Çete #7

80 7 0
                                    

Mükemmel...

Gerçekten harika...

Okuldaki kızların ağzında 'Meriçle Derin çıkıyo' lafının dolanması gerçekten şahane !

Sinirle Meriç'e bağırdım "Olum mal mısın sen herkes bizi konuşuyo !" .

Rahatça güldü . Nasıl bu kadar rahat olabiliyordu gerçekten anlamıyordum . Şöyle gülmese daha güzel olucaktı . Daha da böyle rahat davranırsa uçan tekmeyi yiyecekti .

"Amaçta buydu kutup ayısı ." Diyip göz kırptı . Sinirle omzuna vurdum "Bak hala ya !" Dedim .

Okulumuz dedikoduda profesyonelliğini ortaya koyup imzasını bile atabilecek bi okul . Bu yüzden okula bi dedikodu yayılsa Amerikada bile duyabilirsiniz . Ne alaka demeyin çünkü şuan beynim yerinde mi onu da bilmiyorum . Her neyse .

"Meriç ben bunu kabul etmiyorum ya . Başka bi ceza ver ama bu olmaz . " dedim 'acı bana abi" dercesine .

Olmaz dercesine kafasını salladı ve "Bu çabaların boşuna . İki haftacık kutup ayısı iki !" Dedi .

Gerçekten okul kurallarını kulağıyla değilde başka bi taraflarıyla dinlemiş olmalı . Okulda sevgili olmak yasak . Her ne kadar yalan bile olsa dedikoduda master yapan okulumuz bunu hocalara da duyurur. "Sen kuralları dinledin mi gerçekten . Okulda sev-"

"Oof ne çabaladın be cezan bu . He bide kantine gidicem bişey istiyon mu ? " diyerek sözümü kesti .

Oflayarak ona cevap vermeden sınıfa girdim . Kızlar birbirini dürtüp beni işaret ettiklerinde "Ne işaret ediyon lan ? Pubg oynarken düşman mı gördün ? Dışarda yakışıklı çocuk mu gördün ? En sevdiğin kıyafeti giyicekken çamaşır makinesinde mi gördün ? Ne işaret ediyon ?" Diye bağırdım hepsine . Kabul tuhaf örneklerdi ama çok gergindim . Ve sinirimi şu yellozlardan çıkarmam lazımdı . Hadi ama sinirlenince herkes saçmalar ve benim göbek adımın 'saçma' olduğunu biliyorsunuzdur jsjdndksl .

○○○○○○○○○○○
Üstüme örtülen şeyle gözlerimi araladım . Sıradan kafamı kaldırıp Su'nun montunu üstüme iyice örttüm . "Kız napcaz biz senle ?" Dedi kızarcasına . Arkasından nerden çıktığını anlamadığım Barış "Sevgili yapıyon haber vermiyon kankiş. " dedi .

Of tabi ya !

Bunlara açıklama yapmayı unuttum . Kısaca olayı özetlediğimde şaşkınlık içinde dinliyorlardı . Masanın altından Emre'nin çıkmasıyla olduğum yerde sıçrayıp çığlık attım . Bu nerden çıktı la . Yakında çantamdan çıkacaklardı ha ! Neyse len seviyordum onları .

"Gardaş sen nerden çıktın ." Dedim 'en sevdiğim dizinin finale gireceğini' öğrendiğim gibi bir şokla . Sırıtıp " Ben çıkarım len . Ayrıca o Mert'in seni alması için ilk bi damatlık testimden geçmesi gerek . " dedi özgüvenle . Su kafasına vurup "Sen önce adını ezberle geri beyin zekalı . Mert değil Meriç . " dedi . Kahkaha attım . Mert ha ? Şimdi kesin önümüzdeki 1 yıl Meriç'e Mert derdi .

Barış kavgalarını bölerek "Yani çıkmıyosunuz . Vay be dayı olamadım ." Dedi uzaklara dalıp düşünürcesine .

"Dayı ha ? Su ne içirdin kız bunlara ?" Dedim kahkaha atarak . Cümleme devam edip"Ayrıca olan en fazla gelinin kız kardeşi aman erkek kardeşi olursun . " dedim sırıtarak .

Barış saçımı karıştırdı . "Kız kardeşi ha ? Pu sana ! Benim kıza benzer bi halim mi var ayol !" Dedi Barış .

Yeniden kahkaha attık Su'yla . Harbiden beni güldürmeyi çok iyi başarıyorlardı dhdksisjs .

"Ay bende gelinin kız kardeşi falan diyorum iyice kaptırdım size kendimi . Yani millet . Sonuç olarak öyle bişey yok . Her şey bi oyundan ibaret . " dedim hızlıca .

Arkadan gelen bi ses "Sıramı alsaydım lazım oluyo." dedi . Barış kalkıp Meriç'e ters bi bakış attı .

Ardından Emre o bombayı patlattı : "Ay tanışmadık biz . Ben Emre Mert'cim . Derin'in biricik kankalarındanım . Ay ne yakıştınız kız öyle . Dur bakıyım . Şimdi Mert'cim önce bi kankalık testi-"

Sözünü kesen kişi Meriç'ti ve hızla "Mert ?" Dedi . Hızla Emre'ye bir dirsek attım . O yerinde kıvranırken bende "Meriç diyicekti karıştırdı. Hem öyle bi şey yok . Ayrıca hocalar öğrenirse ne olur senin hab-" diyecektim ki yine söz kesen Meriç'ti .

"Hocalara açıklama yaptım kızım bi sus ya . Bar bar bar şişti kafam valla ." Dedi . Gözlerimi 'şimdi boku yedin' dercesine kıstım . Durumu anlayan Meriç hızla sırıtıp "Noldu sinirlendin mi ?" Dedi . Omzuna bi tane geçirdiğimde cevabını zaten acıyla inleyerek almıştı . Bu işler böyleydi kardeş . Beni sinirlendirene dayak . Her neyse fazla gaza geldim yine jdjdmdkdk .

○○○○○○○○○○○

Hayır hayır hayırr...

Olamazdı.

Şuan bulunduğum durum için ajdarla düet yapsak daha hoş olurdu. Ya da ne bilim ekşını falan olurdu. Ama bu konumda olmak şuan en son istiyceğim şeydi. Bahçedeki çardakta oturuyorduk .Barış ve Emre öğle yemeğinde hamburgerin olduğu sevinciyle yemeklere sanki 'survivordan dönmüş' gibi dalıyorlardı. Su ve Ateş instagramdan kıyafetlere bakıyordu. Daha doğrusu Su 'hayatım kısa değil alıyım işte' diye Ateş'e sevimli bakışlar yolluyordu. Ateş de her defasında 'olmaz heryerin ortada' diye cevap veriyordu. En son pantolonda karar kılmışlardı.

Ve bomba olan şey ise şuan Meriç'in o sevgili şeysi yüzünden elimi tutması ve gelip geçen her kızın 'oha amk' dercesine bakışlarıydı. Belki diyorsunuzdur. 'Ulan götlük yapma o yakışıklı dörtlemesiyle sevgili rolündesin' diye. Açıkçası ne havalı ne de cooldu. Meriç'in bu sevgili rolünü abartmadan iki haftayı hızlıca geçirmesini istiyordum. Abartmaktan kastım Meriç'in peşinde 'Aşkım! Hayatım! Çiçeğim!' gibi 'nereye kusuyoruz?' dedirten kelimeler söyleyerek peşinden koşmamdı. Öyle bişeyi zaten Dünya ters dönse Mars üstümüze düşse bile yapmazdım.

Çok istiyosa peşinde 'miladerim' diye koşup onu rezil edebilirdim. Amaç peşinden koşup poposunu kesmek kesinlikle (!) değildi. Sadece rezil etmek. Nokta. Jshjssjksks.

Elim terlemeye başladığında çektim ellerimi. Bana sorarcasına kaş göz yapınca 'elim terledi amk' dedim ağzımı oynatarak. Allah'tan ağız okumayı biliyordu da uğraşmıyorduk. Ki şuan zaten ağzıma girmek üzereydi fısıldasam daha mantıklı olurdu.

Meriç kıkırdayınca birkaç yüz bize döndü desem...sanırım yalan olurdu. Çünkü Emre ve Barış domuzu tabaktaki son patates kızartması için 3. Dünya savaşı başlatırken, Su 'bu da mı olmaz?' Diye sorular soruyordu kısacık eteği gösterirken. Hoş, kankitellom ne giyse yakışırdı ama enişteden onay yoktu nzjsjdkxkx.

Meriç kulağıma eğilip "Benim ufak bi işim var." dedi. Sesi sanki 'bi su döküp geliyorum' der gibiydi. Evet tuhaf bi benzetmeydi zkxbsjdjdn. Ama Emre habire bu ses tonuyla bunu dediği için alışkanlık olmuştu.

Başımla onayladığımda dikkatimi bozan şeyler vardı. Evet dikkat gerektirecek bi iş yapmıyordum. Yani eğer ceketin fermuarıyla oynamak dikkat gerektirmiyosa. Her neyse şuan Meriç'le aramızda...hmm...gereksiz bi yakınlık vardı. Eğildiği kulağımdan kafasını henüz kaldırmamıştı ve fazla...fazla şeydik...yakındık. Hızla yanağıma bir şey değdi. Bu...Meriç'in dudaklarıydı. Yanağımı öpüp hemen kaçmıştı. Oturduğum yerden hızla kalktım ve kovalamaya çalıştım. Yada çalışamadım çünkü oldukça uzaklaşmıştı. "Nereye ayı?!" Diye bağırdım aniden. Birkaç kız bize sorarcasına ve şaşkınca bakıyordu. Evet sevgiliye ayı demek. Ne bilim biraz tuhaf kaçmış olabilir. Sanki iç sesimi duyar gibi 'biraz mı?' Diye bakan Meriç'e sırıttım ve "Ayı gibi sevimli sevgilim ." Diye çevirdim.
Sanırım bahsettiğim dünya ters dönmüş Mars üstüne düşmüş ve Jüpiterde küfür ederesine içlerinden geçmiş olmalıydı. Şaşkın yüzler gitmişti en azından. Meriç memnuniyetle sırıtıp "Çok özletmem kendimi merak etme aşkım." Dedi aşkım kısmını bastırarak.

Sinirimi belli etmek istemezcesine yumruklarımı sıktım. İki haftaydı evet. Maalesef iki haftaydı.

Ah ne yapacaktım ben bu çocukla ?

Oylamayı unutmayın gençlik ! Okullar da kapandı artık bölümler daha sık gelecektirr ❤❤

ÇETEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin