Ders bitti. D. 'nin yanına gidecektim. Fakat yerinde yoktu. Nerede olduğunu merak ettim. Yoksa benden kaçıyor muydu?
Sorduğum sorudan rahatsız oldu sanırım diye düşündüm. Tek başıma kalmıştım koca sınıfta. Herkes kendi grubunu kurdu,ben tek kaldım. Sınıftan dışarı birkaç adım attım. Ve onu gördüm. Sadece erkeklerden oluşan arkadaş grubuyla koridorda geziyordu.
Arkadaşlarıyla gayet rahat konuşuyordu. Havalı bir kişiliği vardı ve çok yakışıklıydı. Peki ya benimle konuşkurken neden zorlandı? Sınıfta çok sessiz, ama arkadaşlarıyla birlikteyken oldukça rahat biriydi. Anlaşılan sorum onu çok zorlamıştı.
O sırada göz göze geldik. Beni görünce afalladı. Etrafına bakındı. O an zil çaldı. Bana doğru geldiğini gördüm. Yanıma gelip sorumu cevaplayacağı konusunda emindim.
Ama öyle olmadı. Yanımdan geçti, yüzüme gülümsedi ve sınıfa girdi. Çok şaşırdım. Ne olduğu anlayamadım. Arkasından bakakaldım. Geri döndüm ve yerime geçtim. D. ile hiç konuşmadım. Sadece dinlediğim yabancı şarkılar aklıma geliyordu. Hepsi birbirine karışmıştı. Gözlerimi kapattım ve başımı sıraya yasladım. Kulaklıklarımı takıp müzik dinlemeye başladım, ki biraz sonra biri beni dürttü. Başımı kaldırdığımda beni uyaranın D. olduğunu farkettim. "Hoca geldi hadi ayağa kalk!" dedi. Ayağa kalkmakta güçlük çektim. Zaten ben ayağa kalkana kadar herkes oturmaya başlamıştı. Geri oturdum.
Ders boyunca yarı uyanık bir şekilde oturdum. Deftere birkaç küçük şey karaladım. Zilin çalmasına yaklaşık üç dakika vardı. Yavaş yavaş hazırlandım.
Zil çaldı. Çantamı alıp hızlı ama oturaklı adımlarla sınıftan çıktım. İlk merdivene adımımı attığımda omzumda bir el hissettim. Döndüm,arkama baktım. Bana dokunan D. 'ydi. Yüzüne baktım. O sırada merdivenden inmeye devam ediyordum. Aşağı kata inince kenarda durdum ve D. 'nin konuşmasını bekledim. Arkamdan paldır küldür aşağı indi. Yanımda durdu. Konuşmasını bekledim. Derin bir nefes aldı, ve konuşmaya başladı.
- "Bugün neden hiç yüzüme bakmıyorsun?"
- "Yok bir şey. Sadece moralim biraz bozuk."
-" Neyin var ? Anlatabilirsin. Sır tutabilirim."
Biraz düşündükten sonra cevapladım.
-"Aslında neden üzgün olduğumu ben de bilmiyorum. Ama içimde bir mutsuzluk var. Bu sabah sana bir soru sormuştum. Hatırladın mı?"
-"Evet,hatırladım. Servislere yürüyelim mi?"
-"Tamam."
Yürümeye başladık.
-"Evet,sana bir soru sordum ve hala cevabını alamadım."
-"Ah, evet. Gelelim şu konuya(!)"
Tam o anda Buse beni kolumdan çekiştirerek bir yandan da koşturarak servisin yanına götürdü.
Buse,"Hadi, nerede kaldın?".
-"Buse sen ne yaptın? Ya sana gerçekten inanamıyorum!"
Şaşkın şaşkın suratıma baktı. Hiçbir şeye anlam verememiş gibi görünüyordu. Öylece yüzüme baktı. Sanırım fazla üzerine gittim. Özür diledim,ama yinede tepkisiz kalmayı tercih etmişti.
Servise binerken kafamı sağa doğru çevirdim. D. 'nin bana baktığını gördüm. Yüzü düşmüştü. Yarın ilk iş olarak D. 'yle konuşacaktım. Sorumun cevabını alacaktım. Ama içimden bir ses bu cevabı almak çok zor olacak diyordu.
Bu son konuşmamız olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bayım Sizi Hangi Ressam Çizdi ?
Storie d'amoreYarı gerçek,yarı hayali yaşamdan alarak yazdığım bu hikayeyi okurken adeta içinde yaşayacaksınız. Liseli bir genç kızın aşk ile imtihanı.