6 yıl sonra
Elimdeki su şişesiyle mezarlığın kapısında Emma'nın çiçek almasını bekliyordum. Londra'yı altı yıl önce üniversiteyi kazandığım gibi terk etmiştim. Tabii ki de Emma'da benimle gelmişti. Yaşadığım büyük yıkımla New York'ta psikoloji okuyup psikolog olmaya karar vermiştim. Böylece Leslie gibi kendini boşlukta hisseden insanlara yardım edebilirdim. Emma'da New York'ta sergi açmıştı ki işleri çok iyi gidiyordu. Leslie'ye olanlardan sonra da İngiltere'ye adımımı atmamıştım. Buraya on yıl içinde gelmeyi düşünmesem de Emma benimle aynı fikirde değildi. Evlendiğimizi ailemize yüz yüzeyken söylemek konusunda da epey kararlıydı. Onu kıramamıştım.
Yanıma gelip elimi avucunun içine almasıyla daha önce bir kere gittiğim ama yolunu asla unutamayacağım mezara doğru yürümeye başladım. Mezara geldiğimizde Emma yanağıma öpücük kondurmuş, beni Leslie ile yalnız bırakmak için arabamıza doğru ilerlemişti. Anlık gelen cesaretimle mezar taşına gözlerimi diktim. Taşın üstünde yazan kelimeler gözyaşlarımın deli gibi akmasını sağlamaya yetmişti.
Sadece kaybettiğim ışığı bulmaya çalışıyorum.
Bu bize söylediği son sözlerdi. Daha doğrusu onu sevenler için buruşmuş bir kağıda yazdığı son cümle...
Cümleyi aklımdan geçirmemle gökyüzünde çakan şimşek daha da ağlamama sebep olmuştu. Yağmurlu havalar Leslie ile benim en sevdiğimiz hava durumuydu. Sonunda zorlanarak da olsa altı yıldır konuşmadığım arkadaşıma ağzımı açabildim."Seni çok özledim Leslie." Yavaşça güldüm. "Sadece ben değil herkes seni çok özledi. Seni altı yıldır görmeye gelmediğim için özür dilerim. Sadece... senin toprağınla konuşmak bana çok ağır geliyordu." Tekrar hıçkırdım. "Biliyorum. Şu an bana yukarıdan çok kızıyorsun. Hatta bana, kendimi ve seni affetmediğim için altı yıldır söverek peşimden gezdiğinden de eminim. Galiba seni rahat bırakmamı ve yoluma gitmem gerektiğini düşünüyorsun." Ellerimle gözlerimi silip ayağa kalkmak için hazırlandım. "Ben de sana, artık kendimi ve seni affettiğimi söylemek için geldim." Yüzümde buruk bir tebessüm belirmişti. "Emma ile bir bebek sahiplenmeye karar verdik. Adını Leslie koymak istiyoruz." Ayağa kalkıp mezar taşını okşadım. "Teyze oluyorsun küçük sürtük." Dudaklarımı rahatça soğuk taşa değdirip çiçekleri yanı başına bıraktım. Hissettiğim rahatlamayla arabaya doğru yürümeye başladım.
Birbirimize verdiğimiz sözü ben sonunda tutmayı başarmıştım. Küçük Leslie'den ilk teyzesinin haberi olmuştu.
Son
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mor girlxgirl
ChickLitLezbiyen olduğumu; en yakın arkadaşımla gittiğim lezbiyen bardaki kızı görünce, ıslandığımı anladığımda fark etmiştim. •Kurgumda "Mavi En Sıcak Renktir" çizgi romanından esinlenmeler vardır.