13

5.6K 488 163
                                    

Önümdeki çikolatalı pudingi büyük bir iştahla yerken Derya'nın onaylamaz bakışları umrumda bile değildi. Düşünebildiğim tel şey elimde tuttuğum bir kase mutluluktu.

"Herkes sana bakıyor." Omuz silkip kaşığımı bir kenara bıraktım ve dirseklerimi masaya yaslayıp Derya'ya doğru biraz yaklaştım.

"Aslında seninle bir şey konuşacaktım." Tunç'la neredeyse 3 haftadır konuşuyorduk ve henüz kimseye anlatmamıştım. Bunun nedeni saçmaladığımı söyleyip beni vazgeçirmeye çalışacaklarından emin olmamdı.

Ama artık vazgeçiremezlerdi çünkü çoktan ona karşı bir şeyler hissetmeye başlamıştım.

"Ben..."

"Dur dur, sonra anlatırsın. Bizimki geliyor yine." Başıyla işaret ettiği yere baktığımda Tunç'la göz göze gelmiştik. Başımı hızla geri çevirirken ellerimi ısınan yanaklarıma bastırdım. Umarım kızarmazdım yoksa Derya bir şeylerden şüphelenebilirdi. Az önce ona anlatmak gibi bir planım vardı ama Tunç hakkındaki düşüncelerini unutmuştum.

"Bir insan bu kadar mı meymenetsiz olur ya?"

"En azından diğer yaşıtlarımız gibi yavşak değil?" Derya gözlerini devirdiğinde ben de aynısını yapmıştım. Tamam, Tunç gerçekten aksi bir çocuktu. Herkesi tersleyen bir yapısı vardı ve bunu öğretmenlere bile yapıyordu. Ama kimseye bir saygısızlık ettiğini görmemiştim, sadece fazla açık sözlüydü bence.

"Neden şimdi onu savunuyorsun ki? Önceden sen de bize katılırdın." Çünkü önceden ondan hoşlanmıyordum...

"Sadece ikimiz de onu tanımıyoruz. Hakkında bir şey bilmeden onu böyle eleştirmemiz yanlış."

"Haklısın." 

"Haklı mıyım?" Bana bu kadar kolay hak vermesine şaşırmama fırsat bile kalmadan Derya ayağa kalkmış ve Tunç'a el sallayarak ona seslenmişti.

"Tunç!" Göz ucuyla Tunç'a baktığımda onun da en az benim kadar şaşkın olduğunu fark etmiştim. 

"Yanımıza gelsene." Allah'ım, sanırım kalp krizi geçireceğim.

Tunç bizi umursamadan arkasını dönecek gibi olduğunda Derya yerinden kalkıp onun yanına doğru gitmeye başladı. Amacı neydi bu kızın?

Tunç'un koluna girip onu oturduğumuz masaya doğru sürüklediğinde bir şey söylemek zorunda olmamak için önümdeki çikolatalı pudinge gömülmüştüm. Derya'ya bunun hesabını daha sonra soracaktım.

"Yaz, bak. Kim burada!" Derya'nın heyecanlı sesiyle başımı kaldırıp Tunç'a hafifçe gülümsedim.

"Otursana Tunç." Tunç sonunda pes ederek yanımdaki boş sandalyeye oturduğunda burnuma gelen kokusu kalbimde garip bir kasılmaya sebep olmuştu. 

"Biz de tam senden bahsediyorduk, değil mi Yaz?" Bakışlarını üzerimde hissettiğimde vücudumda dolaşan tüm kan yüzüme doğru hücum etti. 

Ne oluyor lan?

"Ya, evet." Derya'ya ters bir bakış atıp Tunç'a döndüğünde gözlerinin ilk kez bu kadar yakınımda olduğunu fark ettim.

Ve mavi olduklarını...

Cidden bu zamana kadar bunu fark etmemeyi nasıl başardığım hakkında hiçbir fikrim yoktu, bildiğim tek şey şu an o mavilikte boğulduğumdu.

"Demek bensiz parti?" Ece'nin neşeli sesiyle hepimiz ona doğru döndüğümüzde yanımdaki bedenin kasıldığını hissettim. Ece hepimize gülümseyip tam Tunç'un karşısındaki sandalyeye oturmuştu. İçime dolan garip sıkıntıyı önemsemeden Tunç'a tekrar baktığımda gözlerim gülüşünde takıldı ama o gülüşün sahibinin ben olmadığımı anlamam uzun sürmemişti.

O gülüşün sahibi Ece'ydi.

Fark ettiğim şeyin etkisiyle birden yerimden kalktığımda masadaki herkesin tuhaf bakışları üzerime dönmüştü. Tunç hariç, o hala Ece'ye bakıyordu.

"Tuvaletim geldi de benim."

"Ben de seninle geleyim mi?" Derya'nın bir şeylerden şüphelendiği çok açıktı. Hızla başımı iki yana sallayıp üçünü orada bırakarak kantinden çıktım.

Neyin içine düşmüştüm ben?

Kendimi apar topar tuvaletteki kabinlerden birine atıp telefonumu çıkardım. Bir şeyler yapmalıydım, onu o masadan kaldıracak bir şeyler...

Bunu neden istediğimi bilmiyordum. Daha geçen ona sevdiği kızla konuşmasını söyleyen ben değil miydim? Neden şimdi bu beni rahatsız ediyordu?

Elimi klavyede rastgele gezdirip o an aklıma gelen ilk cümleyi yazdım.

Bilinmeyen Numara: Ölüyorum, yardım et.

***

Texting olmayan bölümleri böyle kısa ve olay odaklı yazmayı düşünüyorum, böylece sınav haftamda bile bölüm atabilirim öçxcnvöncböc

SENİ SEVECEĞİM (Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin