Şirkette işlerimi halletmiştim hatta kitap bile okumak için vakit bulmuştum çok geç olmadan eve döneyim diye kalktım ayağa o sırada telefonum çaldı, arayan ikizim Ömer’di.
-Efendim Ömer?
-Çabuk eve gel!
“Ne oldu?” dememi beklemeden telefonu suratıma kapattı.Tekrar aramıştım:
-Niye hemen eve geliyorum ne oldu Ömer?
-Sana gel dedim sebebini sorma!
Her zaman ki gibi sertti bana karşı, bende sert bir tonla tekrar sordum:
-Niye?
-Yaşlı bir kadın geldi adı Zahide seni soruyor, uğraştırma beni hemen gel buraya!
Zahide teyze, geçen gün evinde yemek yediğim kişiydi onu evime davet etmiştim, demek bu gün geldi.
-Tamam geliyorum Ömer, demiş telefonu kapatıp arabama binmiştim.
Eve geldiğime hiç bu kadar sevindiğini görmemiştim Ömer’in, aslında benim geldiğime değil Zahide teyzeyle oturmaktan kurtulduğuna seviniyordu.Ömer fakir insanları sevmezdi, sürekli para isteyen dilencilerden dolayı.
-Hoşgeldin Zahide Teyzem, diyip elini öptüğümde Ömer çok sinir olmuş kapıyı sinirle kapatıp çıktı, arkasından özür dileyerek Betül çıkmıştı.
-Hoşbulduk kızım, demiş halini hatırını sorup yemek yemiştik.Yemekten sonra biraz daha sohbet etmek için salona geçmiştik:
-Çocukların nerede Zahide teyze? demiştim, keşke demeseydim çünkü gözlerinden yaşlar süzülmeye başladı.
-Evlendiğim kişi çok dövdü bende babamın evine geri dönmüştüm.Daha 5 ve 3 yaşlarında çoçuklarım vardı bakıyordum onlara.Bir gün baktım yataklarında yoklar her yerde aradım, küçücük çocuklar nereye gideceklerdi ama bulamadım, sonra babaları olan adam aradı ve alıp götürdüğünü söylemişti.Çok aradım onları ama nereye gittiklerini bir türlü bulamadım sadece haberlerini alıyordum komşulardan.
Baya ağlıyordu artık Zahide teyze. Sakinleşince evine gitmişti ben hiç bir şey diyemedim.Uzun uzun düşüncelere dalmıştım.Kendime geldiğimde kapı açılmıştı ve Betül, Ömer’i zor tutuyordu.
-Alkol mü kullandı? demiştim şaşkınlıkla sormamın saçma olduğunu biliyordum çünkü her halinden belliydi.Onları öyle bırakıp odama gitmiştim, yatmak için.