#THUNDER
9. BÖLÜM
Dudaklarımı ısırıyordu. Yavaşça beni kucağına alıp kapıya dayadı. Elleriyle kalcalarımı destekleyerek beni kucağına aldığında boynuna sarıldım. Merdivenlerden öpüşerek yatak odasına çıktık. Hızlı bir şekilde beni yatağa atıp üzerime geldi. Yavaşça üzerimdekileri çıkartıyor. Aynı zamanda da dudaklarımı ara ara öpmeye devam ediyordum. Ona engel olamıyordum. Kendimede.
Dudakları boynumdan göğüslerime kayınca kendimi serbest bıraktım. İnlemelerimiz odanın her yerinde yankılanıyordu. Yıllar sonra tekrar onun olmuştum. Ter içinde kalmıştık. Gözleimi açtığımda göz göze geldik. Yatağa uzandığında göğsüne yattım. Bana sıkıca sarılarak saçlarımı öptü. Öylece çıplak bir şekilde uyuyakalmıştık.
...
Sabah erken uyanıp zayn'in yanağına küçük bir buse kondurup yataktan çıktım ve duşa girdim. Duştan çıktığımda zayn hala uyuyordu. Onu uyandırmadan. Üzerime mini bir elbise giyip saçlarımı gelişi güzel topladım ve kahvaltı hazırlamak için mutfağa indim. Dolaptan domates biber salatalık salam peynir vb. şeyler çıkartıp tek tek mutfak tezgahının yanındaki camın kenarında duran masanın üzerine taşıdım. İkimiz içinde birer omlet yapmıştım. Son olarak portakal sularınıda bardağa koyup masanın üzerine yerleştirdim. Kapının önüne atılan gazeteyi almak için dışarıya çıktığımda bahçedende yeni açan papatyalardan topladım. Tam içeri girerken yan taraftan birinin bana seslendiğini fark ettim.
- Merhaba
- Merhaba
- Sanırım yeni taşındınız. Ben yan komşunuz mia.
Uzun saçlarını yana atmıştı. Koyu gözlerinin içi gülümseyen bir şekilde konuşmasına devam etti.
" Senin adın ne? "
Bende jessica ama bana jess derler.
Yüzünü şaşkın bir ifade alınca elleriyle ağzını kapattı. " Annemin adıda jessica".
Gülümsemeye dönüşen dudaklarının kenarında ki gamzeleri belirginleşiyordu.
Uzun süredir burada oturduğunu ve yalnızyaşadığı söylüyordu. Benim buraya taşınmama çok sevinmiş olduğu her halinden belliydi. Gözleri parlayarak konuşan kıza uzun uzun baktım. Konuşmasının arasında sadece gülümsüyordum. Herkesle kolay arkadaşlık kurabilen biri değilimdir. Uzun süre sonra birileriyle anlaşırdım ama bu kız fazla samimi ve sıcak gelmiştiç Omzuma dokunduktan sonra " umarım tekrar görüşürüz." diyip evine doğru yürüdü. " Hoşçakal." Dediğimde arkasını dönmüştü. İçeriye girip elimdekigazete ve çiçekleri masaya bıraktıktan sonra salona doğru ilerledim. Kumandayı alıp rast gele bir müzik kanalını açtım. Zayn sanırım hala uyuyordu ve ben onu uyandırmak istemiyordum. Masa'nın üzerinden aldığım çiçekleri bir vazoya koyup içine su doldurdum ve masanın ortasına yerleştirdim. Zayn'in ayak seslerini duyduğumda yavaşça mutfak kapısına doğru ilerdim. Üzerini giyinmişti. Merdivenlerden inerkende çeketini üzerine geçirdi. Bir yere gittiği her halinden belliydi.
" Nereye gidiyorsun canım? "
" Acil çıkmama lazım bitanem. Sonra görüşürüz. Ben seni arıyacağım." diyerek yanağıma bir öpücük kondurdu.
Arkamı döüp hazırladığım masayı işaret ettim. " Ama kahvaltı..." cümlem bitmeden önüme döndüğümde evden çoktan çıkmış olduğunu fark ettim.kapıya dayanarak sokakta arabasının ilerlemesini izledim. Sokağın sonunda gözden kaybolduğuda kapıyı yavaşça kapatarak arkasına dayandım ve yavaşça aşağıya kaydım. Sağ gözümden gelen bir damla yaşı elimin tersiyle sildikten sonra doğrulup mutfağa doğru yürüdüm. Hazırladığım sofra öylece duruyordu. İştahımda kalmamıştı zaten. Herşeyi buzdolabına geri koyduktan sonra yatak odasına çıktım. Dağınık olan yatağa kısa bir süre baktıktan sonra üzerine oturdum ve düşündüm. "Neden ben?" bu gün biraz daha güzel olabilirdi. Ben onunla biraz daha mutlu olabilirdim. Bir süre burda olacağını söylemesine rağmen neden apar topar gitmişti ki? Derin bir nefes alıp offf çektikten sonra yatağa uzandım. Gözlerimi tavana dikip saçlarımla oynamaya başladım aynı zamandada dün geceyi düşünüyordum. Zayn'in o halini her düşündüğümde yüzümde olan tebessüm çoğalıp kahkahaya dönüşüyordu. işaret parmağımı dudağımın üzerinde gezdirdikten sonra gözlerimi kapattım.