Soundtrack:
Nightwish - ArabesqueHell Force laboratuvarında kaos hakimdi. Kaptan Mike, elinde baltasıyla ortaya çıktı. Baltasına dikkatlice baktı. "Baltam yok olmamış. Bu iyi," diye mırıldandı.
Willow aniden ortaya çıkarak, "Orada durun bakalım! Birazdan klonlanacaksınız, Thunderstorm!" dedi.
Mike'ın gözleri büyüdü. "Klon mu?!"
"Hepimizi klonlayamazsın!" diye bağırdı Mark.
Evil Kevin alaycı bir ifadeyle araya girdi. "Öyle basit düşünme. Willow hepinizden çok daha güçlü."
Willow'un gözleri parladı. "Sizden sürekli kaçan aşağılık bir korkak olduğumu sanıyorsunuz ama ben size karşı tüm gücümü kullanmıyorum. Eğer kullansaydım çoktan ölmüş olurdunuz! Öncelikle düzgünce bir konuşalım. Bir daha işlerime karışmayacağınıza söz verirseniz, belki de klonlarınızı yaratmam ve elimdeki klonları da yok ederim. Ama işime karışmaya devam ederseniz bu savaş sürekli devam eder! Seçiminizi yapın!"
Nicol, tiksintiyle yüzünü buruşturdu. "Bu gerçekten gördüğüm en saçma teklifti."
Pearl bir adım attı ve kararlı bir sesle konuştu. "Bunu neden kabul edelim? Biz dünyayı korumak için varız! Durduk yere insanları öldürmek doğru bir şey değil, Willow! Kötü şeyler yaşamışsın ama bizim dünyamızdaki yarı robotikler senin gezegenindekilere benzemiyor. Bizim gezegenimizdeki yarı robotikler üstünlük falan beklemiyor. Bunun için savaşmıyorlar da. Bu intikam alma biçimin yanlış. Her yarı robotiği kötü biri olarak göremezsin büyücü!"
"Aslında biraz mantıklı konuşuyorsun, Jessica."
"Pearl demen kafi!"
"Çok sevgili Pearl, mantıklısın ama şu yanlış."
Tam bu sırada Katherine gizlice görünmez oldu ve Willow'un arkasına geçti.
Willow, uzun uzun konuşmasına devam ederken Katherine, elindeki mızrağı Willow'un sırtına sapladı ama görünmezliği tak diye ortadan kalkınca herkes ona bakakaldı. "Eyvah."
Willow, halsizleşti ama çabucak toparlandı. Yarası hızla iyileşti ve mızrağı Katherine'den alarak sert bir sesle konuştu. "Üzgünüm Susan Storm, ama beni öyle basit bir mızrakla kolay kolay alt edemezsin! Madem saldırı yapıyorsunuz bari biraz mantığa dayalı olsun, değil mi?"
Daniel gözlerinden oluk oluk kan püskürttü, Willow ise koluyla kanları önleyerek alay etti. "Nesi var bunun? İçi kan ağlıyor dedikleri bu olsa gerek."
Leo, Willow'un üzerine doğru uçtu, ancak Willow alev topları fırlatarak onu geriye savurdu.
Clara, Willow'un kafasını nişan almaya çalışıyordu. Willow'un Clara'ya doğru döndüğü sıra Nicol, hızlanarak Willow'u diğerlerinin arasından alıp uzağa itekleyerek yumruklamaya başladı.
"AL BAKALIM SENİ SOYTARI!" diye bağırdı Nicol.
Willow, Nicol'ün karnına sert bir yumruk indirerek onu yere savurdu. Nicol, sırtüstü yere çakılırken Clara kontrolünü kaybedip yanlışlıkla Nicol'e bir ok fırlattı.
Kaptan Mike hızla Nicol'ün önüne geçerek baltasını kalkan olarak kullandı ve ok baltaya saplandığı gibi patladı.
Evil Kevin, Tommy ve Boris'le savaşıyordu. Tommy'e alev topları attı, ancak Tommy aldırış etmeden güldü. "Bu muymuş senin gücün?!"
Laboratuvar harabeye dönmüş, klonlama makinesi de paramparça olmuştu. Willow, klonlama makinesinin parçalarına bakarak haykırdı. "Olamaz! OLAMAZ!"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KILL COUNT
FantasíaÜç seri tek kitapta. THUNDERSTORM Corris Inc.'in geliştirdiği bir numaralı makineler sayesinde doğaüstü güçlere ve yeteneklere sahip olan Thunderstorm isimli kahraman birliği, hayatlarına normal bir şekilde devam ederken, karşılarına Willow adında g...