Refika hanımın hocalık yaptığı Kuran kursuna başlamıştım.Bir çok kadın vardı ve yaşı benden baya büyüktü hepsinin ama hepsi çok iyi ve çok samimi davranıyorlardı, derslerde güzel geçiyordu.Şirketteki yorgunluğumu, Ömer’in sinir etmesi hep burada geçiyor, gidiyordu.
Şirkete gelip kursa gidyor sonrada eve geliyordum.Kuran okuyor, namazlarımı ihmal etmiyor ve vakit buldukça fıkıh kitapları okumaya çalışıyordum, günler böyle gelip, geçiyordu.
Bir gün şirkete gitmek için evden çıktığımda arabam çalışmadı, hizmetlilerimizden biri baktı:
-Tamire gitmesi gerekiyor hanımım. Ben tamirciyi çağırayım, çekiciyle götürsünler, demişti.
-Tamam, demiştim.Arabanın durduk yere bozumasına şaşırmıştım ama daha çok şaşırdığım bir şeyde Ömer’in evden gülerek çıkmasıydı.
-Hayırdır Ömer, pek mutlusun?
-Sanane, demişti yine ciddileşerek konuşmaya devam etti:
-Noldu? Sen niye şirkete gitmedin?
-Araba tamire gidecek, taksi çağırırım şimdi giderim.
-Atla!
-Sen mi götüreceksin?
-Atla dedim ya hadi!
Arabasına binmiştim Ömer’in, hızlı gitmeye başladığında uyardım:
-Ömer lütfen yavaşla!
Yavaşlamamıştı hatta dahada hızlanmıştı, kırmızı ışık yanmıştı “Oh şimdi durur” diye düşünmüştüm ama geçmişti ve bir kamyon sağ taraftan geldi:
-Allah!