çekimlerin sonuna gelmiştik. Bende bitmiştim.

- Bir isteğiniz var mı Mert bey?

- Hayır Azra. Yarın yoğun bir gün olacak. Umarım bugünkü gibi yarında işe geç kalmazsınız Sayın sekreterim.

- Mert bey bugün için özür dilerim. Tekrarı olmayacak.

- Tamam Azra. Çıkabilirsin sen. İyi akşamlar.

- İyi akşamlar Mert Bey.

Bir gün daha bitmişti. Bende diyordum bu adam ne zaman laf söyleyecek diye? Neyse bu yorgun günün ardından evde güzel bir küvet keyfi yapılırdı.

***

Bir saatlik trafik ardından sonunda evdeydim. Allah'tan eve 10 dakika kala yolda pizza sipariş etmiştik. Kurt gibi açtım. Bugün gerçekten çok yorucuydu. Sorumsuz insanların arkasını toplamaktan yorulmuştum. Üzerimi değiştirip rahat bir şeyler giyerken kapı çaldı. Sonunda pizza ve yanındaki harika sıcacık sufle gelmişti.

Kapıyı azıcık açtığımda pizzacı yoktu. Bu adamda kim?

- Pardon kime bakmıştınız?

- Yeng. Yani pardon Azra hanım değil mi? 

- Evet benim.

- Bunlar size efendim.

- Kimden geldi biliyor musunuz?

- Üzerinde kart var efendim. İyi akşamlar Azra hanım.

- İyi akşamlar siyah giyinimli korkunç adam.

Buda neydi şimdi böyle? Bu güller kimden di böyle? Çok güzeller diye mırıldandım. Ve bir de siyah. Siyah güller sadece Hollanda'da yetiştiriliyor ve pahalı diye bir yerde okumuştum. Çok güzel kokuyorlardı. Bunları yatak odamdaki sehpaya koyacağım.

" Evet Siyahlar... Çünkü bende siyahım. SANA KENDİMİ ARMAĞAN EDİYORUM MELANİE... Dudaklarından öpüyorum."

Melanie? Dudaklarından öpüyorum.

***
Bölümdeki Kelime Sayısı : 848

Vote  ve yorumlarınızı bekliyorum. 

İyi okumalar.

KÜÇÜĞÜM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin