Thunder

309 10 0
                                    

KENDİNİ YALNIZ HİSSEDEN BİR KIZ. ANNESİNİN ÖLÜMÜNDEN SONRA DARMADAĞAN BİR HAYAT... YAŞADIĞI O GECE İLE HAYATI BİR ANDA DEĞİŞİNCE DUYGULARINLA BAŞA ÇIKABİLECEK Mİ? GEÇMİŞTEN GELEN BİR GERÇEK, BİR İNSANIN HAYATINI NASIL ALT ÜST EDEBİLİRDİ Kİ? İMKANSIZ UĞRUNA SAVAŞMAK ONA NELER YAPACAK HEP BİRLİKTE GÖRECEĞİZ. İYİ OKUMALAR.

kötü veya iyi tüm yorumlarınızı bekliyorum. bunlar benim için önemli lütfen görüşlerinizi bildirin...

THUNDER

1. BÖLÜM 

Issız sokaklarda yürümeyi seven vücudumu bugün londra kaldırımlarından topladım. elimde bir şişe şarapla öylece kaldırıma kıvrıldım. hafifçe say something şarkısını mırıldanırken gözlerimin dolduğunu fark etmiştim. Elimin tersiyle hem gözyaşlarımı siliyor hemde söylene söylene olduğum yerden kalkmaya çalışıyordum. dik durmak çok zordu. Yolda zikzaklayarak giderken yanımdan geçen arabaların korna seslerine aldırış bile etmiyordum. nefesim soğuk havanın etkisiyle buharlaşıyordu. Bedenim her zamankinden daha da soğuktu. Kollarımı ovuşturdum. şişenin dibinde kalan son yudumuda alıp şişeyi gölün kenarına fırlattım. Ben ben değildim. Üzerimde ki salaş tişörtü çıkarıp yere fırlattım. şortumun üst iki düğmesini çözdükten sonra ondanda kurtulup kendimi londranın soğuk sularına bıraktım. Ayılıp kendime gelmem için iyi olabilecek tek şeydi belki de.

...

Gece karanlığa bürünmüşken yıldızlarındansına eşlik ediyordum. mehtap gölgemdi adeta. Yavaş adımlarla kıyıya çıkıp saçlarımı sıktım. şortumu giyip tişörtümü elime aldım. boş sokaklarda ilerlemeye devam ediyordum. Ben böyle değildim. annemi kaybettiğimden beri kimsem kalmamıştı hayatımda. ne bir tutunacak dalım, ne derdimi anlatacak kimsem nede dizlerinde uyuyabileceğim biri. kimsem yoktu. Eve doğru ilerlediğimde morlen'in uyumadığını fark edince arka kapıdan dolaştım. medivenlerden odama çıkarken arkamdan birinin bana seslenmesiyle irkildim.

jess..

Attığım adımı geri alarak arkaya döndüğümde marlinin beni fark ettiğini gördüm. yine sorularına başlamadan bir an önce odama çıkıp uyumak istiyordum. " Nerde kaldın. bu sorumsuzluğun beni bir gün öldürecek. artık derdini yarın babana anlatırsın.." cümlesini yarıda kesip onu susturacak bir ses tonuyla karşılık verdim.

" Bana bağırıp durmayı kes. senden akıl alacak değilim. şimd gidip uyumak istiyorum!."

...

Merdivenlerden hızlı bir şekilde çıkıp kapıyı kapattım ve derin bir nefes aldım. Yatağıma kendimi bıraktığımda hatırladığım son şey karanlıktı.

...

Ertesi gün marlinin sesiyle irkildim. odamın kapısı kapalıydı ve beni uyandırmaya gelmemişti. ses sanırım bahçeden geliyordu. yatağımda doğrulup cama doğru yürüdüm. ellerimle yukarı doğru iterek camı araladım ve başımı dışarıya çıkardım.

Eşyalar teker teker büyük bir kamyona yükleniyordu. marli ve babam bahçede adamlara yardım ediyorlardı. neler olduğunu anlamak için hızlı adımlarla aşağıya indim. salon boşalmıştı. şaşkın bir şekilde bahçeye çıktım. yanlarına giderken marlin beni fark edip babama geldiğimi gösterdi. babam kollarını açıp " Ah canım kızım günaydın. " dediğinde soluk soluğaydım. " Neler oluyor burada?" 

İkiside birbirine baktıktan sonra bana döndüler. babam yanıma yaklaşıp omzumdan tutu biraz ilerledikten sonra durduk. marli öylece bize bakıyordu. yüzde yüz bunun onun başının altından çıktığıa emindim. babamın dudaklarından çıkacak sözler dikkatimi çekse iyi olurdu. yoksa durum pek iç açıcı olmayacaktı.

ThunderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin