7. BÖLÜM

62 5 2
                                    

7. BÖLÜM

Sol boşluğundan giren kurşun böbreğini parçaladığı fark edince jess'i acil ameliyat'a almışlardı. 1 saatlik ameliyat'ın sonunda yoğum bakımdaydı. Zayn bütün hastaneyi alt üst etmiş bir halde jess'i ararken kapıdan içeriye rob girdi. Zayn ve rob birbirlerine sımsıkı sarılıp ağlamaya başladıklarında doktor yanlarına gelmişti. Zayn telaşlı bir şekilde bir yandan gözyaşlarını silip diğer yandanda dikkatli dikkatli doktorun anlattıklarını dinliyordu.

" Sol boşluğuna giren bir kurşunu daha önceden çıkarmıştık. Ağrıları ve sancıları devam edince fil çektik ve sol böbreğe saplanmış olan bir kurşun daha olduğunu fark ettik. Acil ameliyat'a almıştık ama artık çok geçti. Böbreği almak zorunda kaldık. Böbreğe giden damarlarda zedelendiği için diğer böbreğin onu idare etmesi çok zor. Şuan yoğum bakımda ve uyanmasını bekliyoruz. Bir süre diyaliz'e gidip gelebilir. Sizin için zor bir süreç başlıyor."

Zayn araya girip doktorun cümlesi böldü ..

" Yapabileceğimiz başka bir şey yokmu? başka bir hastaneye götürelim. başka bir ülkeye yada ne bileyim. Böbrek bulalım. Onu iyileştirin doktur bey. "

Eliyle çıkış kapısını göstererek.

" O bu kapıdan sağlam çıkacak! "

Hafifçe başını sallayan doktor. Zayn'in omzuna yavaşça dokunarak onu sakinleştirmeye çalıştı. 

Rob'dan destek alarak yan tararftaki koltuğa oturup başını yukarıya kaldırdı. Derin derin nefes aldıktan sonra doktor'a olan bakışlarını geri çevirdi.

" Onu görebilir miyim? "

Zayn'in ağzından;

Yavaşça evet anlamında başını sallayan doktorun arkasından yavaş adımlarla ilerdim. 

Üzerime bir kaç kıyafet giydirip başıma bone taktılar. Kapıdan içeriye girdiğimde derin bir nefes aldım. Jess öylece yatıyordu. Onu kaybetmiş gibi hissediyordum kendimi. Ellerine dokunduğumda soğuk olduğunu fark ettim. Gözlerini açması için bana bir kaç kez seslendim. Bana cevap vermediği her dakika sanki ölüyordum. Gözyaşlarım yanağımdan süzülünce kendime engel olamadım. Baş ucuna gökerek ağlamaya başladığımı gördüklerinde beni apar topar dışarı çıkarmışlardı. Biraz sakinleştikten sonra rob amca burdan gitmem gerektiğini bunun daha iyi olacağını söylüyordu. Israrla orda kalmak istesemde gitmem gerektiğinin bende farkındaydım. 2 Saat sonra konserimiz vardı ve ben berbat bir durumdaydım.

...

rob'un ağzından;

Zayn'i ikna etme çabalarım başarıya ulaşmıştı. Onu burdan gönderdikten sonra kızımın yanına çıktım. Doktor yarım saat sonra onu görebileceğimi söyleyince sevinmiştim. 

...

Yanına giriyorum. Güzel kızım... Annesi gibi öylece yatıyordu. Yanına gitmeye korkuyordum. Onuda mı kaybedecektim. Hayata tutunmam için neden olan tek varlığım. Kızım... Onuda yitiremezdim. Saçlarını her okşadığımda aklıma çocukluğu geliyordu. Beraber oynadığımız oyunlar. İzlediğimiz çizgi filimler. Sırtıma binip onu gezdirdiğim sahiller.. Denizde boğuşmalarımız. Baba olduğumu hissettiren kızım. Ona çok yakın zannederdim kendimi ama şimdi gözlerimin önünde yitiyordu. Hayatı mahvolmuştu ve benim elimden hiç bir şey gelmiyordu. Belkide ona çok yakın bir baba olamamıştım? Belkide ben ona istediği gibi davranmamıştım. Son zamanlarda bana oldukça uzaklaşması belkide bu yüzdendi. O neşeli, kahkaha kutusu, gözleri inc gibi parlayan, sevgi dolu minik prensesimi geri istiyordum.

" Ben gidiyorum kızım. 15 dakkadan fazla yanında kalmama izin vermiyorlar. Sen güçlü bir kızsın. Herşeyi atlattın. Bununda altından kalkacaksın ben biliyorum. Seni seviyorum kızım."

ThunderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin