6. BÖLÜM: KURTARICI DOST

117 46 68
                                    

"Ölüm..." diye sözlerine başlayan Erdem gözlerini açtığında kendini uçsuz bucaksız uzay boşluğunda bir başına süzülür bir halde buldu. Etrafına bir bakındı. Yanında kimseler yoktu. Gözü Dünya'yı aradı ister istemez. Dünya da yoktu. Ne aşağıda, ne yukarıda, ne sağda ne de solda.

"Ölüm..." dedi tekrardan. Sonra yine sessiz kaldı.

"Etten ve kemikten ayrılıp asıl benliğime, ruhsal benliğime dönüşmüş olmalıyım. Uykudan uyanmışım. Gerçek hayata başlamışım. Ruhum bedenimden ayrılmış mı? Ölmüş müyüm? Gerçekten hayat bir uyku mu?"

Daha sorulacak çok soru vardı. Uzay boşluğunda sessiz sedasız süzülmeye devam ederken aklına gelen soruların ardı arkası kesilmiyordu. Başını yukarı kaldırdı. Yıldızları hatta galaksileri gördü. Milyarlarca hatta trilyonlarca yıldız. Aynı şekilde milyarlarca hatta trilyonlarca galaksi.

Sonuna ulaşılamamış bir evrenin avuçlarındaydı adeta. Havanın bulunmadığı bir boşlukta rahatlıkla nefes alıp veriyor, sesin yayılamadığı yine aynı boşlukta rahatça konuşabiliyordu. Sanki evrenle bir bütün olmuş gibiydi. Evren ve o, bir bütün.

...

"Sahiden ya... Ben öldüm mü? Bu monologların ardı arkası hiç kesilmeyecek sanırım."

"Ölmek için bu kadar sabırsızlandığını bilmiyordum Erdem." diye bir ses duyuldu uçsuz bucaksız boşluktan. Sesler kafasının içinde yankılandı.

"Kim var orada? Kim konuşuyor?"

"Benim!" diyen Arda bir anda yakınlarında ortaya çıktı.

"ARDA!"

"ERDEM!" demesiyle ifadesiz suratını geri takınması bir oldu.

"Arda, ben de öldüm mü nihayetinde?"

"Nedir ölüme olan bu aşkın? Ölünce eline ne geçecek?"

"Hepsi bir rüyaydı. Tüm o yaşananlar, tüm o insanlar... HER ŞEY BİR RÜYAYDI ARDA! Ve ben bu rüyadan nihayet uyandım!"

"Cık cık cık cık cık..."

"Ne oldu?!"

"Uyandın ha?"

"Evet! Uyandım! Her şey bitti artık!"

Arda sessiz kaldı.

Kısa bir süre sonra uzaklarda bir silüet görüldü. Tıpkı bir hayalet gibi süzülmekte olan o silüet yavaş yavaş onlara doğru yaklaşıyordu. Yüzünde sıradanlıktan başka bir şey yoktu. Yaklaştıkça kim olduğu daha anlaşılır hale geldi.

"Cenk?"

"Uyan Erdem! Tüm bunlar bir rüya! Uyan artık uykundan! Uyan ve hayata geri dön!" diyen Cenk'in sıradan ifadesi yerini öfkeye bırakmaya başlamıştı.

"UYAN ERDEM ÇETİN! AÇ GÖZLERİNİ!"

"Cenk..."

"Gerçeklerle yüzleşmeye hazırla kendini!"

"Neden bahsediyorsun?! CENK! DUR! CENK!"

Cenk yavaş yavaş yok olurken Erdem'in vücuduna bir ağırlık çökmüştü. Sanki sırtına bir yük binmiş gibiydi.

"Neler oluyor?! Vücudumu taşıyamıyorum sanki!"

Arda da ortadan kaybolmuştu. Yine yalnız başına kalan Erdem ne olduğunu kestiremediği sesler duymaya başladı. Birileri konuşuyordu sanki.

KILL COUNTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin