27.Bölüm

114 18 51
                                    

Fred yediği yumruğun öfkesiyle Casey'den intikam almak niyetindeydi. Sorduğu soruya cevap alamayınca kızın boğazını acımasızca, daha sert bir şekilde sıkmaya başladı. Casey ne kadar eğitimli olsada Fred'in saldırısına karşılık verememişti. Beynine kan gitmeyince bilekliği ötmeye başladı. Bileklik sağlık ekiplerine otomatik bildirim gönderdi.

Tam bayılmak üzereyken Fred daha ileri gitmenin faydasız olacağını düşündü ve kızın boğazını bıraktı. Casey yere düşerken bir yapay zeka robot yanlarına geldi. Casey'e yaklaştı ve bileğine, kolundan çıkardığı küçük bir cihazı bağladı.

German, Casey'i bekliyordu ve geç kaldığı için endişelenmeye başlamıştı. Daha fazla dayanamayıp Casey'i bulmak amacıyla odasından çıktı.

Az önce insanlar ve bağırışmalarıyla dolu koridor şimdi boş ve sessizdi. Doktor nereye gidiceğini bilmeden koridorlarda dolanmaya başladı. Casey'i bilekliğinden arıyor fakat cevap alamıyordu. Bu durum onun daha da endişelenmesine sebep olmuştu.

Biran önce üsten çıkıp ekibin yanına gitmeleri gerekiyordu. Ancak Casey'e ulaşamıyordu. Doktor zaman kalmadığını düşünerek öğrencisini aramaktan vazgeçti ve yönünü otoparka çevirdi. Casey'i burada bırakıp gitmek içine sinmesede gitmek zorundaydı.

Casey kısa süreli bir baygınlığın ardından gözlerini açtı. Yanıbaşında duran yapay zeka robotu tedavisini bitirmiş koluna bağladığı cihazla Casey'nin sağlık durumunu kontrol altına almaya çalışıyordu. Fred orada değildi. Korkup kaçmış olmalıydı. Zaten Casey'nin amacı da buydu. Fred boğazını sıkarken nefesini tutup, Fred'den kurtulmak için bilerek kendini bayıltmıştı.

Yapay zekaya iyi olduğunu söyleyip cihazı çıkartmasını istedi. Cihazdan kurtulur kurtulmaz ayağa kalktı ve koşarak Doktor German'ın odasına gitti. Geç kalmıştı. İçeride kimse yoktu. Kapının yanındaki küçük ekranlı cihazda bu belirtilmişti.

Casey German'ın onu beklemeyerek gittiğini düşündü. Tekrar koşmaya başladı. Bu sefer yönü otoparka doğruydu.

Doktor German ise kemerini bağlayıp hava aracını çalıştırmış kalkış için son kontrolleri yapıyordu. Aracı otonom moda alan German koltuğuna yaslanıp beklemeye koyuldu. Aracın kalkışı için son 10 saniye...

Tam o sırada Casey otoparka girdi. Araç, daha hızlı havalanması için geliştirilmiş fırlatma tüneline giriyordu. Casey aracın kalkmak üzere olduğunu görünce koşmaya devam etti. " Doktor, " diye bağırdı ancak aracın iç kabininde bulunan Doktor German'a sesi ulaşmıyordu.

Aracın fırlatılmasına son 2 saniye...

🚀 🚀 🚀 🚀 🚀 🚀 🚀 🚀

Zed gücünü aşırı kullanmış, yorgunluktan ayakta duramayacak haldeydi. Kalbi, ayakları ve başına aniden küçük bir ağrı girdi. Sonunda dayanamayıp Armando'nun kollarına düştü.

Arthur ve yanında getirdiği ekibi korku ve şaşkınlıkla onlara bakıyordu. Karşılarındaki süper kahramanlarla baş etmek kolay olmayacaktı.

Profesör oğlunu böyle görünce sinirlendi. Onu gücünü kontrollü kullanması konusunda defalarca uyarmış, hatta yaptıkları denemelerde, gücünü fazla kullanıp yorgun düştüğü zamanlarda, dayanamayıp kızdığı bile olmuştu.

Buna rağmen Zed, zor durumda kaldıklarını ve başka çareleri olmadığını düşünerek kendini zorlamayı tercih etmişti. Laboratuvara gelen robotları teker teker parçalayıp dışarı çıkmış, üste ne kadar robot varsa hepsini bozmak için tüm gücünü kullanmıştı. Son olarak Armando'ya yardım etmek için otoparka gelmiş ancak gücü devam etmeye yetmemişti.

Armando, Zed'i kucaklayıp geldikleri hava aracına doğru, kimseden çekinmeyerek, umursamazca ilerliyordu. Araca yaklaşırken Arthur onu tekrar uyardı.

- Armando dur! Sana bu gücü veren bilimin, seni etkisiz hale getirebilmek içinde bir çözümü olduğunu unutuyorsun.

Armando aracın yanına geldi. Başını Arthur'a çevirip tehdidine karşılık sert bir bakış attı. Zed bayılınca soğuk bir ruh haline bürünmüş sinirleri gerilmişti.

- Çok konuşuyorsun Arthur. Profesör buradayken sana söz düşmediğini anlamalısın artık.

Arthur, Profesörün neden bir şeyler söylemediğini anlayamıyordu. Olaya müdehale etmek, kendilerine karşı açılan bu savaşa karşı koymak istiyordu ancak Profesörün suskunluğu onu şaşırtıyor, kafasını karıştırıyordu. Profesöre dönüp sessizliğinden çekinir bir halde sordu.

- Efendim karşı gelmeyecek misiniz? Kaçıyorlar! Onları etkisiz hale getirebiliriz.

- Sus Arthur. Onları öldürecek değiliz.

- Elbette efendim ama güçlerini etkisiz hale getirebiliriz.

- Plansız hareket etme Arthur.

- Bir planınız mı var efendim?

- Düşünüyorum Arthur. Sadece sabırlı ol ve Armando'nun dediği gibi sus.

Arthur küçük düşürüldüğünü hissetti. Profesörün sert sözlerine alışkındı fakat herkesin önünde görevini yapmasına rağmen susturulması zoruna gitmişti. Profesörün bu halleri çok garip geliyordu ona.

" Yine bir oyun oynuyor, " diye düşünmeye başladı Arthur. " Fakat son günlerde, hatta uyandıklarından beri bu iki kahramanla sık sık görüşüp yaptıkları antrenmanları izlemeye de gidiyor. Şüpheleniyorum. Haksız mıyım? Oyunu bize mi oynuyor onlara mı? Kestiremiyorum. "

- Armando, diye seslendi Profesör.

Armando Zed'i hava aracının yatağına yatırıp dışarı çıktı. Profesörün zaman geçirmek için elinden geleni yaptığının farkındaydı. Bekledikleri şey ise Sahra'nın, annesiyle birlikte laboratuvardan çıkıp yanlarına gelmesiydi.

⏳⏳⏳⏳⏳⏳⏳⏳⏳⏳⏳⏳⏳⏳⏳

Savunma üssünden yola çıkan ekipler Simülasyon Merkezine ulaşmak üzereydi. Casey'nin son anda yetiştiği araçla German onların yolunu kesip, ekibin kaçışını kolaylaştırma niyetindeydi.

Ancak bu sanıldığı gibi kolay olmayacaktı. Zira Savunma üssünün ekipleri gezegendeki en iyi araç ve silah eğitimi alan birlikti. Doktor German ise bu eğitimleri veren eğitmenler arasındaydı.

Casey uçan kıyafetini giyip Doktorun yanına geldi. Heycanlı ve yorgun duruyordu. German ona dönüp sordu.

- Yapabileceğinden emin misin?

- Elbette, kaç gündür bu anı bekliyorum.

- Peki, dikkatli ol.

Casey alaycı bir şekilde gülümsedi. Garman yüzünü ekişitip devam etti.

- Niye gülüyorsun?

- Çok klişe cümleler Doktor. Yeni şeyler bulmak lazım. Hiç motive edemiyorsun.

Casey hâlâ gülüyordu. German yüzünü buruşturup " Hiç komik değil " dercesine bir bakış atıp önüne döndü.

- Ne zaman büyüklerine saygılı insanlar yetiştireceğimizi merak ediyorum, deyip gözlerini devirdi ve önüne döndü.

Geleceğin Karanlığı ❇🚀 UYANIŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin