1.3

123 10 0
                                    

Günümüz /2019

-Derin'in şehirden gidişinin üzerinden tam dokuz yıl geçmişti, Elif bu süre zarfında on dokuz yaşına basmış, yeni bir hayat kurmuş, yeni bir sayfa açmıştı.

Mavi rengine olan aşkı küçüklükten bilindiği için herkes ona Mavi diyordu. Bu aşkını gerçeğe taşıyarak ismini bile Mavi olarak değiştirmişti; giydiği, aldığı, elinde olsa yiyeceği renk bile mavi olabilirdi...

Mavi, şehir ona boş geldiği ilk gün anlamıştı zor günlerin onu beklediğini... Çok kez denedi Derin'i tekrar yanına getirmeyi ama başarılı olamadı.

Derin'in gidişinden bir yıl sonra spor yapmaya başlamış, yüzme ve tüylü top (bandminton) müsabakalarında adını duyurmaya çalışıyordu. -

Şarköy'ün bunaltıcı sıcağında sahilde kendi halinde koşarak ilerliyordu, mavi renk kulaklığında dışarıdan duyulabilecek şekilde çalan 'Red Ribbon' parçasına zihninden eşlik ediyordu.

Yarım saat daha yol kat ettikten sonra Derin ile küçükken gittikleri uçurum kenarı gözlerine ilişti, beraber güldükleri, beraber not yazıp sakladıkları, evlerinden kaçarak buluştukları-... Hatta Derin'in ilk yüzme öğrendiği yerdi orası.

Bulunduğu konuma çok uzak olmasa da kıyıda oturan kızı zor algılıyordu, ayaklarını sarkıtmış denizi izliyor gibi bir hali vardı.

Uçurum kenarında oturan kız ayaklanıp son adımını attığında Mavi ister istemez heyecanlandı, kalbinin atış hızı bu sefer koştuğu için değil karşısında ki kişinin intihar eşiğine geldiğindendi.

"Dur, dur-... Yapma!"

Sesini duyurabilecekmiş gibi seslendi kıza, kas liflerinde kalan son enerji demlerini de kullanarak uçurum kenarına koşmaya başladı. Koşarken çalan telefonuna bile bakmadan ilerliyor bir yandan da içinden dualar ediyordu.

Siyah renk pantolonu, üzerinde koyu mavi ceketi, kahverengi kıvırcık saçlarını salmış kızı uçurumun kenarında gördüğünde bir nebze de olsa rahatladı.

Genç kız arkasından koşarak gelen kızın farkındaydı fakat oralı bile olmadı, sağ eli ile yüzünü silerek tekrar denize baktı.

Birkaç martı uçurumun kenarında korkunç çığlıklar atarak geziyordu; deniz, uçurumun otuz metre ilerisinde aşağı kısmındaki taşlara çarparak gürültü yapıyor ve beyaz kremşanti gibi köpüklerini etrafa saçıyordu.

Mavi, kızın kendisini fark ettiğini biliyordu fakat yanlış anlayabileceğini düşünerek ses çıkartmadan bekledi, normal bir durum olsaydı bu kızın burada ne işi vardı?

Kızın iki kolunu da inceledi, yaralanmış olabileceğini düşünerek baktığı bileklerde örme mavi renk bir bileklik fark etti.

Dokuz yıl önce Derin ile birbirlerine bu tür bileklikler örerek vermişlerdi, kendi kolunu gülümseyerek kaldırdı ve bilekliğini inceledi. Dokuz-... On, on saniye sonra Mavi'nin aklı başına geldi. Yıllardır görmediği Derin karşısında ve uçurumun kenarında mıydı?

Dudaklarını seslenmek için aralamıştı ki geç kaldı, genç kız bilekliğini çözerek denize düşmesini izledi... Saniyeler sonra kendisini de aynı boşluğa bıraktı.

"Deriin!" Mavi koşarak uçurumun kenarına geldi, Derin'in yüzünü göremeden suyun içerisine girdiğini gördü. Üzerindekilere umursamadan ellerini birleştirdi ve o da arkasından atladı.

Yıllarını verdiği sulara şuan canını veriyordu, otuz saniye havada kaldıktan sonra uçurumun gölgeliğinin güneşi etkilediği buz gibi denize daldı. Telefonu ve kulaklığı su dibine gömülürken Derin'de onlarla birlikte dibe doğru çöküyordu.

Mavi ile arası bir kol mesafesi kadardı fakat genç kızın gücü bitmek üzereydi, ellerini iki defa Derin'e uzattı fakat tutamadı.

Derin'in göz kapakları kapalı halde dibe çöktükçe kalbine saplanan acıyı hissetti, beraber bisikletten düştükleri gün ki acının bin kat fazlasıydı. İmkansız şeyleri istemezdi fakat bu kez içinden yalvarıyordu.

Birkaç kez daha şansını denedikten sonra Derin'in kot ceketinden tutmayı başardı, kendine çektiği anda içinde oluşan duyguyu kendisi bile tarif edemedi.

İkisi de bir dakikadan fazladır suyun altındaydı, Mavi olabildiğince hızlıca su yüzeyinde çıktı. Dalgaların erişemeyeceği bir noktayı kafasında belirleyerek o tarafa yüzdü.

Kayalığın üzerine çıktığında Derin'i de çekerek yatırdı, plajlarda sahil güvenlik olarak çalışırken birçok şey öğrenmişti.

Korkarak ellerini Derin'in boynuna götürdü; kızın nabızlarını alamadıkça kendi içinden bir şeylerin akıp gittiğini hissetti.

Kalp masajı ve suni teneffüse başladığında gözyaşlarının kızın yüzüne aktığını fark etti fakat duraksamadı, şuan durabileceği bir zaman değildi.

Derin iki dakikadır nefes almıyor ve kalbi atmıyordu, yukarıda iki kızın da atladığını gören birkaç kişi telefonlarına sarılmış kimisi ambulansı ararken kimisi video çekiyordu.

Mavi içinde biriken öfkeyi düşündü, bu kız yaşamaz ise kendi şüphesini ve beceriksizliğini sorumlu tutabilirdi.

Saniyeler dakikalara ulaştığında Derin'in uyanmaması durumu daha da çıkmaz yola sokuyordu, üç dakikadır hayatta değildi.

Mavi ellerini çekerek Derin'in yanına oturdu ve transa geçmiş gibi boş, ağlamakta olan gözleri ile yerde cansız yatan Deri izledi.

Lacivert - 2804 -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin