"Jimin, geldin mi?"
Jungkook kendisine dönük olan Jimin'e seslenip onu uyandırmıştı.
"Mm geldim."
"Banyo yaptın değil mi?"
Jimin'in saçlarına doğru yaklaştı ve kokladı.
"Çok güzel kokuyorsun.""A-aa! Ne yapıyorsun?! Yaklaşma!"
Jimin, Jungkook'tan biraz uzaklaştı ve battaniyeyi kendine çekti.
"Utandın mı, Jimin?"
"Aha, suratını görmek istiyorum!""Hadi ama Jungkook! Yat artık!"
"Hey hey hey. Benden utanmamalısın."
Jungkook kıkırdayarak Jimin'in üstüne çıktı.
"Sonuçta bir gün benim olacaksın, öyle değil mi Jimin?"
Jimin Jungkook'a bakmamaya çalışarak;
"Belki fakat o gün bu gün değil."
"Şimdi koy kafanı yastığa ve uyu. Yarın zor bir gün olacak.""*fısıldayarak* Peki bu benim ne kadar umrumda?"
Jimin Jungkookla göz göze geldi ve yutkundu.
"Korktun mu Jimin?"
"Senden neden korkmalıyım ki çocuk!"
"Beni sinirlendirme!"Jungkook kahkaha atacakken Jimin onu durdurdu.
"Tanrı aşkına sinirlensene. O an ki sevimliliğini düşünmek bile bana haz veriyor."
"Haa!? Seni sapık! İn üstümden!"
Jimin Jungkook'u itti ve Jungkook hala gülüyordu.
"Neye gülüyorsun?!"
"Jimin, çok sevimlisin."
"Hey, bir erkeğe böyle dememelisin çocuk."
Uzun süre bir sessizlik oldu ve bu sessizlik Jungkook'un Jimin'e arkadan sarılmasıyla son buldu.
"H-hey! Sarılma bana!"
"Hadi ama Jimin! Öpmeme bile izin vermiyorsun! Biraz böyle kalmama müsade et."
Jimin nefes verdi ve arkaya bakmaya çalıştı.
"Sarılmanın dışına çıkmıyorsun."
"Tabi ki Senpai~"
Jungkook kafasını Jimin'in boynuna gömdü ve öylece uyudular.
•••
"Jimin, uyan."
Jimin yarım açık gözlerle Jungkook'a baktı.
"Hey neler oluyor, Jungkook?"
"Saat kaç?""Kendine gel Jimin. Hemen gidelim buradan."
Jimin esneyerek nedenini sordu. Fakat Jungkook cevap bile vermedi.
"Hey bana bir cevap vermek zorundasın!"
"Neden bu karanlıkta çıkmak zorundayız?! Daha sabah bile olmadı!"
"Gözlerini kaçırma çocuk! Bana bak!""Çünkü buradan hemen kaçmalıyız."
Jungkook birden Jimin'in belinden tutup kendine çekti.
"Anladın mı?"
Jimin ise kendini geri çekip;
"Tch çok açıklayıcı olmadı.""Polis burada devriye geziyor. Eğer bu kulübeye gelirlerse biteriz."
Jimin anlarcasına ağzını açtı ve kafasını salladı.
"Baştan söylesene durumu. Çıkalım o halde."