Kaçış

124 16 66
                                    

                              Medyadaki şarkı ile dinlerseniz daha anlamlı olur.💜💜💦

İçeride dağıtılan eşyaların sesi gelirken Nisa Dilara'yı kaldırmak için odasına koştu. Yüzüne çekilmiş yorganı açtığında çığlık atması bir oldu. Çığlık sesini duyar duymaz kendini kilitlediği odadan çıkaran Arzu, doğrudan sesin geldiği yere koştu. Nisa'nın donuk bakışlar ile baktığı yüze yaklaştığında yüzünde oluşan kırmızı renkteki yara izlerini gördü. İşaret ve orta parmağını birleştirerek boynundaki atardamara yerleştirip nefes alıp almadığına baktı. Endişesini yansıtmamaya çalışsada Nisa bir şey olduğunun farkındaydı. Arzu sakin görünümlü bir yüz ifadesi takınmaya çalışarak, Nisa'ya baktı.

- Hoseok oppayı ara çabuk.

Nisa, kendini daha fazla tutamayarak ağlamaya başlamıştı. Gözlerinden akan yaşları bir yandan silmeye çalışırken diğer yandan buğulu gözler ile telefonunda Hoseok'un numarasını arıyordu.

_______________________________________

Öfkeyle evine giden Jimin, öfkeden deliye dönmüş bir şekilde odasındaki dolabın kapağındaki aynayı tekmeliyordu. Biraz önce gördüğü şeyleri aklına aldıramıyordu. En yakın arkadaşının aşık olduğunu bile bile arkadaşının sevdiği kızı öpmesini yediremiyordu kendine. Sakinleşmeye çalışarak buzdolabının kapağını açtı. Rafta duran soju şişelerini alarak yatak odasına doğru ilerlemişti. Kapağını açtığı sojuları birer birer dikiyordu kafasına. Karmakarışık beyni onu yönetemiyordu artık.

_______________________________________

Bu gece hem berbat hemde yoğun geçiyordu. Bütün kötü olaylar birbirini çekiyordu sanki. Shi Hyuk'un evinin deposunda bulunan tıbbi Labaratuar ve küçük çapta hastaneye benzeyen yere getirmişlerdi Dilara'yı. Getirir getirmez kan örneği almışlardı. Hoseok ve Arzu çıkacak tahlili bekliyordu. Joon-seo yanlarına elindeki kağıt sonuç ile birlikte  koşarak geldi. Yüzünde bir şeylerin ters gittiğine dair ifade vardı. Arzu hemen sorgulayarak.

- Ne oldu? Ne sorun var?

Joon-seo : Sanırım, üzerinde çalıştığı ilacı kendinde kullanmış.. İlaç tesirini gösteriyor.. ama..

Arzu : Ama??

Hoseok : Ama dan önce sorgulamamız gereken bir şey var. İntihar etmeye mi çalıştı bu kız? Ne demek kendinde ilacı denemek??

Arzu saçlarını geriye doğru atarak sinirli bir şekilde.

- Sadate gel, ama?

Joon-seo : İlacın öldürücü bir etkisi var.. Yani tam emin değiliz, tahlili yapan doktorlar bunu söyledi. İçinde eksik olan bir madde yüzüne beyin fonksiyonlarına zarar veren virüsü engelleyemiyormuş..

Hoseok elini yumruk yaparak arkasındaki duvara vurdu hiddetle. Öfkesinden bağırmaya başlayarak.

- SİZ NE HAKLA KAFANIZA GÖRE HAREKET EDİYORSUNUZ?? DELİRCEM CİDDEN!!

Joon-seo : Dilara, o ilacı denemese Arzu deneyecekti.. Yani şu an orada yatan Arzu olabilirdi..

Hoseok : Çünkü Arzu denek. Kontrollü olarak vücudunu buna hazırlıyor? Shi Hyuk'un düzenli olarak kullanması için verdiği ilacı içiyorsun dimi Arzu?

Arzu öfkeli bir şekilde koştu çıkışa doğru. Arkasından bağıran Hoseok.

- Kahretsin!

_______________________________________

Güneş çoktan doğup herkes yeni bir güne başlamıştı. Nisa odasında uyuklarken kapının birden açılması ile korkuyla hopladı. Masanın önünde ki koltuğa oturup Nisa'ya arka arkaya sorularını yöneltti.

Crystal snowHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin