Mor girlxgirl

Mokita

Not: Medya Venüs'ün yatak odası

Emma'yla kahvaltı ettikten sonra yukarı odama çıkmıştık. O zaman sırtındaki çantasını fark etmiştim. Emma odamda gözlerini gezdirdi. "Tanrım odan çok güzelmiş." Gözleri yatağımda gereğinden uzun süre dolaşırken ben de kapıya yaslanmış onu izliyordum. Bana döndüğünde ona gülümsedim.

Yatağı gösterip " Hadi otursana." diyince Emma'da sırt çantasından parkta gördüğüm eskiz defterini çıkarttı. Defteri açtığı zaman yaptıklarını görmek için hızlıca yanına gidince tam göreceğim an da defteri kapatıp yatağa bıraktı. Beni de belimden kavradı. Emma bilerek mi yapıyordu emin değildim ama ben ona yine çok yakındım. Dudaklarımla dudakları arasında yaklaşık 6 milimetre vardı. Tek bir kafa hareketimle dudakları dudaklarımın üzerinde olacaktı. Beni belimden daha sıkı kavrayıp başını omzuma gömüp bir şeyler mırıldandı.
(Ara not: Emma 'Keşke lezbiyen olsaydın' diye mırıldanıyor ama Venüs bunu duymuyor.)

Geri çekilip mavi gözlerini bana dikti. "Sanırım ödevimi sonra tamamlayabilirim. Hadi derse geçelim." Kafamı salladım. Sonra aklıma annemin yaptığı çikolatalı kurabiyeler gelince Emma'ya bir şey söylemeden mutfağa inip kurabiyelerle yukarı çıktım. Emma kurabiyeleri görünce iştahlı bir ses çıkardı.

Sonraki bir buçuk saat ders çalıştık. Ben de Emma sayesinde dersi geçebileceğimi anladım çünkü gerçekten çok güzel anlatıyordu. Aradan on dakika kadar geçtikten sonra canım sıkılmaya başlamıştı. Gözlerimi defterimden kaldırıp Emma'nın saçlarına çıkardım. Saçları morun en güzel tonuydu ve yumuşacık duruyorlardı. Ben anlamadan elim saçlarına gitti. Emma'da o sırada anlatmayı yarıda kesti. "Venüs sıkıldıysan ara verebiliriz. İstiyorsan da bırakabiliriz."

Emma'yı dinlemeden ona aklımda olan şeyi sordum. "Emma sana bir şey sorabilir miyim?" Hafifçe gülüp başını salladı. "Eğer bir şeyi senin üstünde denemek isteseydim nasıl bir tepki verirdin?" Söylemek istediğim şeyi nasıl anlatabilirdim bilmiyordum. Yani daha önce bir kıza onu öpmek istediğimi anlatmaya çalışmamıştım. "Tanrı aşkına Venüs eğer beni kesmeyi düşünmüyorsan ne dediğini daha net açıklar mısın?" Bunu söylerken aynı zamanda da gülüyordu. "Göstersem daha iyi olur sanırım."

Bunu söyledikten sonra sandalyemden kalktım. Emma'da kalkmak için düz bir şekilde oturmuştu ki gidip Emma'nın kucağına yerleştim. Nasıl bir tepki verdiğine bakmadan dudaklarımı onunkilerle buluşturdum. Ne ben dudaklarımı hareket ettirmiştim ne de o. Ne yaptığımı anladığı an belime ellerini yerleştirip beni kendine daha sert bastırdı. Ben de ellerimi onun boynuna doladım. Dudaklarının hafifçe hareket etmesiyle ona daha çok yapıştım. Dudakları kiraz gibiydi. Alt dudağımı emmesiyle beraber inledim. Fırsattan istifade dilini dilimle buluşturunca kendimi ona daha çok ittirdim. Öpücükleri yavaşlatmaya başladı. Sonra dudağımı ardı ardına üç kez daha öpüp benden ayrıldı.

Gözlerimi yavaşça açınca onun koyulaşmış göz bebekleriyle bakıştım. Dudağımı ısırmamla gözleri dudaklarıma kaydı. "Venüs eğer dudaklarınla biraz daha oyalanırsan bu sefer onları ben ısıracağım." Hala üstümden şoku anlatamadığını anlamış olmalı ki kaşlarını çattı. "İyi misin? Venüs?" Sanki öpücüğü ben başlatmamış gibiydim. Şok içinde "Bu benim ilk kız öpücüğümdü Emma." dedim. O konuşmadan "Ama tüm öpücüklerim arasındaki en güzeli buydu." diyip başımı boynuna gömdüm. Emma güldü. "Demek ilk kız öpücüğünüm?" Başımı salladım. "Bundan sonraki yılbaşı dileklerim kesinleşti o zaman." Kaşlarımı kaldırıp devam etmesi için ona baktım. "Venüs adındaki kızın son öpücüğünün de bana ait olması." Yanaklarımın kızarmasıyla bir elini yanağıma yasladı. Ağzımı açmıştım ki kapıdan gelen anahtar sesini duydum.

Siktir annemler eve mi girmişti?