0.0

13.9K 514 250
                                    

PBVTayemmargaret_Angel_ofthe_Lord_sleepypainter

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

PBVT
ayemmargaret
_Angel_ofthe_Lord_
sleepypainter


🖤

Serin havanın açık camdan içeri girip bedenimi titretmesi hoşuma giderdi her zaman. O tatlı ve naif his...

Rahatsız ederdi bazen de, bazense tek ihtiyacım oymuş gibi hissederdim. Gözlerimi ne zaman açsam, odanın Güneş ışıklarıyla aydınlandığını görürdüm.

Doğanın üstümde bıraktığı etki ve hissettirdiği her şey hoşuma gidiyordu.

Hafta sonuydu, Hogsmeade'e gidemediğim için günümü kütüphanede geçiriyordum.

Ailemin benden beklediği gibi biri olmamıştım. Asla acımasız ve ruhsuz olamazdım.

Bir Slytherin olsam bile, insanların duygularını ve düşüncelerini görmezden gelemezdim. Her Slytherin'in aynı olmadığını insanlara göstermiştim, bundan dolayı kendimle gurur duyuyordum.

Bir yandan da, kendi binamda neredeyse kimsenin benimle konuşmuyor oluşu rahatsız ediciydi. İçeri girerdim, herkes biriyle konuşurken benimle konuşan olmazdı.

Narcissa dışında, o konuşuyordu. Emin değildim. Arkadaşlık ilişkilerimin pek düzgün olmadığı kesindi.

Zamanla yalnızlığa alışmış, hatta sever olmuştum. Huzur bulduğum ölümcül sessizliğe bayılıyordum. Kitap okurken oluşan sessizlik, beni kitabın içine gömülmeme sebep oluyordu. Bu durumdan şikayetçi de değildim.

Kitabımın bir sonraki sayfasına geçerken, tüm sessizliği bozan bir grup Gryffindorlu kütüphaneye girdi.

Kafamı hafifçe kaldırıp onlara baktım. Bir tanesinin elinde kitaplar vardı ve saçları dağılmıştı. Uzun saçlı olan ve gözlüklü çocuk fazlasıyla gürültü yapıyordu. Arkalarından gelen, hepsine göre daha kısa boylu olan çocuk ise onları dinleyip gülüyordu.

Onları uyarmak istedim, fakat istediğimle kalmıştım sanırsam. Çünkü sesimi çıkaramıyordum. Zihnim bunu yapmamı engelleyecek milyonlarca neden sunuyordu bana.

Bu nedenler yüzünden susuyordum haklı olsam bile. Derince iç çektim, zihnimi susturmam ve onları duymamam gerekiyordu. Öyle yapacaktım, yapmalıydım!

Ne kadar kitaba odaklanmaya çalışsamda, kulaklarımı tıkasamda sesleri kesilmiyordu. Her şekilde onları duyuyordum ve bu kesinlikle sinir bozucuydu. Kafamı, kitabın üstüne hızla koyduğum zaman çıkan tak sesiyle dördü de bana dönmüştü.

Kafamı kaldırdığımda gözlerim diğerlerine göre daha disiplinli olan çocukla buluştu. Kahverengi ilk defa bu kadar anlamlı gelmişti gözüme, ilk defa bu kadar hoşuma gitmişti belkide.

Tam burada, o gün başlamıştı dostuluğumuz. Garip bir başlangıçtı, onlara göre normaldi. Çünkü onların kanında gariplik vardı, belliydi.

"Salak mısın, kafanı neden kitaba vuruyorsun?" dedi uzun saçlı olan, gözlüklü çocukla birlikte gülüyordu. "Slytherin sonuçta, ne bekliyorsun Patiayak?"

"Sesiniz yüzünden odaklanamıyorum ve bu beni çileden çıkartıyor." kaşlarımı çatmış beni anlamalarını bekliyordum. Beş veya dört gün sonra onların insanları anlamamak gibi sinir bozucu birkaç özelliklerini fark etmiş olacaktım.

"Kulaklarını tıkasaydın?"

"Sesiniz diyorum, tıkasam bile duyuluyor. Kütüphane inliyor resmen, sen hala kulaklarını tıka diyorsun!" sinirden ellerimi yumruk yapmıştım, resmen kütüphanede kavga ediyordum! Uzun yıllar düşünsem aklıma gelmeyecek tek şeydi kütüphanede kavga etmek!

Gözlerine bayılmış olduğum çocuk dışında, üçü gülmeye başladı. Neden güldüklerini düşündüm, söylediklerim aklıma geldiğinde kızardığımı hissetmiştim.

"Sizi... sapıksınız!"

"Sapık falan değiliz, sen yanlış yerlere çekiyorsun." gözlüklü çocuk hala gülüyordu. Yüzümün fazlasıyla kızardığına emindim.

"Senin yaşından fazla kitap okuduğuma eminim, düşünceleriniz saçma ve iğrenç ise bu benim suçum değil!" yerin dibine nasıl girebilirim?

"Sirius ve James, kızla uğraşmayı bırakın." ne zaman şıpsevdi oldum ben?

"Remus'umuz, Aylak'ımız, şıpsevdimiz!" şimdi başka konuya geçmiş, arkadaşlarıyla dalga geçiyorlardı. Cidden, kaç yaşındaydı bunlar? Gerçek yaşları on beş, düşünce yaşları beş falan mıydı?

Kütüphaneden aldığım kitabı yerine koymak için ayaklandım, rafların arasına girmeden önce bana seslenmişlerdi.

"Yine ne var?" dedim bıktığımı belli ederek. Anında pişman olmuştum. Neden böyle tepki veriyorsun salak?

Sinirlenmiştim ama!

"İsmini sorabilir miyiz?"

"Lexina Filomena," son kez onlara baktıktan sonra rafların arasına daldım. Bu konuşma burada bitecek ve bir daha konuşmaya bile tenezzül etmeyecekler diye düşünüyordum.

Zaten ne zaman düşündüğüm bir şey, düşündüğüm gibi çıkmıştı ki?

🖤

EVET EVET EVET, upuzun aradan sonra yepyeni kitabımla sizlerleyim. Destek olun ve çokça sevin, sizleri seviyorum. Düşüncelerinizi belirtin lütfen, buna ihtiyacım var.

Bu tanıtım bölümüydü, yeni bölümü daha uzun yapmaya çalışacağım bu yüzden geç gelebilir.

Ayriyeten LGS'ye girenler varsa aranızda, umarım iyi bir yer kazanırsınız.

Sizleri Seviyorum
Sihirle Kalın /*

-Lils

Siyah PrensesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin