˙sevgili˙

525 58 5
                                    

İseul nihayet Taehyung dan ayrılıp Jimin in kollarına koştu.

-Aaaa evet sevgilim geç kalıyoruz..

*

Jimin , İseul a zoraki bir gülümseme yapıp odadan çıktı. Taehyung onlar odadan çıkar çıkmaz kendini koltuğa attı , ve gözlerini kapattı.

"Tanrı aşkına noldu öyle?" İstemsizce dudakları öne gidiyordu. Ama kendisi bile fark edememişti.

Odaya giren kişi ile kendine gelen Taehyung , kafasını sağa sola salladı.

-Aa şey pardon ben burda da-dalmışım

Taehyung odada ki adamın yanından kurtulup koşarak polis merkezinden çıktı.

Evine doğru yürürken Jimin in onu öpmesini düşündü. Eli dudaklarına gitmişti.

Kısa sürmesi Taehyung u daha da çoğunu istemesini sağlamıştı. Yüzünde ki minik gülümseme ile evinin kapısını açıp odasına girdi.

Hala Annesi ile yaşadığı için annesi Yoonmin direk yanına geldi.

-Nerdeydin Taehyung , acıktın mı?

Taehyung kafasını olumlu anlamda sallayıp annesine gülümsedi. Yoonmin şaşırmıştı , çünkü ilk defa böyle içten gülerken onu görmüştü.

Oğlunun yanaklarına bir öpücük kondurup mutfağa giden Yoonmin in arkasından bakakalmıştı Taehyung.

Bir türlü dikkatini toplayamıyordu. Jimin ona ne yapmıştı?

Birden durmuş olan kalbini hareketlendirmiş gibi hissediyordu .

Yemeğini yedikten sonra odasına gidip uzanmıştı . Gözlerini kapatıp Jimin in şuan o kızla ne yapmakta olduğunu düşünmeye başladı.

Ama en sonunda darlanmıştı , biraz hava alması gerekiyordu . Çünkü aklına kötü şeyler de gelmişti. Evet Jimin i kıskanmıştı.

Annesine birşey demeden evden çıktıktan sonra her zaman ki yolundan gitmeye başlamıştı...

İşin kötü tarafı Jimin hiçte güzel zaman geçirmiyordu. İseul sürekli onu zorluyordu , ama işini kaybetmemek için bunu yapmak zorundaydı.

"Neden polis merkezinin sahibinin kızı bana aşık oldu ki?" Diye mırıldandı.

-Efemdim , Jimin-ah?

Bu kadarıda fazlaydı , Jimin cidden kendini aciz hissediyordu.

-Ben lavobaya gidiceğim.

Koşarak gittiği için herkes ona bakmıştı , ama Jimin in umrunda değildi. İseul görmeden buradan çıkmalıydı.

Nasıl yapacağını bilmiyordu , ama yinede deneyecekti. Sevdiği bir adam varken , bir kadınla birlikte olamazdı.

Tam restoranın çıkış kapısına gidiyordu ki İseul bağırdı.

-Jimin nereye gidiyordun?

-Hi-hiç bir yere.

Jimin korkak adımlarla henüz soğumamış olan yerine oturup yemeğini yemeye devam etti.

İseul sohbet açmaya çalışıyordu , hattaha telefonun bozulduğunu bile söylemişti. Ama Jimin inatla dinlememek için direniyordu . En sonunda İseul bundan bir bok olmayacağını anladığı için çantasını alıp restoranı terk etmişti.

Jimin saatlerdir bu kadar sevinmemişti.

Hesabı ödeyip restorandan çıktı. Derin bir nefes alıp gülümsedi. Biraz koşmak istiyordu , İseul dan ne kadar hızlı uzaklaşırsa , o kadar mutlu olacaktı.

Kız bir manyaklık yapar , belki onu takip eder diye düşünerek daha da hızlı koşmaya başlamıştı .

Ama durmak zorunda kalmıştı , çünkü bir bedene çarpmıştı. İkiside yere düşmüştü.

-Affedersiniz görmedi-

Jimin lafının devamını getirmemişti , çünkü karşısında Taehyung u görmeyi beklemiyordu. Sabah ki yaptığı  şey sadece bir anlık özgüven patlamasaydı. Şimdi ise utanç onun yerini almıştı.

Gözlerini Taehyung unkiler ile ayıramıyordu , ama bir yandanda utanıyordu. Yanakları en kırmızı halini almış olmalıydı.

İkisi bir süre böyle bakıştıktan sonra Taehyung yerden kalkıp Jimin e de kalkması için elini uzatmıştı.

Nihayet ikiside ayakta olduğu zaman Taehyung yine ne yapacağını bilemeyip ona sarılmıştı. Jimin in kolları ise yerindeydi...

𝙨𝙤 𝙝𝙤𝙩' VMin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin