5. Kızlar Anlar

135 13 3
                                    

Multimedya Doruk'un havuzdaki hali :) Bir süre yazamadım çünkü hastaydım arkadaşlar iyi okumalar dilerim :)

"Sevgilim olduğunu da nerden çıkardın?"

 Vay canına. Sevgilisi yokmuş. Rüzgar'ın sevgilisi yok-muş!. İçimde attığım çığlıkları dışarı vurmadan "Peki o zaman dün akşam biz eve geri dönerken telefonda konuştuğun kişi kimdi?" "Kız kardeşim." RÜZGAR'IN SEVGİLİSİ YOKMUŞ. KIZ KARDEŞİ VARMIŞ. "Hmm anladım." dedim hiç bozmadan.  Ve o an çıkış zili çaldı. Ben bu gazla seçmelerden kesin geçerim diye düşündüm.

 Rüzgar'la vedalaşıp çantamı kaptığım gibi yüzme havuzunun da içinde bulunduğu okulun spor salonuna doğru yol almaya başladım. Soyunma odasına girdiğimde uğurlu sayım olan 9 numaralı dolabı aradım ve o sırada fiziği inanılmaz güzellikte bir kız gördüm. Esmer tenliydi ve koyu renk saçları ve yeşil gözleri vardı. Beni gördüğünde "Selam ben Pelin. Sen de mi seçmelere katılacaksın?" diye sordu. "Evet tanıştığıma memnun oldum ben de Defne." dedim. Sanırım bu kız sıkı bir rakip olacaktı. Belki de ikimiz de seçilirdik kim bilir. Bunları düşünürken hızlıca mayomu giydim. Bonemi takıp gözlüğümü ve havlumu da yanıma aldıktan sonra yüzme havuzuna gittim. Ve gözüm muhteşem gülümsemesiyle Doruk'a takıldı. Bana doğru yaklaşırken nereye baksam bilemedim çünkü gülümsemesinden de çok dikkat çeken şey muhteşem vücuduydu. "Hey Defne mayo ve boneyle ayrı bir güzel gözüküyorsun" diye dalga geçti. 'Ayrı bir' mi.. Normalde güzel gözüktüğümü söylemişti yani. Sonra Doruk'un arkamdaki bir şeyi süzdüğünü fark ettim. 'Şey' değildi aslında o süzdüğü, 'Kim'di. Pelin havlusu elinde tüm vücudunu sergileyerek geliyordu. Ben de aynı Doruk gibi kızı izledim. İzledim, izledim... En sonunda gelip Doruk'un omzuna kolunu koyuncaya kadar.

 Ya arkadaşlardı ya da başka bir şey bilmiyorum. Ama Rüzgar'la yaşadığım o yanlış anlaşılmadan sonra kendi kendime kafamda senaryolar kurmamam gerekiyordu. Beni bugün çıkışta bir şeyler içmeye davet ettiğine göre bir sorun yoktu. Bunları düşünürken o sırada 7 kişi daha geldi ve toplamda 5 kız 5 erkek olmuştuk. Sonradan adının Fatih olduğunu öğrendiğim yüzme antrenörü geldi ve balıklama atlama, kelebek, serbest, kurbağa ve sırtüstü yüzme stillerindeki becerilerimize göre bizleri takıma seçeceğini anlattı. Takım 5 kişilik olacakmış ve seçilenlerin isimleri yarın panoya asılacakmış.

 İlk sırada Pelin vardı ve bütün stilleri profesyonel bir biçimde tamamladı. Onun seçileceği kesindi. İkinci sırada tanımadığım bir kız vardı ve o da Pelin kadar olmasa da iyi bir şekilde tüm stilleri tamamladı. 3. sırada ben vardım. Baya heyecanlanmıştım çünkü aynı okulun ilk gününde olduğu gibi yine herkes beni izliyordu. Derin bir nefes aldım. Sonra kafamda "Sevgilim olduğunu da nerden çıkardın?" sözleri yankılandı ve baya bir gaza gelerek tüm becerilerimi sergiledim. Çok mutlu olmuştum çünkü elimden gelenin en iyisini yapmıştım. Havlumu üzerime sardım ve diğerlerini izlemeye başladım. Benden sonra Doruk vardı. O da çok iyi yüzüyordu. İşi bitip de havuzdan çıktığında Pelin onu alkışlayarak "Bravo canım harikaydın." dedi ve Doruk'a sarıldı. Doruk ise Pelin'in omzunun üzerinden bana bakıyordu. Doruk'a çok şirinsiniz bakışı attım. O ise bana "Aramızda bir şey yok." dedi gözleriyle. Umrumda da değildi ki olsa ne olurdu yani. Ben erkek olsam ben de Pelin'i çok göz alıcı bulurdum. 

 Herkes işini bitirdiğinde soyunma odalarına döndük. Giyinirken Pelin'in bana baktığını hissettim. Sapık mı bu kız acaba diye düşünürken "Doruk'la nereden tanışıyorsunuz?" diye sordu. "Kardeşi Yeliz'le arkadaşım oradan tanıyorum." dedim. "Anladım, ben de 11/B'deyim tanıştığımıza memnun oldum." dedi. Alev'in sınıfındaymış. "Hey Pelin bir şey sorabilir miyim? Alev'i tanıyor musun nasıl bir kız?" diye sordum. "Kardeşin olduğu için bu soruyu bana sorman biraz garip olmadı mı?" dedi ve güldü. Demek Alev kardeş olduğumuzu söylemişti. Başka kimler biliyordu acaba. "Bilmem bana zararsız bir kız gibi geldi." dedi. "Evet öyledir." dedim gözlerimi devirerek ama neyse ki o bunu görmedi. Gidip saçlarımı tarayıp kuruttum. O sırada telefonum titredi. Baktığımda Doruk'tan mesaj gelmişti. "Dışarıda ağaç oldum yemin ederim Defne :D Gidiyoruz değil mi?" dedi. "Tamam geliyorum." diye cevap verdim. İnsanın saçları uzunken kurutmak için nasıl zorlandığını bilmiyordu tabi. Çantamı dolaptan almaya gittim ve Pelin'in de montunu aldığını gördüm. Konu açılsın diye bir şeyler sorayım dedim. "Sen Doruk'u nereden tanıyorsun peki?" "He Doruk mu? Bi süre çıkmıştık ama sonra arkadaş kalmaya karar verdik." dedi. Oha dedim içimden. Ne saf kızım ama ya. "Hmm anladım." dedim gülümseyerek. "Ne kadar sürdü peki ilişki?" "2 sene."  OHA. ÇÜŞ. Nasıl arkadaş kalabiliyorlardı peki? Hiç mantıklı gelmiyordu. Bunları konuştuktan sonra kendimi kötü hissettim ve Pelin'e "Biz de Doruk'la bir şeyler içmeye gidecektik sen de gelmek ister miydin?" dedim. İçimden bir ses Pelin'in çok isteyeceğini söylüyordu. Pelin çok şirin bir kızdı ve ben ona yardım edecektim. Ama bakalım Doruk bu duruma ne diyecekti.

ÜçgenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin