Bildiğim herşeyi unutmuştum. Yalnızca şarkıya odaklanmıştım. Zil çalmış, haberim yoktu. D. , yerine oturmak için yaklaştığında geçebilmesi için sandalyemi öne doğru çekiyordum ki,"Sen hiç rahatsız olma, ben geçerim." dedi samimi bir ifadeyle."Tamam." diye cevapladım. Yüzüme baktı ve bana gülümsedi. O an ben de ona gülümsemiş bulundum.
-"Şimdi daha iyi misin?" dedi.
-"Evet, neden kötü olacakmışım?Asıl sen iyi misin?"
-"Ben neden kötü olayım ki?" Cümlelerinde rahatlamış olduğunu sezmiştim.
-"Böyle bir itirafta bulunmak yorucu olsa gerek."
-"Aynen öyle ama sonunda rahatladım."
-"Evet,onu kesinlikle farkettim." O sırada herkes bize bakıyor gibi hissediyordum. Sürekli etrafıma bakınıyordum.
-"Neden tedirginsin?"
-"Sanırım biraz stresliyim." dedim yine etrafıma bakarak. Öğretmenimiz sınıfa geldi ve derse başladı. İlk haftadan ne için bu kadar acele?
Öğle tenefüsüydü.
-"Birlikte yemekhaneye gidebilir miyiz?" diye sordu.
-"Tabiki de!"
Yemekhane sırası çok karışık ve uzun bir kuyruk halinde ilerliyordu. O süre boyunca muhabbet ettik. Onunla konuşurken zaman çok hızlı geçiyordu. Aramızda bir samimiyet vardı ama anlayamamıştım. Ben onun teklifine cevap vermemiştim. Ortada karışık bir durum vardı.
Yemekleri aldık,masaya geçtik. Biraz sonra yanımıza Ekin geldi. Masaya çağırdık. Birlikte yemek yedik. Ama bir terslik vardı. Meyve olarak mandalina! Ben mandalina sevmem ki!! Tam da mandalina verilecek günü buldular. Benim için aşk, mandalina demekti. Bugün edilen itirafa karşılık mandalina. Bu bir işaret olabilir miydi? Yemeği biraz tırtıkladık,sonra mandalinaya geçtiler. D. , "Mandalina sevmez misin? Neden yemiyorsun?" dedi.
-"Hayır aslında severim." dedim. Söyleyecek bir şey bulamamıştım,ama Ekin lafıma atlayana kadar.
-"Aycan, sen mandalinadan nefret edersin! Ne zamandır seviyorsun?"
Masanın altından Ekin'in ayağına bastım. Susması gerektiğini anlamış görünüyordu.
-"Mandalinayı bu sabahtan beri seviyorum." diye cevap verdim D. 'ye bakarak.
-"Ne kadar garip(!) Kararını değiştiren nedir?"
-"Bilmem,seviyorum işte!" dedim gülerek.
Ekin yemeğini yedi ve masadan kalktı. "Size afiyet olsun. Ben kalkıyorum. Biliyorsunuz ben fazla bir şey yemem." dedi gülerek. Ve masadan kalktı.
Ekin gidince D. 'nin yüzüne baktım ve, "Ben mandalinayı sevmezdim. Mandalina benim için çeşitli yönlerden "aşk" demek. Ama bu sabah senin sayende sevmeye başladım. Sen de beni en az mandalina kadar seviyor musun?"
-"İnan, çok çok daha fazlası."
-"Tamam o zaman. Ben bu sabaha kadar mandalinadan ne kadar nefret ediyorsam,şuan seni o kadar çok seviyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bayım Sizi Hangi Ressam Çizdi ?
RomanceYarı gerçek,yarı hayali yaşamdan alarak yazdığım bu hikayeyi okurken adeta içinde yaşayacaksınız. Liseli bir genç kızın aşk ile imtihanı.