Jennie
Jennie, her güçlükle nefes alışında zehir soluyormuş gibi hissediyorken gücünün son demlerinde olduğuna emindi.
Canı yanıyordu, dinlenmeye ihtiyacı vardı ve Yoongi kendisine odada kalmaları gerektiğini söylediğinde onu dinlememiş olduğu için pişmandı.Yürümek dahi zor geliyorken artık bir şeylerin farkında olduğunu bildiği yine de saklamaya çalışmakta ısrarcı olduğu Yoongi'den gizleyemeyecekti. Panel duvara sırtını dayadığında nabzı düzensizdi.
"İyi görünmüyorsun."
"İyiyim."
Bu cevabın üzerine Yoongi öfkeyle soludu.
"İyi olduğun falan yok, nefes almakta bile güçlük çekiyorsun. Yeter, burada kalacağız ve en azından iyi olana kadar bekleyeceğiz, Jennie."
Jennie ona bakmadan koridorun olduğundan şüphe duymaya başladığı sonuna doğru baktı.
"Beklersek bir şey bulamayız."
"Beklemezsek bulacak mıyız sanıyorsun? Buranın bir sonu yok, buradan çıkış yok! Anla artık."
Jennie kafasını iki yana sallarken ansızın başına saplanan şiddetli ağrıyı yok saymayı denedi.
Beline yerleştirdiği elinin değdiği yer beklemediği bir şekilde sızladığında acı dolu bir nida eşliğinde yüzünü buruşturdu.
Anımsadığıyla birlikte yüzündeki korkunç ifade yerini korumayı sürdürürken ucunu kavradığı tişörtünü kaldırdı.
Yoongi, hüzünle karışık endişeyle tişörtünün açıkta bıraktığı karnının çevresindeki morluğa bakakalırken çok geçmedi, belli belirsiz bir küfür mırıldandı.
İki adımda tam önünde durarak aradaki mesafeyi iyice kıstı.
Jennie ağlamaklı bir ifadeyle kafasını kaldırdığında Yoongi telaşla yüzüne baktı.
Pekâlâ, soğukkanlı kalması gerekiyordu.Yoongi tekrardan bakışlarını karnına çevirerek, "Bu ne zaman oldu?" Diye sordu bir çırpıda.
"Koşarken, ağır bir kalas isabet etmiş, ben de şimdi fark ediyorum-"
"Yalan söyleme!"
Jennie, aniden sözünü keserek bağırmış ve gözleri dehşetle açılmış olan Yoongi'ye hayret içinde baktı.
"Şimdi fark ettiğin falan yok, biliyordun ama söylemedin."
Bu tepkisini hiçbir şekilde beklemiyordu.
"Sürekli bir şeyleri gizlemekten vazgeç, farkında değil miyim sanıyorsun? Acı içindesin, sana defalarca kez durmamızı söyledim. Daha ne kadar böyle devam edebilirsin ki?"
Jennie bir şey söyleyecekti ki, olmasını en son dahi istemeyeceği bir şey oldu.
Rengi kırmızıya dönmek üzere olan şeritler gözüne çarptı.
Yoongi, baktığı yere baktığında ürperdi, bakışlarını kaçırarak gergince dudaklarını yaladı.
"Koşabilecek misin?"
"Evet."
Jennie hiç düşünmeden cevap verdiğinde ilk defa tedirgin olduşuna şaşkındı.
Güçsüz bir yapısı yoktu, her daim ne olursa olsun dik durmaya çalışmıştı ve Yoongi'ye böyle olduğunu gösterecekti. Her şeyden önce, koşmak zorundaydı.
Buradan hep birlikte çıkacaklarına inanıyordu, kardeşi gibi olan Jungkook'a hep buradan ilk çıkacak olanın kendisi olduğunu söylerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
playhit
Fanfiction[bts,bp] ༄ "Playhit'e hoşgeldin. İki tarafta birden yer alamayacağın bu oyun sonun olabilir. Dikkatli ol, iki grupta oyunun yöneticisi tarafından onaylanmış gruplar arasında. Sahte hesaplara kanarsan ve iki gruba birden girmeye kalkışırsan siteden b...