SIRLI OKUL

Yeni Okul

Medyada Almira ve Tan :)

Aşk insana hep yapmaması gereken şeyler yaptırır. Çünkü aşk bir nevi meraktır. Aşk muhteşem bir duygu iken bir anda her şeyi yok edebilecek bir silahtır; bilinmezliktir.

Almira duşunu alıp aşağıya indiğinde Büyük annesi çoktan kahvaltıyı hazırlamış ve Almira'yı beklemeye koyulmuştu. Genç kız masada yerini alır almaz kahvaltısını yapmaya koyuldu. Büyük annesinin ona bir şey demek istidiğini anlamakta da gecikmemişti. Buğulu gözleriyle büyük annesine baktığında yaşlı kadın bir sızı hissetti kalbinde. Ve işte o anda kızın akan göz yaşlarına bakamadan nefes alamamaya başladı. Kız korkuyla acı çeken kadının yanına yaklaştı. O da bugün terk ediyordu kızı. Kız bir saniyeden daha kısa bir sürede yaşlı kadının yanına gitti. Bu hızına kendide şaşırsada şuan bunu düşünmenin sırası değildi.

Başı hareketsiz bir şekilde masada yatan kadına baktı Almira. İyi olmayacağını biliyordu ama korkuyordu da. Kadının açık gözlerine baktı "iyi ol!" dedi emredici bir sesle. Ve ne olduğunu anlamayarak kadının parlayan gözlerine odaklandı ve masadan başını kaldırmaya çalışıp büyük annesine yardım etti ve onu odasına çıkardı. Zaten yaşlı kadının da konuşacak gücü yoktu.

- Babaanne sen uyu yarın şu özel okula gideceğim. Seni yalnız bırakmak hiç istemiyorum ama istersen söylerim ve o yatılı okula gidemeyeceğimi söyleyeyim

dedi yaşlı kadının donuk gözlerine bakamıyordu genç kız. Çünkü biraz önce olan şey , her ne ise , Almira'yı fazlasıyla korkutmuştu. Yaşlı kadın bir az önce olan olayı çoktan unutmuş gibi yataktan fırladı ve kapıda duran torunune gergin ve sert bir sesle cevap verdi.

- tabiki gideceksin o okula.

Almira şaşkınlıktan büyüyen gözlerini kısma gereği duymadan hızla başını sallayıp kendi odasına gitti. Sonuç da yarın yeni bir okula gidecekti ve bu okul öyle her kesin girebileceği bir okul da değildi. Almira orada yalniz gideceği için üzülse de annesinin öldüğünden beri onun yanında olan Serkan'a aşık olduğu halde onun başka biriyle sevgili olduğunu bilmek Almira'nın canını o kadar çok yakıyordu ki. Ama bunu O'na söyleyemiyordu çünkü Selim, Almila'yı hep kardeşi gibi görmüş anne-babasının yokluğunu hissettirmek için bir nevi abi olmuştu Selim. Hatta yarın okula da Selim götürecekti Almira'yı. Ama Almira kararlıydı, bu defa unutacaktı geçmişi; Selim'i , rüyalarını, biraz önce olan olayı , her şeyi...

    Sabah bir heycanla kalktı genç kız. Gerçi hala görüyordu o rüyaları ama artık alışmıştı; ağlatmıyordu ya da kabuslar yüzünden uykusu kaçmıyordu.

Hazırladığı valizi eline alıp krep kokusunu takip etti genç kız. Tabi ki büyük annesi çoktan kalkmış ve torununa kahvaltı hazırlamaya koyulmuştu. Almira yaşlı kadını biraz izledikten sonra sessizce yaklaşıp kadının yanağına yaklaştı ve bir anda öpüverdi. Kadın biraz şaşırsa da torununa en içten gülümsemesiyle karşılık verdi ama sonra gözü torununun elindeki valize kaydı buruk bir gülümsemeyle :

- ne olursa olsun iyi bir torun ol bir tanem

dedi masaya otururken. Sessizce kahvaltı yapan ikilin arasındaki tek ses çatal ve bardaklarda ki seslerdi.

  Kapının zili çaldığında Almira çoktan Babaannesiyle vedalaşmış hatta ağlamamak için kendini zor tutmuştu. Yaşlı kadının ağladığını görünce olan olmuş ve Almira hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştı.

Okula gelene kadar Serkan hiç konuşmamış hatta Almira'nın ağlamasına bile izin vermişti çünkü aslında Serkan da Almira'nın yatılı bir okula gitmesini istemiyor ama ona bir şey diyemiyordu.