Multimedyada Ada var.//////////////////////////////////////////////////////////////////////////////
İnsanların kafaları genelde karışık bir durumdadır. Hayatlarında bir sürü olay gerçekleşir ve kafaları karışıp bulanır.Ama öyle zamanlar vardır ki bir anlığına da olsa kafları bomboştur, tertemizdir. Hiç bir şeyi dert etmezler hem de hiçbir şeyi ama bu bir anlığınadır, bir günlüğünedir, bir aylığınadır... o kadar. Sonra tekrar herşey karışır, bulanıklaşır eskisi gibi.
Bizim de yaşadığımız şeyler bu özetten ibaretti belki de.Bulanık bir kafa sonra bir anlığına her şey çok net ve bir zaman sonrasında tekrar yine bulanıklık.
Nedense huzursuz hissediyordum bugün. Sanki bir şeyler eksik gibi. Bir şeyler... Zaten kendimi hiç buraya ait hissetmemiştim. Ben kendimi hep başkasının evinde, başkasının mahallesinde, başkasının okulunda... gibi hissetmiştim. Bana ait olan tek şey çocukluk battaniyemdi. Önü pembe arkası mavi üstünde çocuk resimleri olan ve artık bana küçük gelen bir battaniyydi o. Üzgün olduğumda hep ona sarılırdım, kızgın olduğumda hep onunla konuşurdum, ağlayacak gibi olduğumda onunla ağlardım çünkü ona sarıldığımda o da bana sarılırdı, onunla konuştuğumda hep o da benle konuşurdu, ağladığımda ise gözyaşlarımı benim için tutardı. Yani beni tamamlıyordu sanki.
Ödevlerimi henüz yeni bitirmiştim. Krem rengi koltuklardan kalktım, kitaplarımı toplayarak yatak odama geçtim. Yatağın örtüsünü kaldırdım elime bilgisayarı aldım ve her zamanki yerimi aldım. Kalbim acıyordu. Sanki hiç sevilmedim ayrıca sevilmeyeceğim gibi hissediyordum. Neden olduğunu bilmiyordum ama öyle hissediyordum sadece. Ama bana küçüğüm diyen çocuğun yanında kendimi az da olsa tamamlanıyormuş gibi hissediyordum.
Bugün benim depresif günlerimdendi ve bu günlerin sonunda hep üzülürdüm. İlla bir şeyler olurdu. Üzüldükten sonrada kendi yerime giderdim. Oraya ilk defa nasıl gittiğimi hatırlamıyorum ama orası bana aitti. Oraya benden başka giden hiç kimseyi görmemiştim en azından ben öyle hissediyorum. Başka birisi olsa da moral halimden dolayı hiçbir görüp duymayacağıma eminim.
Odamda kaldıkça daha deprasif hale geliyordum. En azından dışarıya çıkmalıydım.Siyah renk ağırlıklı giyindim ve dışarı çıktım yağmur yağmaya başlamıştı. Aldırmadan yürümeye devam ettim. Geçtiğim her sokak aynıydı sanki. Her yer siyahtı herşey aynıydı. Hayatım çoğu zaman zaten bundan ibaretti.
Giderken birine çarptım hiç bakmadan özür dileyerek devam ettim. Adam gülmüştü. Arkamı döndüğümde bir direğe çarptığımı fark ettim çünkü adam diğerin çaprazında ilerliyordu. Takım elbiseli 30 yaşlarında bir adamdı ve bana gülmüştü bir de direkten özür dilemiştim. Aslında utancımdan yerin dibine girerdim normalde ama aldırmadım. Umursamaz olmayı seçtim. Kimseyi, hiçbir şeyi umursamamayı seçtim...
Biraz daha ilerlemiştim yanımdan benden biraz büyük bir kız geçti sanki sevdiği ve özlem duyduğuna koşarcasına ilerliyordu. Arkadan tanıdık bir ses geldi ama
''Duru'' diyordu Öykü değil...
![](https://img.wattpad.com/cover/23430496-288-k970017.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmkansızı İsteme
ChickLitGiderken birine çarptım hiç bakmadan özür dileyerek devam ettim. Adam gülmüştü. Arkamı döndüğümde bir direğe çarptığımı fark ettim çünkü adam direğin çaprazında ilerliyordu. Takım elbiseli 30 yaşlarında bir adamdı ve bana gülmüştü bir de direkten öz...