Az önce bu lanet herif bana sürtük, daha doğrusu fahişe muamelesi mi yapmıştı? İşte artık sınırını aşmıştı! Çünkü bu tahammül edemeyeceğim ender şeyler biriydi.
Az önce itina ile dolaptan çıkardığım buz kovasının içine yandaki sürahide bulundurduğum suyu hızlı bir şekilde boşalttım ve adama pis bir şekilde son bir bakış attım. Bunu kendi istemişti.
İki elimle kovayı sıkıca tutup havaya kaldırdığım gibi adamın tepesinden aşağı boşalttım ve adamın haykırışı barda yankılanırken tatmin olmuş bir şekilde sırıttım.
Kimse bana fahişe diyemezdi. İma bile edemezdi. Ederse de, sonu gördüğünüz üzere bunun gibi olurdu.
10. Bölüm
Buz gibi su adamın gömleğinin içinden geçip tüm tenine temas ederken ortalıkta bir de sesli haykırışı yükselmişti. Arkadaki gürültülü müzik bir anda biraz alçalırken etraftaki çoğu kişi de dönüp olanları görebilmek için benim de bulunduğum ‘olay yerine’ bakmaya başlamıştı. Birkaç kişi gülerken çoğunluk buna aldırmayıp birkaç saniye içinde az önce her ne yapıyorlarsa, ona geri dönmüştü. Belime bağladığım kırmızı önlüğü sinirli bir şekilde tezgaha bırakıp kendimi dışarı atarken arkamda neler olduğunu hiç mi hiç merak etmiyordum.
Ciğerlerimi temiz havayla doldururken baş dönmem ve az önce olan gerginliğin yarattığı bulandırıcı etki de yavaş yavaş azalmaya başlamıştı. Bu bar işinden hoşlanmıyordum. Eğlenmek amaçlı bile içinde bulunamadığım ortamda saatlerce çalışmak gerçekten tam da bana göre olmalıydı(!). İçimden Arda’ya bir ton küfür savururken hemen arkamdan gelen sesle ani bir şekilde irkilip geriye döndüm.
Az önce üstüne bir kova su boşalttığım adam kızgın bir boğa figürünü andıran bir şekilde üstüme doğru geliyordu.
“ Sen ne hal ettiğini sanıyorsun! Na-nasıl böyle bir şey yaparsın? Sen benim kim olduğumu bilmiyorsun galiba. “
Bu klişe sözü duymamla ona alaycı bir bakış attım.
“ Kim olduğunu bilmediğime göre demek ki önemli biri değilsin. Şimdi kapa çeneni ve defol buradan.”
Adam psikopatça bir bakış atıp etrafı da alenen süzdü.
“ Bekle güzelim. Daha bu yaptığının karşılığını alacaksın. “
Üstüme doğru gelmeye başladığında biraz tedirginlikle ben de etrafı incelemekten kendimi alamamıştım. Barın gerisindeki tenha ve izbe sokaklardan birindeydik ve etraftan tek bir ses bile çıkmıyordu. Muhtemelen burada bomba patlasa kimsenin haberi olmazdı.
“ Ne o, korktun mu? “
Gözlerim acele bir şekilde kendimi savunabileceğim bir şey ararken adam boşluğumdan yararlanıp saçlarıma yapışmıştı bile.
Lanet olsun! Bundan nefret ediyordum. Çünkü saç acısı bambaşka oluyordu. Saç köklerim yerinden çıkacakmışçasına zonklarken adam pis bir kahkaha attı önce.
“ Seni şuracıkta bec- “
Saçlarımın acısına aldırmadan dirseğimi karnına geçirerek ellerinden oldukça acılı bir şekilde kurtuldum, geride bir tutam saçımı rehin bırakmak zorunda kalarak.
“ Lanet olası kaltak. Artık elimden kurtulman imkansız. “ Adamın karnını tutarak bana doğru atılması kısa bir anda gerçekleşirken gözüme birden biraz ilerideki çöplüğe benzer yerdeki ıvır zıvırlar ilişmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEYLİFER "ASKIDA"
General FictionKüçükken geçirdiği bir trafik kazasında ailesini kaybetmiş olan ve bir mafya liderinin onu evlat edinmesiyle hayata tutunan genç bir kız... Yıllarca herkesten gizlenmiş bir evde güvenlik problemleri yüzünden tıkılı kalan Irmak, liseyi bile evde okum...