Kilig

57.3K 835 208
                                    

Eve gittiğim zaman hemen Emma'ya mesaj atmak istemedim. Onu sıkıyor gibi hissettirmek istemiyordum. Öyle alelacele nereye gittiğini çok merak ediyordum. Onun için önemli bir iş olduğu belliydi. Kendi kendime 'onu biraz daha tanıdıktan sonra belki bana söyler' dedim.

Odama çıkıp kısa mor ev şortum ve beyaz tişörtümü giydim, saçlarımı da rahat bir topuz yaptım. Ders çalışmak için masama doğru giderken karnım guruldadı. Uzun zamandır yemek yemediğim aklıma gelince merdivenlerden inip mutfağa girdim. Buzdolabında annemin dün akşam yaptığı pizzayı buldum. Pizzayı ısıtıp bir güzel yedim. Ellerimi yıkadıktan sonra odama çıkıp masama oturdum.

İşte şimdi belalı dersimle boğuşabilirdim. İngiliz edebiyatı... Annem ve babam çoğu zaman beni öğretmenimden özel ders almam için ikna etmeye çalışıyorlardı. Zaten sorun şuydu ki ben dersi kadın yüzünden anlayamıyordum. Öyle yavaş anlatıyordu ki insanın uykusu geliyordu. Eh kadının neredeyse altmış yaşında olması ve inat edip hala emekliye ayrılmaması da büyük bir sebepti. Telefonuma gelen mesaj sesiyle telefonumu açtım. Aman Tanrım. Mesaj Emma'dan gelmişti. Eve gelince numarasını kaydetmiş ama İngiliz edebiyatıyla kafam o kadar meşgul olmuştu ki ona mesaj atmayı unutmuştum.

Kimden:Emma
"Umarım evdesindir Venüs."
Kime:Emma
"Maalesef ki evdeyim ve derslerle boğuşuyorum."
Kimden: Emma
"İngiliz Edebiyatı?"
Kime: Emma
"Evet :( Galiba sınavda çuvallayacağım."
Kimden: Emma
"Kötü düşünürsen kötüyü çağırırsın."
Kime: Emma
"Tanrım batıl inançlara inanıyor musun?"
Kimden: Emma
"Hayır ama kötü düşünmek insanın her zaman kötüye yönlendirir tatlım."

Bana tatlım demişti. Dudağımı dişlerimin arasına alıp ona cevap verdim.

Kime: Emma
"Peki kötü düşünmemeye çalışırım ama İngiliz edebiyatını anlamamın tek yolu özel ders ve İngiliz edebiyatı öğretmenimiz bana ders verirse anladıklarımı da unuturum."
Kimden: Emma
"Aslında lisedeyken İngiliz edebiyatı dersim okuldaki en yüksek ortalamaydı. Yani istersen sana özel ders verebilirim."
Kime: Emma
"Sen ve İngiliz edebiyatı?"
Kimden: Emma
"Evet Venüs. Daha senin bilmediğin pek çok konu da iyiyim."
Kime: Emma
"Peki bu yeteneklerini bir gün görmek isterim ama bana gerçekten özel ders verir misin?"
Kimden: Emma
"Evet eğer istersen veririm."
Kime: Emma
"Deli misin? Tabii ki çok isterim. Şu an seni öpebilirim."
Kimden: Emma
"Bunu sana hatırlatacağım."

Yanaklarım okuduklarım karşısında kızarıyor muydu? Yoksa ben mi abartıyordum? Düşünüyorum da o güzel kokusu odamı sarmış bir şekilde onu dinliyorum. Ohh güzel bir hayal.

Kime: Emma
"Peki. Hangi günlerin boş yani özel ders için?"
Kimden: Emma
"Çarşamba ve cuma günleri derslerim öğleden önce bitiyor seç birini."
Kime: Emma
"Mmm. Cuma günü, hem anne ve babam da çoğu zaman mesaiye kalırlar. Bizi rahatsız etmezler."

O ve ben evde yalnız. Sadece ikimiz. Hoşuma gitti, hem de fazlasıyla.

Kime: Emma
"Peki saatliğine kaç sterlin istersin?"
Kimden: Emma
"Venüs benimle dalga mı geçiyorsun? Bunun senin için yapıyorum ve para da istemiyorum."
Kime: Emma
"Ama öyle olmaz ki."
Kimden: Emma
"Eğer ısrar edersen ders verme konusundaki fikrimi değiştiririm."
Kime: Emma
"Peki susuyorum ama en azından gelirken yemek yeme de beraber yiyelim. Böylece borcumu birazcık ödemiş olurum."
Kimden: Emma
"Yemekleri sen yapacaksan neden olmasın?"
Kime: Emma
"Şanslısın ki güzel yemek yaparım."
Kimden: Emma
"O zaman gelecek cumayı iple çekiyorum tatlım ama geç oldu. Hadi artık yatıp uyu."
Kime: Emma
"Eğer sen de uyursan..."
Kimden: Emma
"Biraz başa belasın değil mi?"
Kime: Emma
"Galiba başına büyük bir bela aldın."
Kimden: Emma
"Şanslıyım ki belam tatlı. Senin sayende ilk kez saat on birde yatıyorum."

Emma beni kendine çekiyordu. Ben bunu nasıl durdurabileceğimi bilmiyorum. Durdurmak istiyor muyum? Onun da cevabı belirsiz.

Kime: Emma
"İyi geceler Emma."
Kimden: Emma
"İyi geceler Venüs."

Aşağıdan gelen kapı sesiyle annem ile babamın geldiği kesinleşti. Ben de sessizce makyajımı sildikten sonra yarının cumartesi olması rahatlığıyla uyuya kaldım.

Mor girlxgirlHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin