𝙨𝙤 𝙝𝙤𝙩' VMin

˙gülümseme˙

Jimin in umursamaz tavırları onu kendine dahada çok bağlıyordu. Ama Jimin ise bunu anlayamayacak kadar kördü...

*

İseul bakışlarını yere indirip utançla odadan çıkmıştı. Jimin rahatlamış bir nefes verip masada ki doldurması gereken formları doldurmaya başlamıştı. Ama kapının önünde yanaklarından bir damla yaş süzülen İseul dan haberi yoktu...

İseul kendi kendine düşündü . Cidden ilk kez gördüğü bir erkeğe mi aşık olacaktı?

İlk görüşte aşka inanmazdı ama Jimin in umursamaz tavırları bile bir anda tatlı gelmeye başlamıştı İseul a...

Sonra , Jimin in sevgilisi olabileceği , sahipli olabileceği ihtimali aklına gelince gözünden minik bir yaş akmıştı İseul un.

İseul ağladığını kimsenin görmemesi için yüzünü kapatarak yürüyordu , acilen lavaboya gidip makyajı akmış mı diye kontrol etmeliydi.

Ama önüne bakamadığı için bir bedene çarpmıştı. Sinirle başını kaldırıp karşın daki yüze baktı. Bu Jimin in polis merkezine getirdiği çocuktu.

Çocuk şaşkın şaşkın İseul a bakıyordu. İseul ise daha fazla bu boş gözlere maruz kalmamak için çocuğu itip lavaboya girmişti bile.

İseul aynada kendisine bakıp gülümsedi. Jimin i elde etmek için herşeyi yapacaktı. Biliyordu...

Jimin o sırada üzerine dökülen kahveyi temizlemeye çalışıyordu. "Neden bu kadar sakarım" diye mırıldanmıştı ettiği küfürden sonra.

Odasından hızla çıkıp lavaboya doğru gidiyordu ki onu gördü.
Taehyung...

Jimin herşeyi unutup onun yanına gitti. Ne diyeceğini bile bilmiyordu , ama yinede gitmişti.

-Nasıl geçti Taehyung?

Taehyung elini sağa sola döndürüp idare eder işareti yapmıştı.

Jimin , Taehyung un onunla konuşmak istemediğini anlamıştı.

Jimin bir kaç saniyeliğine arkasını dönüp bir polise birşey derken Taehyung çoktan çıkıp gitmişti bile.

Tek bir kelime etmeden...

Jimin bu yaptığı harekete sinirlenmişti . Ama sonra siniri geçmişti . Sonuçta daha tanışalı 24 saat olmamıştı.
Tanışalı mı?
Doğru düzgün tanışamamıştılar bile...

Jimin üzerine dökülen kahveyi hatırlayıp acele ile lavaboya doğru koşmuştu.

Ama yine o kızla çarpışmıştı.
İseul...

Jimin , İseul un ona sakarlık büyüsü yapıp kahveyi döktürdükten sonra , orda beklediğini kendisi gelirken de hemen önüne çıktığını bile düşünmüştü.

-Sen niye heryerden fırlıyorsun?

Birazcık daha dikkatli baktığında İseul un gözlerinin etrafını şişmiş görünce ağladığını anlamıştı Jimin.

-hey Ne oldu , neden ağladın?

Jimin , İseul un boyuna gelebilmek için eğilmişti. İseul ise Jimin in gözlerini görmemesi için bakışlarını aşağı indirmişti.

Jimine"Jimin sana aşık oldum , bana kötü davrandığın için çok üzüldüm" diyemezdi sonuçta.

Jimin cebinden bir peçete çıkarıp İseul a gülümseyerek vermişti. Ondan sonra Jimin görevini yaptığını düşündüğü için lavaboya girmişti bile.

Ama İseul olduğu yerde kalakalmıştı.
Çünkü Jimin in içten gülümsemelerinde kalmıştı.
"Tanrı aşkına gözleri kısılıyor" diye mırıldanmıştı neşeyle...